İNSANLIK NEREDE BELLİ OLUR?

Başta Kars ve Erzurum olmak üzere, Doğu Anadolu da yaşayan ailelerin çoğu Ermeni çetelerinin zulmüne uğramıştır.  Ermeni çeteleri erkekleri savaşa giden ailelere her türlü insanlık dışı eziyeti yapmıştır. Biz Kars’lılar bu zulümleri, o zaman canlı olarak yaşamış atalarımızdan dinledik.  1975 yılında 48 saat içerisinde Avrupa’da  üç dışişleri mensubumuzu   şehit verdik. Beyrut , Roma , Madrid , Cenevre Lahey ve Paris diplomatlarımıza ve eş ve çocuklarına peş peşe suikastlar düzenlendi. ASALA adı verilen “Ermeni terör örgütü” de Viyana Büyükelçisi Danış Tunagil’i  vurduğunu açıklamıştı.  

1976-79 yıllarında Beyrut, Roma, Madrid, Cenevre, Lahey ve Paris şehirlerinde görev yapan diplomatlarımıza karşı  peş peşe suikastlar düzenledi. Artık diplomatların eş ve çocukları da hedef olarak seçilmişlerdi. 1980’li yıllarda kanlı Ermeni saldırıları, dünyanın ayrı noktalarında 27 silahlı saldırı ile diplomatlarımıza yöneldi.

Bunlar yokmuş gibi davranarak , aşağıdaki metne imza atanlar, insanlığı gerekçe gösterdi.

“1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felâket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”

İnsanlık anlayışı , objektif bir anlayıştır. İnsani değerler  kutsal değerlerdir. Bu değerleri bahane ederek , ülke ve millet aleyhine bölücülük yapanların ,  insanlık değerlerinden bahsetmesi abesle iştigaldir.

Tuzu kuru ve miras yedi olan bu gibiler   , asıl insanlık sorunu olan , açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayanları  görmezlikten gelir. 7 milyar nüfuslu,  dünyanın tüyleri ürperten utanç tablosuna bakmazlar. Dünyada  yeterli gıda tüketimi olanağı bulamayan insan sayısı 300 milyonu beş yaşın altındaki çocuklar olmak üzere 1 milyar , yoksulluk sınırının altında yaşayan insan sayısı 2,5 milyar, güvenli su tüketim olanağı bulamayan insan sayısı 1,5 milyar, sağlık hizmetinden yararlanamayan insan sayısı 1 milyardır.

TÜİK’in standartlarına göre , 2011 yılında Türkiye’de nüfusun yüzde 16.1’i , yani 12 milyon insan  yoksulluk sınırı altındadır. Nüfusun yüzde 18’5’ide yani aşağı yukarı 14 milyon insan da sürekli yoksulluk sınırı altındadır. Türkiş’e göre  bu sayılar daha yüksektir.

İnsani  gelişmişlik  çabası , çetelere ve bölücülere destek vermek değil , açları doyurmak ve yoksulluğu ortadan  kaldırmaktır. Aşağıda yer alan tabloda ,  Birleşmiş Milletler 2010 insani gelişmişlik raporuna göre , fert başına geliri yüksek olan ülkelerde  insani gelişmişlik te yüksektir. Yapmamız gereken , ülke birlik ve bütünlüğü içinde önce ekonomik kalkınmayı sağlamaktır.