Eski dide ,insanoğlu nisyanla maluldur .. denilirdi.. Bu söz nereden aklıma geldi ?
Siyasette olsun , ekonomide olsun , dün yaşadığımız krizler , Bu gün yaşadığımız sıkıntılar gökten zenbille inmedi.. Bunların günahını taşıyan bazı siyasilerin , yine bizi bugünkü yoksulluktan , işsizlikten ve bugünkü din istismarından kurtarmaya soyunmak istemeleri , bizim diğer milletlere göre daha çok unutma özürlü olduğumuz göstermektedir..
Aksi halde bir ülkede 7 defa gidip, 8 defa gelen bir politikacı olur mu ? Aksi halde bir ülkede başbakan olmak için , muhalefetten 12 kişiyi birden bakan yapan bir politikacının , yeniden başbakan olması mümkün olurmuydu ? Aksi halde Türkiye yi 50 cent’e muhtaç edipte, yeniden kurtarma iddiasında olan politikacıların barındığı bir toplum olurmuyduk ?
Geçmişi bir düşünelim … Yunanistan ‘ın AB’ye girdiği yıllarda biz neden pasif kaldık ? Girerdik veya girmezdik .. Ancak neden tepkisiz kaldık ?
Acaba, geçmişte 100 milyonluk Türkiye diye slogan atan politikacılar olmasaydı , yerine nüfus planlaması yapılsaydı , işgücü planlaması yapılsaydı , eğitim planlaması yapılsaydı , Bölgeler arası kalkınma stratejileri olsaydı , bugünkü göç , bu günkü işsizlik , bugünkü yoksulluk ve bu günkü kapkaç ve bu günkü terör olurmuydu ?
Çıldırlı aşık Mürsel Sinan şöyle diyor :
Doğru bir işim olsaydı ,
Ekmeğim , aşım olsaydı ..
Ankara başım olsaydı ..
Ben köyümden göçermiydim ?..
Öğretmenim sürgün oldu..
Doktorum ilaçsız kaldı..
Hastamız kızakta öldü..
Ben köyümden göçermiydim.
Son beş yıldır, çiftçiye verilen destekler, yarıdan aza indi.. Başbakan 2006 gelir desteğini 2007 yılında vereceğiz dedi.. Fındığı soranlara kızarak , ‘’fiskobirliğe sorun ‘’dedi
Tarımı ve tarım nüfusunu dışlamanın nedeni IMF’nin tepkisi.. Biz kendimizi idare etseydik , IMF’ye gerek kalırmıydı ?
Türkiye ‘yi IMF’ye kim muhtaç etti ..Bizi IMF ‘ye muhtaç edenler , köylünün bugün içine düştüğü sıkıntıların temelini atanlardır..
Bunlar Geçmişte , oy almak için çaya , tütüne ve fındığa plansız ve programsız destek verdiler.. Ürün fazlasını yaktırdılar veya denize döktürdüler.. Bu memleketin kaynaklarını israf ettiler..
Bu gün aynı temel üstünde gidenleri ve çiftçiye eziyet edenleri de aynı toplum yarın unutursa şaşmayın..
Enflasyon , gelir dağılımını bozar.. Sabit gelirliyi sıkıntıya sokar.. Enflasyon gibi enflasyonla mücadelede de okkanın altına yine işçi ve köylü , geniş halk kesimleri girer..Çünkü , enflasyonla mücadele programları toplam talebin kısılmasına öncelik vermektedir..
Geçmişteki siyasi liderler , Merkez Bankası kaynaklarını kendi bankaları zannedip , istismar etmemiş olsalardı , enflasyonda olmazdı ..
Halkın emanet ettiği mevduatı kendi parası gibi görüp , Bankaların içini boşaltarak halka hiyanet edenlere , kimler banka imtiyazı verdi ? Kimler bankaları kontrol dışında tuttu ?
İmam hatip okullarına kimler yol verdi ? Bu günkü irtica riski nasıl doğdu ?
Eğer bunları unutursak , bu günkü çektiklerimizden şikayet etmek hakkımız da olmaz.