SEKA zarar ediyor gerekçesiyle hükümet tarafından kapatılıyor? Bu gerekçe insanın aklına şu soruyu getiriyor :
“Kağıt sektörü zarar eden bir sektör mü? Eğer öğle ise o zaman bu sektörde iş gören tüm özel işletmelerde kapanıyor mu? Yok eğer sektörde bir sorun yoksa, Yalnızca SEKA siyasi iktidarların beceriksizliği nedeniyle zarar ediyorsa, o zaman çalışanların günahı ne?”
Kaldı ki, devlet işletmelerinde, kar ve zarar bilançodaki rakamlarla sınırlı değildir… Her yatırımın, her üretimin sosyal fayda ve sosyal maliyetini de dikkate almak gerekir.
Bu anlamda SEKA kapatılırsa 708 çalışan ve bunların aileleri toplam üç bin kişi sıkıntıya girecektir.
Ekonomi, kar ve zarar, hepsi İnsan içindir.. Siyasi iktidarlar yapacağı uygulamalarda insan faktörünü dikkate almak zorundadırlar. Aksi halde bu olay “okulsuz Milli Eğitim idare etmek” gibi “İnsansız ekonomi idare etmeye” benzer.
Kaldı ki SEKA‘yı kapatmadan önce yapılacaklar da var…
1- Kapatmak yerine SEKA, arsalarıyla birlikte işçilere verilebilir… Veya bir özel sektöre verilebilir… Sendika veya özel sektör, işletmeye ait arsanın bir kısmını satarak geliri ile fabrikanın teknolojisini yeniler… İşletme sermayesi olarak kullanır.
2- Selüloz üretimi ve kağıt üretimi, toplumun eğitim ve kültür düzeyini doğrudan etkiler. Bu nedenle kağıt kalkınma da stratejik bir maldır. Eğer topluma yarar getiriyorsa, o zaman kağıt üstünde zarar etmesi önemli değildir.
Topluma fayda sağladığı için, devlet SEKA’ya bütçeden kaynak aktararak, teknolojiyi yenilemesi gerekiyor.
Bu durumda, faydası topluma dönük bir üretimin, finansmanı da yine toplum tarafından yapılmış olacaktır.
3- SEKA’nın kapatılması ile ortaya çıkacak selüloz ve kağıt ihtiyacı, ithal edilecektir… Zaten kur düşük olduğu için, herkes içerde üretmek yerine ithalatı tercih ediyor… Dış ticaret açığı artıyor… Cari açık artıyor… Dış borç artıyor… Yani SEKA’yı kapatmakla, SEKA’yı bu hale getirenlerin deyimiyle bir karadelik kapatılıyor… Yerine Cari açık ve dış borç olarak iki karadelik açılıyor.