Bazı politikacılar, hep rakamla ve istatistiklerle konuşur…
Özellikle teknik eğitim görmüş kökenli politikacılar rakamları daha çok kullanır. Çünkü, bir rakam söyledin mi o anda kimse bunun ne kadar doğru olduğunu düşünmez.. O anda dikkatler asıl konuya yoğunlaşmıştır.. Rakamlar insan kafasında o konunun doğru olduğunu pekiştirir..
Öte yandan söyleyecek fazla sözü olmayanlar, olayı derinliğine bilmeyenler de işi rakamlara boğmayı tercih edebilir.
İktisatta ise istatistik, ekonomik analizlerde, yorumlarda iktisatçının kullandığı en önemli alettir… Doğru sonuçlar için bu aletin çok sağlam olması gerekir. Aksi halde kesmeyen keserle tahtanın yaralanması veya eğri bir çekiçle çivinin de eğilmesi gibi yanlış sonuçlar ortaya çıkar.
İstatistik hocaları, rakamların titiz kullanılmasını sağlamak için, Türkiye de istatistiğin babası Ömer Celal Sarc’ ın şu sözünü söylerler:
Yalan, derecesine göre ayrılır.
*Yalan…
*Kuyruklu Yalan..
*İstatistiki yalan..
İstatistikleri her şeyden önce daha titiz davranması gereken TUIK istismar etti. Milli gelirimizi bir günde üçte bir oranında artırdı. TUİK Milli gelir güncelleme çalışmalarıyla 576 milyar TL olan 2006 yılı milli gelirini yüzde 31,6 oranında arttırarak 758 milyar TL’ ye revize etmişti. Yani bir günde milli geliri tartışmalı olarak yüzde 31,6 oranında arttırdı.
İstatistiklerde güncelleme olur. Ancak milli geliri bir anda yüzde 31 oranında güncelleme yapıyorum diye artırmak geçmiş hesapların yanlış olduğunu veya bugün bu hesaplarda manipülasyon yapıldığını gösterir.
TUİK ‘in işsizlik oranı da kafa karıştırıyor. İş aramadığı için’’ iş bulsalar çalışacaklar dediği’’ nüfusu, istihdam dışında bırakıyor ve bunları işsiz saymıyor. Gerçekte ise bu gibileri iş aramaktan dolayı umutları kırılan ve yine yakınları vasıtasıyla iş arayanlardır. Mesela bunları katmazsak söz gelimi 2013 Mayıs ayı işsizlik oranı yüzde 8.8 oluyor. Bunları katarsak fiili işsizlik oranı yüzde 14.6 oluyor.
İstatistiklerde çelişkili sonuçlar da ortaya çıkıyor. Sözgelimi,
reel kesim güven endeksinde 3 aylık toplam sipariş miktarı endeksi Temmuzda 121.8 iken Ağustos da 116.2’ ye gerilemiş.. Buna karşılık kapasite kullanım oranında siparişlerin düşmesinden dolayı aynı aylarda bir düşme olmamış. Aynı kalmış. İmalat sanayi stok içinde çalışmamış.. çünkü mevcut durumda mamul mal stok miktarı endeksi de Temmuzda 87.8 iken Ağustos da 96.6’ ya gerilemiş.
Sonuç şudur… istatistikleri doğru kullanmayan ekonomilerde, doğru politikalarda planlanamaz.