NEREYE GİDİYORUZ?

AKP Ekonomiyi her fırsatta uçuyor gösteriyordu.Bu sene sesi kısıldı. Eskisi kadar cesur değil. Düşük kur’un ve sıcak paranın Afyon etkisi azalmaya başladı.   

 

Tüketici suni gidişin farkına vardı… Artık güven duymuyor.

Merkez bankası ve TÜİK ‘in, tüketiciyle ortak yaptıkları anketler ‘’tüketici güven endeksi ‘’ olarak her ay açıklıyor. Bu endekslerde 100 ‘ün altı güvensizliği gösteriyor.

 

Söz konusu endeks , 2007 seçimleri sırasında 100’ e yakındı… Seçimlerden sonra çok hızlı düşmeye başladı… Ve nisan ayında  yüzde 76.24’e geriledi.

 

 

Ekonomide tüketici beklentileri , konjonktürü yönlendirmekte etkili oluyor. Örneğin Tüketici karamsar olunca  alımlarını azaltıyor.

 

Mamafih , Tüketici güven endeksi , alt kalemlerine göre tüketiciler, Genel ekonomik durumun kötüleşeceğini bekliyor. (Endeks yüzde  60.47 ye düşüyor)… Yine tüketiciler Gelecek dönemde enflasyon artacağını bekliyor.


EKONOMİDE DARALMA

Büyüme oranının düşmesi , durgunluk demektir.. Ancak Türk ekonomisini daha büyük bir soruna giriyor… Daralma .

 

Daralma üretimde eksi büyüme yanında , ekonomik imkanların kaynakların da daralması anlamına geliyor.

 

Bu  sene dış işlemler cari açığının  50 milyar dolar olması bekleniyor. Bu açık elimizdeki kaynakların dışarıya gitmesi demektir.

 

Kaynaklarımız , kar transferi , dış borç faiz ödemesi , dış ticaret açığı yoluyla dışarıya gidiyor. Kaynaklar daralıyor.

 

Bu sene 50 milyar dolara ulaşacak cari açığı da katarsak , AKP ‘nin 2003 başından 2008 sonuna kadar 6 yılda verdiği cari açık tutarı 163 milyar dolara ulaşıyor.

 

Bu kadar yüksek kayıp , AKP ‘nin ulusal politikalar uygulamıyor olmasından ileri geldi.


Dış açığın finansmanını ya varlıklarımızı yabancılara satarak veya sıcak parayla veya dış borçla yapıyoruz.

Sıcak para da eskisi gibi gelmiyor… Örneğin geçen sene ilk çeyrekte 5.5 milyar dolar sıcak para gelmiş… Bu sene aynı dönemde 1.5 milyar dolar çıkış olmuş. Bu nedenle MB faizleri artırdı. Türkiye sıcak paranın afyon etkisi devam etsin diye yüksek borç maliyetine katlanmak zorunda kalıyor.

 

Aslında sıcak para da kısa vadeli olduğu için emanet paradır. Bir nevi dış borç demektir.

Varlık satışları içinde özel sektörün bir kısmı sattığı bankalar ve varlıkların yerine yeni yatırım yapmadı. Bu paralar Türkiye’ye gelmezse, yatırım yapılmazsa, artık bu şirketlerin kazancı dışarıya gidecektir. Bu hesabın neresinde istikrar var?

ÖZELLEŞTİRME…

 BAŞBAKAN, “35 milyar dolarlık özelleştirme yaptık” diyor. Özelleştirmenin toplumsal yararı olması için aşağıdaki sorulara olumlu cevap vermek gerekir.

Özelleştirme sonucu:
– Özelleşen firmaların sattığı ürün fiyatları düştü mü?
– Özelleşen şirketlerde üretim artışı var mı?
– Bu şirketlerin sattıkları mallarda kalite ve çeşit arttı mı?
– Özelleşen şirketler yeni yatırım yaptı mı?
– Bu kuruluşların ödemekte oldukları vergiler arttı mı?
– Özelleştirme gelirleri nereye gitti? Kimsenin haberi var mı?

 

Özetle bu gidişi durdurmak zorundayız … Ne var ki AKP’ nin böyle bir niyeti olmadığı çok açıktır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir