‘’Bu günkü parlamenter sistem iyi çalışmıyor… Başkanlık sitemine geçelim ‘’diyenler, gerçekten sapla –samanı karıştırıyorlar. Parlamenter sistem çalışmıyor derken, önce şu soruya cevap vermek zorundayız…’’ Bu günkü parlamenter sistem bunda 50 yıl önce çalışıyordu. Bu gün neden çalışmıyor? ‘’
Bu sorunun iki net cevabı var…
Bir… Parlamenter sistemi 1980 darbesi ile siyasi partiler ve siyasi parti genel başkanları dejenere etti.
1980 darbesi ile getirilen siyasi partiler kanunu ve seçim kanunu, iktidar muhalefet, tüm partiler tarafından muhafaza ediliyor. Eğer siyasi partiler isteseydi, bu kanunları değiştirirdi. 1980 sonrası çıkan bu kanunlar ön seçim zorunluluğunu kaldırdı. Siyaseti ve siyasi partileri genel başkanların hegemonyasına soktu.
1980 yılına kadar bir siyasi partinin en üst organı olan Genel idare Kuruluna girebilmek için ön seçimle gelmek gerekirdi. Yüzde 5 Kontenjandan girenler Genel idare kurulu üyesi olamıyorlardı.
Şimdi zorunlu ön seçim kalktığı için, seçmen siyasi sürece fiilen katılmıyor. Yalnızca oy verme sırasında siyasi partiler tarafından piyon olarak kullanılıyor.
Bu iki kanunla, siyasi parti genel başkanlarının hegemonyası da giderek tırmandı. Genel başkanlar ve genel Merkez, il başkanlarını görevden alıyor veya boşalınca yerine atama yapıyor. Atayan il başkanı da tüm ilçelerde kendi ilçe başkanlarını ve delegelerini genel merkeze yakın olanlardan seçtiriyor. Yani tavandan tabana bir piramit sistemi çalışıyor. Bunun içindir ki, genel başkanlar başarısız da olsa kalıyor.
Bu gün MHP ve CHP ‘ deki genel başkan tartışmaları da bu nedenle ortaya çıktı. AKP iktidar partisi olduğu için orda mutlak bir otorite var. Siyasi veya siyaset dışı çıkar talebi yüksek olduğu için AKP içinde demokrasi talebi nerdeyse hiç yoktur. Bu güne kadar olan bir-iki kişi de hızla tasfiye edildi.
7 Haziran seçimlerinde çoğunluğu alan üç parti eğer demokrasiyi ön planda tutmuş olsalardı, seçim sistemini değiştirirlerdi… Genel Başkan sultasını ve barajı kaldırırlardı.
Sonuçta, Halkın siyasi kantarından geçmeyen parlamento nasıl çalışır? Milletvekilleri halkın değil, genel başkanların gözüne girmeye çalışıyorlar.
2.17-18 Aralıkta Brüksel’de yapılacak zirvenin sonuç bildirgesi taslağında, Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı konusunda Türkiye’nin kuvvetli bir şekilde uyarılacağı ifade ediliyor.
Bir raiting kuruluşu olan Moody’s bile Hukukun üstünlüğünde zayıflama olduğunu vurguluyor. Hangi dönemde olursa olsun Türkiye de demokrasi bu kadar acze düşmemişti. Demokrasi olmayınca hiçbir sistem çalışmaz.
Bu noktada Acaba Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP, başkanlık sitemini ikame temek için mi Demokrasiyi, hukuk sistemini ve yargıyı ağır işler hale getirdi?
Üniversitelerin yaptığı anketlerde halkın yüzde 70’i başkanlık sistemi istemiyor. Buna rağmen yandaş medya, başkanlık sistemi talebi ile anayasayı değiştirme talebini aynı kefeye koyarak halk başkanlık sistemi istiyor diye yazıyor.
Sonuç olarak, başkanlık sitemine geçebilmek için, eğer demokrasiye çelme takılmak yoluyla parlamenter sistem çalıştırılmıyorsa, bundan dolayı toplum telafisi imkansız zararlar görebilir.