Ekonomik krizin en ağır maliyeti işsizliğin artması oldu. Üstelik işsizlik sorununa özle görünür bir önlem alınmadı. Alınmayacağı da çok açıktır. Çünkü orta vadeli mali planda da işsizlik oranı arttığı yüzde 14 düzeyinde öngörülmüştür.
Aslında, eğer bir dünya krizi olmasaydı da, Türkiye de işsizlik artacaktı. Zira uygulanmakta olan ithalata dayalı büyüme politikalarının doğal sonucu işsizliktir.
AKP iktidarının yaptığı,işsizliği on yılda iki katına çıkarmak oldu.
İŞSİZLİK ORANINDA SIÇRAMA
YILLAR ORTALAMA İŞSİZLİK
1995-2000……………………………………………7 .0
2001-2008…………………………………………..10.7
2009-2010…………………………………………..14.0
Söylediklerine bakılırsa, Başbakan, işsizliğin önemini kavrayamamış görünüyor. “Türkiye’deki işsizlik sanaldır” diyor… İşadamlarına, zekat yerine işçi alın, diyor.
Başbakanın bu sözleri ‘Guinnes Rekorlar Kitabı’na girebilir. Zaten işadamları da şaşkına döndü… TOBB, Başbakan için “İş barışını bozacak söylemlerden kaçınmak gerekir” şeklinde bir açıklama yaptı.
Son açıklanan üretim ve işsizlik verileri iç açıcı değil…
1) Kayıt dışı çalışanların sayısı da geçen yıla göre 1.5 puan arttı. Yüzde 42.3 oldu. Tarımda çalışan 5 milyon insanın yüzde 85’i sosyal güvenceden yoksun çalışıyor.
2) İmalat sanayi kapasite kullanım oranı, işsizliğin devam edeceğini gösteriyor. Kapasite kullanım oranı da daha düşük bir platoya oturdu.
İMALAT SANAYİİ KAPASİTE
KULLANIM ORANI
YILLAR KAPASİTE KULLANIM ORANI (%)
2002…………………………………………………..75.4
2007…………………………………………………..78.3
2008…………………………………………………..75.2
2009…………………………………………………..65.0
2010…………………………………………………..67.8
2001 krizinden çıkış yılı olan 2002 yılında imalat sanayinde kapasite kullanım oranı yüzde 75. 4 iken, 2009 yılı krizinden çıkış yılı olan 2010 yılında bu oran daha düşük yüzde 67.8’dir.
3- 2005 =100 bazlı, sanayi üretim endeksi Şubat 2010’da yüzde 99.9 olarak açıklandı. Sanayi üretim endeksi 5 yıl öncesinin altında kaldı.
4- Kapasite kullanım oranı ve sanayi üretim endeksi gösteriyor ki, Türkiye üretim yapmıyor, ithalat yapıyor. Mamafih, Ocak-Şubat 2010, iki ayda ihracatımız yüzde 0.8 düştü. İthalatımız yüzde 26.2 arttı.
5- Ocak-Mart 2010, üç aylık bütçe açığı 11.3 milyar lira oldu.
Bu üç ayda,
* Gelir ve Kurumlar Vergisi gibi dolaysız vergi gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 2.9 azaldı.
* Fakir-zengin herkesin aynı oranda ödediği, KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergi gelirleri ise yüzde 24.5 arttı.
* AKP vergiyi, yoksul kesimlere yaydı. 2009 başında yüzde 60.2 olan dolaysız vergilerin payı, 2010 başında yüzde 66.0’a yükseldi.
6- BDDK raporuna göre KOBİ’ler zor durumdadır. Kredileri ödemekte zorlanıyorlar. Takibe düşen KOBİ sayısı, geçen yıla göre yüzde 39.2 arttı.
Başbakan başkanlık sendromu nedeniyle gerçekleri kendinden bile gizleyebiliyor.