Siyasi iktidar, içinde bulunduğumuz ekonomik krizi yönetemiyor. Başta gelen nedeni bir ekonomi yönetimi yoktur. Ekonomi ile ilgili görevlerde olanlar , cumhurbaşkanın dediklerini onaylama ekibidir. Aksi halde yerlerinde kalamazlar. Söz gelimi önceki Merkez Bankası başkanları ve reel faiz bilincinde olan para kurulu üyelerini bu nedenle değiştirdi.
İkincisi siyasi iktidar ekonomiye yalnızca seçim popülizmi açısından bakıyor. AKP ‘nin geleneksel anlayışına uygun olarak politika değil , ekonomik sorunları da algı yaratarak yönlendiremeye çalışıyor.
Makarna dağıtan AKP’ lilere bir hanım , tepki olarak elektrik ve gaz faturalarını gösterdi. Bu demektir ki halk algıyla ısınamıyor. Algıyla karın doyuramıyor.
Öte yandan faiz kararında olduğu gibi , yanlış – yanlı veya özel hesapla verilen kararlar , Sayın Cumhurbaşkanın adeta kurumsallaşmış ‘’dilini koparırız ‘’ şeklindeki ve benzer sözleri , bir yandaş gazetenin millet ittifakı için ‘’ zilletin tek vadi ; devri sabık ‘’ manşeti , iktidarın kaybetme telaşının dışa yansıma şeklidir.
Artık anlaşılan odur ki , siyasette AKP ve MHP’ nin aleyhine dönen rüzgar, eğer demokrasi içinde kalırsak , önlenemez.
Vikipedi seçim ve görev onayı ile ilgili olarak yapılan tüm anketleri yayınlıyor ve ortalamasını grafikler gösteriyor.
- 2019 yılı başında , Cumhurbaşkanının görevini onaylayanlarım diyenlerin oranı yüzde 45 iken, 2021 sonunda yüzde 31’ e gerilemiş.
- 2019 başında Cumhurbaşkanını onaylamıyorum diyenlerin oranı yüzde 40,5 iken 2021 sonunda yüzde 60’ a yükselmiş.
Özetle artık Halkın yüzde 60’ ı Cumhurbaşkanına göre onayı vermiyor.
Bu sene Ocak ayında bu güne kadar 6 anket yapılmış. Bunlardan birisinin kararsızlar dağıtılmadan versiyonu yok , birisi de yeni partileri ankete koymamış. Kalan 4 anket ortalaması şöyle;
Kürt çoğunluklu bölgelerde HDP yüzde 50 ile yüzde 70 arasında oya alıyor. İktidarın gözü bu oylardadır. Bunun için HDP’ nin üstüne gidiyor. HDP ‘ de terörden uzak olduğunu açıklaması ve sorunların demokratik yollarla ve Parlamento içinde çözümüne odaklanmalıdır.
Yukarıdaki tabloda , kararsızlar oranı yüzde 15’ tir. Bu kararsızları eskiden olduğu gibi , ankette kesin oy vereceğim diyenlere orantılı olarak dağıtamazsınız. Çünkü siyasi konjonktür çok hızlı değişiyor. Dağıtmak için ayrıca partilerin eskisine göre oylarında artış ve düşüş trendini de hesaplamak gerekir.
Kararsızlar oyları çekmek için siyasi iktidarın ekonomik krizi çözmesi gerekiyor. Ama iktidar kriz olduğunu kabul etmiyor. İstese de yapamaz zira kurduğu bu düzeni yüz seksen derece değiştirmesi gerekir. Seçime kadar bunlar mümkün olamaz.
Muhalefetin de elini çabuk tutması gerekiyor. Bir an önce halkın en fazla şikayet ettiği , derinleşen kriz ve bağlı olarak oluşan ekonomik sorunları , Suriyelileri , parti devletini , taraflı yargıyı nasıl çözeceğini iyi anlatması gerekir.
Çözüm ise reçete yazmakla , slogan düzeyinde birkaç önlem sıralamakla olmaz. Tersine bu tür sloganvari çıkışlar toplumda güven kaybına neden olur.
Yapılması gereken; İktisat politikalarının koordineli bir bütün olarak planlanmasıdır. Siyasi partiler ne yapsalar bu politikalara tarafsız gözle bakamazlar. Onun için muhalefet partilerinin kararsız oyları çekmek için teknokratlara Planlama yaptırmaları ve halka umut verecek ortak çıkış politikaları oluşturmaları gerekiyor.
Teşekkürler Esfender hocam…