Ekonomik krizden çıkmak için, 2001 yılından bu güne uygulanmakta olan ve programın o zamanki sahibinin deyimiyle, “yangın söndürme programı” bu sene bitiyor..
Yangın söndürme, programın toplumsal maliyetleri nedeniyle ortaya çıkacak baskıları azaltmak için bu programa kurnazca verilmiş bir addır..
Bu gün, bu programın üç önemli sonucu ortaya çıktı…
1- Enflasyon oranı hedefler doğrultusunda düştü…
2- Ekonomik riskler arttı… Kur riski ve iç borçları çevirme riski yükseldi.
3- İstihdam sorunu tırmandı… İşsizlik arttı… Reel ücretler dörtte bir oranında azaldı.
Önümüzdeki yıl, şubat ayından sonra yeni program uygulanacak… Dolayısıyla eğer yangın bittiyse, yeni programın, söz konusu riskleri azaltmak ve istihdamı artırmak yönünde şekillenmesi beklenir… Bunun içinde kur politikasının ve istihdam politikasının değişmesi gerekir…
Ne var ki ekonomi yönetimi istese de, IMF olduğu sürece bu riskler devam eder… İstihdam sorunu çözülmez. Çünkü IMF’nin istikrar anlayışı bu iki ekonomik ve sosyal sorundan daha farklıdır… IMF toplumsal maliyetin yüksek olmasına bakmaz… Bugünü kurtarmaya bakar.
Kaldı ki istihdam sorununun çözümü için, atılması gereken adımlarda geç kalındı… Ayrıca atılmasına da IMF izin vermez.
1- Evli ve 2 çocuklu bir çalışanın ve bu nedenle çalıştığı işyerinin ödemekte olduğu vergi ve primlerin oranı, toplam ücret maliyetinin yüzde 42’sine çıkıyor… Bu durum, yatırımları önlüyor… Kayıtdışı istihdamı artırıyor… Sosyal güvenlik sitemi açısından sorun oluyor.
IMF hükümetin bu yükleri düşürmesine izin vermez… Aksi halde faiz dışı fazla hedefi tutmaz… IMF temel araç olarak, istihdamı artıran araçları değil, faiz dışı fazla hedefini alıyor.
2- İstihdam yaratan yeni yatırımlar yapmak gerekiyor… Ancak IMF yatırımlara da izin vermez…
Ağır vergi yükü, özel yatırımları caydırıyor… Ancak IMF faiz dışı fazla gerekçesiyle, vergi oranlarını indirmeye izin vermez… Yine faiz dışı fazla hedefini tutturmak için kamu yatırımları yapılmıyor… Kamu altyapı yapmayınca, özel sektörde altyapı yetersizliği nedeniyle yeni yatırım yapmıyor.
Kaldı ki, IMF olmasa da, iç borçları çevirebilmek için hazine borç verilebilir fonları kullanıyor… Özel sektöre kaynak kalmıyor…
Sonuçta, 2003 yılında toplam sabit sermaye yatırımlarının GSMH’ya oranı yüzde 15.4’e kadar gerilemiş oldu.
3- Eğitim ve sağlık yatırımları gibi, insana yapılan yatırımlarda daraldı… Bu yüzden insan gücü planlaması yapılamıyor.
Bu şartlarda, yeni program da yapılsa, IMF ve istihdam sorunu, siyasi iktidarı epey zora sokacaktır.