Siyaset Bir Meslek Değildir

Meseleyi CHP ‘de bazı aday adaylarının  tepkisi ve bazılarının da istifası  ile  sınırlı olarak tartışmak istiyorum.

Algan Hacaloğlu , partide il başkanlığı ve üst düzey yöneticilik yapmıştır. Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasından sonra milletvekili olmadı. Ancak sonrasında hiçbir şey değişmemiş gibi her seçimde partisine katkıda bulunmak için elinden  ne gelirse yapıyor. Şimdi de  Partinin yararlanacağı bir ’Seçim Bildirgesi (PUSULA 09) ‘’ hazırlamış.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu , yeniden aday olmadı veya yapılmadı ve fakat ;  “Başka partiden aday olmak isteyen arkadaşlara prim vermeyeceğiz. Siyaset bir meslek değil. Yapar bırakırsın, partine çalışırsın” diyor.

Fabrika işçisi veya Kamyon şoförü veya Profesör … Herkes milletvekili olur. Belediye Başkanı olur. Sonrasında mesleğine döner. Ne var ki bizde bir defa belediye başkanı veya milletvekili olan , başka iş yapmak istemiyor. Siyaseti meslek haline getiriyor.  Mesleği olanlarda unutuyor.

Siyaseti meslek olmaktan çıkarmak için , kadroların zaman içinde  yenilenmesi gerekir.

Aslında  birikimi olan ve bunu toplum için kullanmak isteyenler zaten aynı zamanda siyasetin meslek olmadığının da bilincinde olanlardır. Topluma yararlı olmak ev ev dolaşmakla olmaz. Tüm mesaisi ev dolaşmak olanlar , icraata zaman bulmazlar. Bunun içindir ki , siyasette denge önemlidir.   S Projeleri olanlar , toplum için yararlı uygulama yapanlar elbette  topluma daha yararlı olurlar.

Öte yandan evleri dolaşmak yerine ,  imkanı olanlar kampanya yaparak partisinin sesini daha iyi duyurabilirler. Gerçekte eğer ciddi bir kampanya yapmışsanız  maliyeti de yüksek oluyor. Söz gelimi

Milletvekili kampanyasında yapılan harcama , dört yıllık maaşınızın çok çok üstünde kalır. 2007 yılında benim bu kadar param olmadığı için , beş değerli Karslı dostum bu kampanyamı yürütmüştü.  Yani ,ciddi kampanya yapanlar veya siyaseti toplum için yapanlar için milletvekilliği veya Belediye Başkanlığı ilave bir gelir kapısı değildir. Gelir kapısı olmadığı içinde aynı zamanda bir meslek te olmamalıdır.

Hangi parti olursa olsun , seçime kadar iç muhalefet  yalnızca partiye zarar verir.  Aday yapılmadı diye , partiye yüklenip , sonra da çalışacağım demek te işi kurtarmıyor. Aday olmadı diye tepki gösterenler , partisinin yanlış yaptığını söyleyenler ,  sonra dönüp parti için çalışsa da inandırıcı olamazlar. Verdikleri zararı isteseler de telafi edemezler.

Maalesef siyasete egoist pencereden bakanlar , kendilerini vazgeçilmez olarak görenler var. Bu gibileri parti içinde her posta aday olurlar. Bunun içindir ki ben Milletvekillerinin dönüp bu defa Belediye başkanlığına aday olmalarını hoş görmüyorum.

Siyasetçinin çevresinde  çıkar beklentisi ile oluşmuş dar bir çember vardır. Bunların gazına gelenler , orta ve uzun dönemde tökezlerler. Uzağı görebilen , analiz ve sentez yapabilenler kerametin kendilerinde değil , partide olduğunu anlayabilirler. Siyasetten sonra gideceği işi olanlar , mesleği olanlar bu analizi daha objektif ve daha iyi yaparlar.

Hiç bir partide ve CHP’ de  parti içi demokrasi yoktur.  Eğer demokrasi olsaydı ve  adaylar ön seçimle gelseydi , çoğunluk kararına kimse itiraz edemezdi. Seçilemeyen aday adaylarından bu kadar tepki gelmezdi.  Buna rağmen eğer gerçekten parti yanlış yapmışsa , antidemokratik davranmışsa , bunun hesabı kurultayda sorulur.  En azından seçim sonrasını beklemek zorundasınız.

Adalet ve Kalkınma Partisi, kurucularından bir çoğu şimdi dışarıdadır. CHP’ de de parti içi hizip her zaman olmuştur. İnsanın ve beklentinin olduğu her alanda hizip olur. CHP’ de şikayetlerden birisi , Kurultay toplanması için imza verenlerin dışarıda kalmasıdır. Ne kadar doğru bir tespit olduğunu seçim sonrasında daha net göreceğiz. Ne var ki Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı yarışından sonra  Kurultay istemesi de aceleye geldi. İnce ekibi kazansaydı , onlarda çoğu adayı kendi guruplarından yapmak zorunda kalacaklardı.

Parti içi siyaset satranç gibidir.  Herkes sonuca katlanmak zorundadır. Satranç tahtası partidir. Olmazsa olmazdır. Oynayan siyasetçilerdir. Her zaman oynayan birileri olur.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir