Sabit Sermaye Yatırımları ve Erken Sanayisizleşme

Ekonomide yalnızca, fiyatlar , geçim sıkıntısı gibi yaşadığımız güncel sorunları tartışıyoruz. Oysaki böyle giderse gelecekte yaşayacağımız sorunlar daha  da ağır olacaktır. Zira hükümet önlem almadığına göre , ya işin farkında değil , yada önem vermiyor veya  yalnızca günü kurtarmaya bakıyor.

Geleceğimizi olumsuz etkileyen sorunların başında ; sabit sermaye yatırımlarının yavaşlaması ve sanayisizleşme  geliyor.

Özellikle OHal ‘ın başlaması ve Başkanlık sistemine geçiş ile birlikte , Türkiye de makine ve teçhizat yatırımları büyümenin altında kaldı. Sanayisizleşme hızlandı. Bu trent  ;   büyüme potansiyelini düşürüyor, mal arzının daralmasına  ve enflasyona ayrıca ithalatın artmasına neden oluyor . Kronik işsizlik ortaya çıkıyor.

Aşağıdaki  grafikte 2018 – 2022 arasında ;  çeyrekler itibariyle , sabit sermaye yatırımlarında büyüme oranları yer almaktadır. Bu süre içinde 9 çeyrekte sabit sermaye yatırımlarında büyüme eksi değerde oldu.

Sanayi sektörü ise  ; 2022 üçüncü çeyreğinde çok düşük yüzde 0,6 büyüdü. 2022 Son çeyreğinde ise yüzde – üç  oranında daraldı.

Yatırımlarda ve sanayi üretiminde  sorunların temelinde , hükümet olan düşük güven , yeraltı ekonomisinin yüksek olması ,üretim ve yatırımda ithal girdi payının çok yüksek olması , sektörel dengesizlik ,demokrasi ve hukukun üstünlüğünde geri düşmemiz, enflasyon ve bu nedenle gelen belirsizlik  gibi sorunlar var.

Tek cümleyle siyasi iktidar ekonomiyi yönetemedi. 

Sanayisizleşme, sanayi sektörünün, özellikle ağır sanayi ve imalat sanayisinin ülke ihtiyacından daha düşük katma değer yaratması, bu alanda yatırımların gerilemesi ve üretim kapasitesinin düşmesidir. Sanayisizleşme ile düşen üretim arzı, ithalat yoluyla karşılanır.

Asya ülkelerinde İmalat sanayisinin katma değer içindeki payı yüzde 30 dolayındadır. Türkiye’de 1998 yılında İmalat sanayisinin GSYH içindeki payı yüzde 22,3 iken, 2000 sonrası düşmeye başladı ve 2018’de yüzde 19’a düştü. Sanayisizleşme erken başladı. Güney Amerika ülkelerinde bu pay daha düşük, yüzde 11 dolayındadır. Onun için de Güney Amerika belini doğrultamıyor.

İmalat sanayisinin teknolojik yapısına göre üretim değerlerine bakarsak, AKP iktidara geldiğinde yüksek teknoloji oranı yüzde 7,6, düşük teknoloji oranı da 24,8 idi. AKP iktidarında yüksek teknoloji oranı düştü ve düşük teknoloji oranı arttı. 2017 yılında yüksek teknoloji oranı yüzde 3,4’e ulaştı. Düşük teknoloji oranı yüzde 38,4’e yükseldi.

İMALAT SANAYİSİ ÜRETİMİNDE TEKNOLOJİ

PAYI (YÜZDE) 

YILLAR DÜŞÜK ORTA DÜŞÜK ORTA YÜKSEK YÜKSEK
2003 24,8 36,3 31,3 7,6
2004 43,0 27,6 24,1 5,3
2005 42,6 29,1 23,9 4,4
2006 39,5 32,2 24,2 4,1
2007 39,5 32,6 24,7 3,2
2008 37,1 35,9 24,1 3,0
2009 41,7 30,7 24,1 3,5
2010 40,7 32,5 23,8 3,0
2011 38,6 34,8 24,0 2,7
2012 39,6 35,0 23,0 2,4
2013 39,1 34,5 23,9 2,5
2014 39,8 33,8 23,8 2,6
2015 38,5 33,5 24,8 3,2
2016 38,5 33,0 25,2 3,3
2017 38,4 33,0 25,0 3,4

Kaynak: Ali Petek, Orhan Şanlı

Erken sanayisizleşme ekonomik istikrar sorununu tırmandırdı. Finans sektörü ile reel sektör arasındaki dengenin bozuldu  ve finans sektörünün reel sektörü temsil kabiliyeti azaldı. Bunun içindir ki  aynı zamanda ekonomi aşırı kırılgandır. Bu durumda Kronik enflasyon ve kronik işsizlik artacaktır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir