ABD ve Batının ,ılımlı islam tezi , hem İslam Ülkelerinde yeniden Otokrasi eğilimini artırmış , hem de islam ülkelerini , dini tartışmalara yönlendirerek , bilgi çağını kaçırmalarına neden olmuştur. Bu paralelde siyasi islam devreye girmiş ve bu ülklerin kalkınmalarını da önlemiştir.
Batıda İslamafobinin tırmanması , hem batının hem de islamı siyasette ve mevkide kullanan islam ülkelerinin günahıdır.
Radikal siyasi İslam’ın tırmanmasında, ABD ve batı fahiş yanlışlar yaptı. ABD düşünce kuruluşları, ABD ve batıya yönelik radikal İslam hareketlerden korunmak için ve ayrıca sovyetler bloğuna , komünizme karşı , Ilımlı İslam tezini geliştirdiler . Sovyetlerin dağılmasından sonra ABD yeşil kuşak projesini revize etti ve bu defa ılımlı İslam projesini oluşturdu. Siyasi ve parasal anlamda destek verdi.
ABD’ nin Ilımlı İslam yaklaşımı fiiliyatta radikal İslam’a dönüştü. Çünkü Laiklik ve şeriat düzeni arasında yeni bir düzen fiilen mümkün değildir. Kuran’da devlet yönetimi ve dünya düzeni de dizayn edilmiştir. Bu nedenle özellikle radikal islam , Laik devleti , din etkisinden ve dini de devlet etkisinden uzak tutmaya yanaşmaz.
Öte yandan , Kuranda yer alan Cihat kelimesinin çok dar anlamda yorumlayan radikal islam da , cihadı din uğruna savaşmak olarak görürler.
Maalesef ABD bunları anlayamadı ve Uzak Doğuda olduğu gibi Ortadoğu’da da başarısız oldu. Keşke olay bu sınırda kalsaydı… Bu durum tepkisel olarak radikal dincilerin DEAŞ gibi örgütlenmelerine neden oldu. ABD’ nin yanlışı nedeniyle, hem ABD’ liler, Hem Avrupalılar, hem de Ortadoğu ve Türkiye yoğun bir İslami terör yaşadılar , halende yaşıyorlar.
Radikal islam ve özellikle DEAŞ terörünün batıya sıçramasından sonra ,islama karşı İslama fobi oluştu… İslam ülkelerinde birçok insan din istismarını sorgulamaya başladı.
Ortadğu Mezhep çatışmaları ve siyasi islamın tırmanması da , işin tuzu biberi oldu. Özetlersek :
1)İslamda Cihat anlayışının radikal dinciler tarafından istismar edilmesi islama tepkinin temel kaynağıdır.
Cihat Arapça “mücadele” kökünden gelir ve güncel Türkçede çoğunlukla “İslam uğruna savaşma” anlamında kullanılır.. İslamda cihadın kapsamı sürekli tartışılmaktadır. Ancak Cihadın daha geniş yorumunu yapanlar , onu eşkiyalık ve zorbalıkta kullanmıştır. Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk ‘’Osmanlı ve islam devletlerinin tamamı Cihat adı altında Eşkıyalık ve Gasp yapmışlardır ‘’ diyordu.
Hatta Türkiye de Fetullah Gülen cemaati tarafından cihad daha geniş yorumlanarak, devleti ele geçirmek için kullanılmış ve her türlü komplo , her türlü hırsızlık ve haksızlık mübah sayılmıştır.
Ergenekon davasının aslında bu cemaatin bir komplosu olduğu anlaşılmıştır. Siyasi iktidar da bu komployu anlayamamış veya askeri gücü zayıflatmak için vesayeti kaldırıyorum diye kullanarak destek olmuştur.
2)ABD’ nin Büyük Ortadoğu Projesi ile karışan İslam ülkelerindeki terör olayları Dünyanın huzurunu bozdu.
Terör olayları Avrupa ve ABD’ ye ve Dünya’ya yayıldı. Suriye de ‘’ Allahu Ekber ‘’ diye çocukların kafasını kesen DEAŞ ‘lılar, tüm insanların iç dünyasını kararttı. Bu gibi vahşet örnekleri, İnsanların psikolojisini ve islama bakış açısını olumsuz etkiledi.
3) Avrupadaki Türklerin ve diğer islam ülkelerinin gelenekleri ve inanışları açısından yaşanan uyum sorunu biriktikçe , islama karşı tepkiler oluşmuştur.
Dış İşleri Bakanlığı verilerine göre ,yurt dışında 6 milyondan fazla Türk yaşamaktadır. Bunun 5.5 milyonu Batı Avrupa ülkelerindedir. Bu sayı Türkiye ye kesin dönüş yapmış 3 milyon kişi ile birlikte ele alınırsa , geniş bir gurubun Avrupaya uyumu söz konusu demektir.
4) Türkiye olarak Refarandum öncesi ve sonrasında Avrupa ülkeleri ile siyasi sorunlar yaşamaya başladık.
Avrupada yaşayan vatandaşların oyunu almak için bu ülkelerle sürtüşme çıkardık ve milli duygular siyasi popülizm amaçlı kullanıldı. Muhtemeldir ki avrupadaki yurttaşlarımız bunan sonra elde etmiş oldukları birçok hakları kaybedecektir. Söz gelimi o zaman Almanya Çifte vatandaşlık sorununu gündeme getirmişti.
Sonuç olarak , ABD ve batının islamı kullanmak istemesi yanında , İslamın da yanlışları İslamafobinin hortlamasına neden oldu.