Bundan beş sene öncesine kadar, off-shore kelimesini yalnızca bankacılar bilirdi… Bankalar krizinden sonra ve özellikle İmar bankasının yarattığı off-shore zedelerden sonra , herkes öğrendi.
Off-shore veya Kıyı bankacılığı, uluslararası mali işlemlerin daha serbest yürütüldüğü bir bankacılık türüdür… Adından da anlaşıldığı gibi, bu gibi bankacılık daha çok uluslararası ticarete konu olan liman bölgelerinde ve serbest bölgelerde kurulmaktadır. Konvertibl paralar üzerinden işlem yapmaktadırlar… Ayrıca vergi ve denetim açısından diğer bankalara göre daha avantajlı durumdadırlar..
Hong-kong, Panama, Singapur ve Bermuda gibi merkezler, kıyı bankacığının yapıldığı en ünlü finans merkezleridir.
Kıyı bankacılığı bizde mevzuat zorluklarını aşmak ve bankaların istedikleri şekilde at koşturmaları için paravan olarak kullanılmıştır.
O kadar ki, kuzey Kıbrıs’ta 2001 krizine kadar 59 off-shore banka vardı… İmar bankasının da “İmar Bank off- Shore Ltd.” adındaki bankasının lisansı da 23 şubat 2005 tarihinde iptal edildi.
1) Bankalar, mevduat açmaya giden müşterilerine off-shore hesaplardan daha çok faiz verildiğini söyleyerek, bir kısım tasarrufları bu bankalara yönelttiler… Tasarrufu olan zaten güvenmezse bankaya gitmez… Gittikten sonra da off-shore hesabı yapmaz… Hatta bazıları bunu bir nevi mevduat olarak biliyordu… Bazı banklar mevduat sahibine haber vermeden bu işlemi yapıyordu. Yani bu işin günahı vebalı bankalara aittir.
2) Öte yandan hukuk sistemine göre off-shore bankacılık yapmak yasaldır.. Dolayısıyla imar Bankasının yapmış olduğu işlemler hepsi birer bankacılık işlemidir… Kaldı ki kuzey Kıbrıs’ta olması, fiilen denetim konusu içinde bir imkandır… Siyasi iktidar bu hususta görevini ihmal etmiştir…
3) Siyasi iktidarlar, son olarak da AKP İktidarı, İmar Bankasının ne durumda olduğunu biliyordu… Neden daha önce önlem almadı… Hatta bırakın önlem almayı, iş ortaya çıktığı halde imara geç müdahale edildi. O tarihte BDDK ‘nın eksik üç üyesi de geç atandı.
4) Bu şartlarda, Bankanın halkı dolandırmasının ve hükümetin görevini ihmal etmesinin cezasını off-shore zedeler çekemez… Bu hesapların devlet tarafından koşulsuz ödenmesi gerekir… Bir ay öncesine kadar yatan hesaplar gibi kriter getirmek doğru değildir… Yahut ödeme için zaman verilmesi de doğru değildir.