Bu senenin ilk 6 ayında memur maaşlarına yüzde 2.5 zam yapılmıştı. Ancak 6 aylık TÜFE oranı yüzde 3.59 oldu. Hükümet aradaki orantılı fark olan, yüzde 1.06 farkı veriyor.
Böylece yılın ikinci 6 ayı için ilan edilen yüzde 2.5 zam, yüzde 3.56’ya çıkmış oluyor.
Bu hesapta memur yine okkanın altına girmiş oldu.
1) Merkez Bankası 2010 enflasyon hedefini yüzde 6.9 olarak ilan etti. Memura, ilk 6 ayda verilen yüzde 2.5 oranında zam ile ikinci altı ayda verilen yüzde 3.56 oranındaki zammın, ay olarak ağırlıklı ortalaması yüzde 4.3 eder. Bu oran 2010 enflasyonun, yine 2.6 yüzde puan altındadır.
2) 2010 sonunda bu farkı da verebilir. Ne var ki memur bu gün geçim sıkıntısı çekiyor. 6 ay sonra verilen enflasyon farkları aynı işi görmüyor.
3) Yargıtay kararlarına göre, kiralarda artış, ÜFE artı TÜFE ortalaması olarak veriliyor. 2010 ilk yarıda ÜFE daha yüksek yüzde 4.93 çıktı. ÜFE artı TÜFE ortalaması 4.26 oldu. Hükümetin kriter aldığı yüzde 3.59 TÜFE oranı, kiralarda yasal artış sınırının altında kaldı. Bu şartlarda kirada oturan memurun enflasyon farkı verilmemiş oldu.
4) 2010 büyüme beklentisi yüzde 6’dır. Büyümeden diğer faktörler pay alırken, yalnızca emek faktörü pay almıyor.
5) Türkiye’de de dünyada olduğu gibi her sene ortalama verimlilik artmaktadır. 2010’da yüzde 3 verimlilik artışı beklenmektedir. Bu demektir ki 2009 yılında 100 parça iş yapan bir memur, 2010 yılında 103 parça iş yapmaktadır. Memura, daha fazla iş çıkardığı için ayrıca verimlilik artışından da, refah payı içinde pay verilmelidir.
6) Bu şartlarda memura 2010 yılı için en az enflasyon yüzde 6.9 ve büyüme yüzde 6 toplamı kadar, yani yüzde 12.9 zam yapılmalıydı. Oysa yapılan zam ortalaması, yüzde 4. 3’tür. Hükümet yıl sonunda enflasyon farkını verse de, refah farkını vermediği için memurun nispi durumu kötüleşiyor.
Temmuz’da artan asgari ücret de, yoksulluk sınırının çok altında kaldı.
Türkiye İstatistik Enstitüsü Kurumu 2008 yılı için yoksulluk sınırını 767 lira olarak ilan etmiştir. 2008 Haziran ayında 154.51 olan TÜFE, 2003 bazlı endeks değeri, 2010’un aynı ayında 177.04 oldu. Eğer yoksulluk sınırını 2010 Haziran ayına taşırsak 878.7 lira eder.
TÜİK’e göre 2010 Haziran ayında, 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 878.7 liradır, buna karşılık hükümetin aynı 4 kişilik ailesi olan asgari ücretli için tayin ettiği ücret 626 liradır. Bu demektir ki, hükümet asgari ücretliyi resmen yoksulluk sınırı altında tutuyor.
Öte yandan, aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi bekar bir işçinin eline geçen asgari ücret de 599.11 liradır. Buna karşılık asgari ücretli çalıştıran bir işletmenin kasasından çıkan para 924.01 liradır. Vergi ve kesintiler toplamı 324.90 liradır. Bu demektir ki hükümet yoksul ilan ettiğinden de vergi alıyor.
Asgari ücret üstündeki yükler (TL)
A. Net asgari ücret ……………599.11
B. Vergi ve primler …………….324.90
İŞÇİDEN KESİNTİLER…………..161.39
SGK primi işçi payı …………….106.47
İşsizlik sigortası işçi payı ………..7.61
Gelir Vergisi………………………42.29
Damga Vergisi …………………….5.02
İŞVERENDEN KESİNTİLER………163.51
SGK primi işveren hissesi ………148.30
İşveren prim yükü ………………..15.21
C. İşverene maliyeti …………….924.01