Milliyet gazetesinin yaptığı bilançoya göre, yabancılar 11.8, yerliler de 4.3 milyar dolarlık şirket satın almışlar.
Yerli sermayenin şirket satın alması, sermayenin el değiştirmesidir… Gayri safi Milli Hasıla içinde bir transfer olduğu için, büyümeyi, istihdamı etkilemez.. Ancak eğer şirketin yeni sahibi, verimliliği artırırsa veya şirkete taze para girişine neden olursa, verimlilik artışı ve finansman maliyetlerinin azalması gibi olumlu etkiler ortaya çıkabilir.. Tersi de olabilir.
Asıl üstünde durulması gereken , yabancı sermaye girişidir..
11.8 milyar dolarlık satış , dışarıdan yeni kaynak girişine neden olacaktır.. Kar transferleri ise tersine kaynak çıkışına neden olacaktır.. Bu nedenle büyümeyi ve refahı doğrudan doğruya etkileyecektir.
Şirket satın almak yoluyla giren yabancı sermayenin Faydasını ve maliyetini iyi hesaplamak gerekir..
Faydası :
– Özel sektörün döviz pozisyon açığı kapatılacak.. Özel sektörün finansman ihtiyacı ve Kamu sektörünün dış borçlanma ihtiyacı azalacak.. Dış borç faiz ödemeleri azalacak.
– Yabancı sermaye Bankaları dünyaya açacak ve Bankalar dışındaki işletmelere yeni teknoloji getirecek.
Maliyeti :
– Şirket satın alan yabancı sermaye , yeni yatırım yapan sermaye değil.. Bu nedenle yeni iş yaratmayacak ve istihdam artışı sağlamayacaktır.
– Karlı şirketler satıldığı için kar transferi yüksek olacaktır.. Zaten son yıllarda giren yabancı sermayenin kar transferi yüksek oluyor.. Örneğin 1980 ile 2003 arasında giren yabancı sermayenin kar transferi , kendisinin üçte biri oranında olmuş .. Ve fakat 2003 ‘ten bu güne kadar giren yabancı sermayenin kar transferi , kendisine yakın , yüzde 77.8 oranında olmuş. Kar transferinin yüksek olması, yabancı sermayenin “Fırsatçı sermaye” niteliği kazanmasına ve getirdiğinden daha fazla götürmesine neden oluyor.
– Telekom ve Ereğli gibi Karlı olan KİT’lerin satışı, kamu sektöründe bu günkü finansman açığını kapatmada yardımcı olacaktır… Ancak gelecek yıllarda devlet düzenli bir gelirden mahrum olacaktır… Gelecek yıllardaki açık artacaktır. Yine Tekel niteliğindeki KİT’lerin satışı, fiyat politikası açısından tüketicinin aleyhine olacaktır… Aynı şekilde Özel yabancı sermaye de sosyal fayda hesabı yapmayacağı ve yalnızca karlılık hesabı yapacağı için maliyet açısından bu ürünleri girdi olarak kullanan sanayicinin aleyhine olacaktır..
Küreselleşme süreci , kim kimden ne koparacak hesabına göre işliyor.. Elbette ki bir işletmenin Yabancı sermayeye satışını önlemek mümkün değildir.. Ancak uygulanan politikalar, yatırımların teşviki ve vergi gibi araçlar yoluyla , fırsatçı sermaye ile yatırım sermayesinin nispi avantajları farklı yapılabilir.