Eğitim ve sağlık bir toplumun geleceğidir… Herkes tarafından bilinen ve kabul edilen bu gerçeğin nedenini sormaya gerek yok…
Koruyucu hekimlik, tüm toplumu hastalıklardan korur… Sağlıklı bir toplum daha verimli daha refah içinde olur. Tüm topluma yarar sağladığı için, sağlık hizmeti devletin düzenlemesi gereken öncelikli hizmettir.
Ne var ki devleti yöneten siyasi iktidarın, hem bu bilinçte olması gerekir… Hem de kafasının altında başka bir hedefinin olmaması gerekir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, özel hastanelerin hastayı ve devleti istismar ettiğini söylüyor ve “Bir yılda 9 defa doğuran bile var” diye örnek veriyor.
Bakan’ın şikâyet etmesi zımni olarak AKP Hükümeti’nin bu işi yapamadığını gösteriyor. Demek ki AKP iktidarının tutarlı bir sağlık politikası yoktur.
Bakan’dan önce sıkıntıyı vatandaş çekiyor… Her gün medyada sağlık sektörünün çalışmadığını gösteren örnekler veriliyor. Örneğin, dünkü Tercüman’da “üç hastane dolaştırılan çocuk kolundan oldu” Üç hastanede yer olmadığı için, 1.5 saat bekletilen çocuğun kolunu kesmişler.
Bakan, özel hastane ücretlerine sınır getirildiğini söylüyor… Ancak otel hizmetlerinin kısmen serbest olduğunu söylüyor.
Odanın geceliği bin lira
Otel hizmeti dediği, birçok hastanede oda başına gecelik 1000 lirayı buluyor. Kaldı ki, cerraha kan parası vermeden ameliyat olmak ta mümkün değil. Yani bu sistem içinde hükümet ne önlem alırsa alsın, yine vatandaşın mağduriyetini önleyemez. Çünkü bu iş bakkal hesabıyla olmaz. Prensip bazında sağlık hizmetlerini devletin yapması gerekir. Sağlık hizmetlerini rekabete sokarsanız, sonuç alamazsınız… Çünkü canından korkan insan, ucuz pahalı düşünmez.
Yapılması gereken, devletin özel hastane yatırımlarını kiralamasıdır. Devletin kurulu sistemi, binasıyla, araç- gereçleriyle kiralaması ve sağlık hizmetlerinin tamamını devletin yapması gerekir.
Aksi halde sağlık hizmetlerinde anarşi ve istismar bitmez.
Çünkü sağlık hizmetlerini, bir yandan devlet veriyor… Bir yandan üniversiteler veriyor… Bir yandan bazı belediyeler veriyor. Bir yandan özel sektör veriyor.
Özellikle üniversitelerde eğitim ve araştırmaya kaynak kalmıyor.
Çapa ve Cerrahpaşa tıp fakültelerine günde 100 ile 150 bin kişi geliyor. Ancak aynı oranda kaynak verilmiyor. Çapa Tıp Fakültesi’nde bir yıl önce hemşire yokluğundan açılamayan servis bilirim.
AKP iktidarı sağlık işini yapamaz. Çünkü, sağlığı özel sektöre devrederken, kayırdıkları guruplar ve hastaneler var. Hedefi halka sağlık hizmeti vermek değil, bazı gurupları kayırmaktır.