Napolyon’un bu meşhur sözünü bilmeyenimiz yoktur… Yakın zamana kadar bizim gibi kısmen kaderci olan ülkelerde paranın gücü Napolyon’un kastettiği kadar büyük değildi… Bu yüzdendir ki “Bazıları üne… Bazıları una gider” gibi bir atasözümüzde vardır… Bu sözde üne gidenlerden yüksek bürokrat, akademisyen düşünür ve teorisyenler gibi, parası olmayıp adı olanlar… Una gidenler ise, tüccar ve işadamı olup, para sahibi olanlar kastediliyor…
Son yıllarda bizde de durum değişti… Artık düşüncenin, mevkinin ve ünvanın önemi kalmadı… Her şey paraya bağlandı… Parası olan Milletvekili oluyor… Hatta parti başkanı ve Başbakan adayı dahi oluyor…
Parti programı değil, parası olan parti kazanıyor.
Örneğin Cem Uzan direkten döndü… Cem Uzan için kimsenin aklına “bu kadar parayı nereden ve nasıl kazandı?” sorusu gelmedi. Aslında ise parayı zor kazananlar daha zor harcarlar…
Şimdide parayı nereden buldun sorusu kimsenin aklına gelmiyor…
Örneğin kimse CHP’den istifa etmeden önce AKP ile temas kurup, sonra muhalefet yapan Atilla Başoğlu ve Necati Budak’a AKP ne vaat etti? Bu sorunun cevabını iyi düşünmeliyiz…
Örneğin, Mustafa Sarıgül’ün Sivas mitinginin finansmanını kim yaptı? Hayır sahibi birisi mi yaptı?
Yoksa kim? Ne için yaptı? Zira Sarıgül Şişli Belediyesinden bu miting için bir kuruş harcama yapamaz… Yasalara aykırıdır…
Demek ki parası olan siyaseti de yönlendiriyor… Parti kuruyor… Parti parçalıyor…
Daha kötüsü, bu konuda tüm medya araç olarak kullanılıyor… Parası olan medyada istediği haberi istediği yorumu yaptırıyor…
Bütün dünyada siyasi partileri destekleyen para sahipleri var… Ancak Türkiye’de politikayı yönlendirmek isteyenler özellikle devlet sırtından yolsuzluk yapanlar… Veya devlete iş yapıp, fahiş para kazananlardır… Bu gibiler de sağ-sol, toplum-fert, siyasi ahlak gibi bir anlayış yoktur… Hangi parti olursa olsun, “al gülüm ver gülüm” prensibiyle merkezi devlete ve mahalli idarelere iş yaparlar…
Bazı siyasi partiler işi çözmüş… Çiftçiyi… Köylüyü desteklemek yerine… İstihdam politikası uygulamak yerine… Bu gibilere para dağıtarak, siyasette daha kolay başarılı olacağını keşfetmişler.
Tarihi misyonu ile CHP bu konuda önemli bir engeldir… Şimdi CHP’yi parçalama programı da yukarıdaki vasıflara uygun para sahibi olanların planlamasıdır…
Bizde toplum geç tepki veriyor… İşin iç yüzünü anlaması geç oluyor… Ancak sonuçta bu tepki kesin ve yıkıcı oluyor. Bunun için CHP ile uğraşanlar kaybetmeye mahkumdur.