Maliye Bakanı, 5 yıl süre ile özel okul yatırımlarından vergi alınmayacağını ve bu okulların araştırma ve geliştirme giderlerinin de teşvik edileceğini açıkladı.
Özel okulların teşvik edilmesi iki amaçla olabilir… Birisi,eğitimde kalite ve verimliliğin artırılması… Diğeri de devlet bütçesinde eğitime yapılan giderlerin azaltılıp, bütçe açılarının azaltılması.
Eğitimde kalite ve verimlilik Eğitilecek olanları en geniş tabandan seçerek ve en kabiliyetli olanları eğiterek sağlanır… Eğer eğitimi devlet yaparsa, bu uygulama gerçekleşir… Özel sektör yaparsa, o zaman en kabiliyetli olanlar değil, parası olanlar okur… Kabiliyetli olup parası olmayanlarında okuması için, eleme sınavının olması ve parası olmayanlara burs verilmesi gerekir.
Kolejlerin yıllık eğitim gideri 15 milyardır.. Bu parayı toplumun yalnızca yüzde beşi ödeyebilir… Yüzde 95’i ödeyemez… Bu şartlarda seçilen öğrencilerinde yüzde 95’inin burslu okuması gerekir… Bursu de devlet vereceği için, sonuçta devletin eğitim giderleri eskisinden birkaç kat daha yüksek olur. Bunun yerine devlet öğretmenine doğru dürüst maaş verirse, eğitime yatırım yaparsa , eğitimde etkinlik daha çok artar.
Öte yandan, eğitim hem eğitim yapana hem de topluma yarar sağlar..
Yani eğitimin özel faydası Yanında ayrıca kamusal faydası da var. Örneğin verimlilik artar..örneğin kültür düzeyi ve insan ilişkileri artar.
Eğitimi özel sektöre bırakırsak, özel işletmeler kar etmek zorundadır… Bu nedenle yalnızca eğitimin özel faydası kadar eğitim hizmeti veririler… Eğitimin sosyal faydasını dikkate almazlar. Sonuçta sisteme olması gerekenden daha az kaynak aktarılmış olur.
Bazı vakıfların ve Sanayi ve Ticaret odaları gibi kurumların kurduğu özel okullar ve vakıf Üniversiteleri hizmet arzı ve kalite açısından çok başarılıdır… Ancak bunun yanında üniversiteye gitmeden, internetten yüksek lisans veren vakıf Üniversiteleri var… Parayı verince sınıf geçme sorunu olmayan lise dengi kolejler var.
Türkiye’nin daha önemli sorunu işgücü planlamasıdır. İşgücü planlaması, hangi meslekten ne kadar insan eğitileceği konusunda planlama yapmaktır. Bu planlama yapılmadığı için, bugün 30 bin mühendis fazlamız var… Buna karşılık 50 bin hemşire eksiğimiz var.
Ne Milli eğitim Bakanlığı, nede YÖK bu konuda çalışmadı… Önceki YÖK başkanı Türkiye’yi yönetmeye kalktı… Ancak bir gün olsun insan gücü planlamasın dan bahsetmedi.
Bugünkü hükümetin de bu konudan haberi yok görünüyor… Eğer eğitim özel sektöre bırakılırsa, devletin yapamadığı insan gücü planlamasını özel sektör nasıl yapar… Mesleğe yöneltme politikası nasıl uygulanır?
Özet olarak, eğitim insana yapılan yatırımdır… Türkiye’nin geleceğidir… Bu gelecek toplum adına devlet elinde olmalıdır… Bu geleceği eğitimi özel sektöre bırakarak bütçe açığını azalmak gibi cin fikirlere bırakmak doğru değildir.