1215 yılında İngiltere’de Magna Carta “Büyük Özgürlük Fermanı” imzalandı. Bu belge ile Dünyada ilk kez kralın yetkileri kısıtlandı . Kısıtlanan yetkiler arasında vergi salınması da var. Anlaşmaya göre Kral buyruğunun onayını almadan yeni vergi alamayacak, vergi oranlarını artıramayacaktır.
Magna Carta ; Günümüzde “vergileme yasallık” olarak adlandırılan vergileme ilkelerinin ilk dayanağını oluşturdu. Yasallık anlayışından , aynı zamanda , hükümetlerin vergi gelirlerini keyfi olarak kullanamayacakları da anlaşılır.
AKP iktidarı baştan beri vergi gelirlerini kılıfına uydurarak keyfi kullanıyor.
1- AKP Sabah grubunu , Hürriyet grubunu kamu bankalarına kredi verdirerek aldırdı. Bu krediler nedeni ile bankaların uğradıkları zararlar , hazine tarafından karşılanıyor. Dahası yanlı medyaya reklam ve ilanlar dahil kamu imkanları veriliyor. Bütün bu partizanca harcamalar halkın vergileri ile karşılanıyor.
Muhalifler AKP’ yi dolaylı olarak vergileri ile neden finanse etsinler ?
2- Diyanet işleri Başkanlığı 7-8 bakanlık bütçesinden daha büyüktür. Bu bütçeden aleviler , cem evleri pay almıyor. Ama herkesle aynı vergileri veriyorlar.
Aleviler neden vergi versin ?
3- Geçen Hafta Hazine Uluslar arası piyasalarda , yüzde 8,6 faizle 2 milyar dolarlık tahvil sattı. LİBOR faizi en yüksek 1,8’dir. Hazine 2 milyar dolar için beş yılda 948,7 milyon dolar faiz ödeyecek. Bu faiz hazineden çıkacağı için halkın vergileri ile ödenecek.
Türkiye neden bu kadara yüksek faiz veriyor ? Çünkü ülke riski ve kırılganlığı yüksektir. Türkiye’nin beş yıllık tahvillerini iflas risk primi 570 baz puandır. Bu kadar risk , Yanlış faiz ve kur politikasından ileri geldi.
Siyasi iktidar ister bilerek ister bilmeden yanlış yapsın eğer bu yanlışlar halkın vergilerinden çıkacaksa, o zaman neden vergi verelim ?
4- Kur korumalı mevduat için , bu ay bütçeden 14 milyar lira fark ödenecek. Bütçe halkın vergileri ile finanse ediliyor. Bu yolla vergi verenlerden , bankada parası olan servet sahiplerine haksız ve hülle yoluyla gelir transfer edilmiş olacak. Gelir dağlımı bozulacak ve yoksullaşma artacaktır.
AKP’ nin yanlışları ve faiz kaprisinden dolayı halk neden vergi ödesin?
5- Hükümet , kamu -özel işbirliği yatırımları nedeni ile Dünyada eşi benzeri olmayan bir şekilde dolarla talep garantisi veriyor. Üstelik bu garanti gerçeklere dayanmayan bir ölçüde açık ara fazla veriliyor.
Söz gelimi 2021 de , Zafer hava alanı yolcu garantisinin fiilen yüzde 99,38’i , Ankara Garı yolcu garantisinin yüzde 86,33 ü , Katardan kiralanan ambülans uçağının hizmet garantisinin yüzde 100’ü , hazine tarafından karşılandı.
Şehir hastanelerinin maliyeti 11,6 milyar dolar. Garanti 97 milyar dolar.
Bu garantilerin iktisadi hesaplara sığmayacağı çok açık değil mi ? Dahası dünyanın en pahalı köprüsü ve yollarını biz kullanıyoruz.
Türkiye kamu – özel işbirliği yoluyla oligarklar yaratıyor.
Bu durumda ,halkın Köprüden ve yollardan geçenlerden alınan yüksek ücretin ve geçmeyenden alınan verginin kime gittiğini sorma hakkı olmaz mı ?
Üstelik Cumhurbaşkanı ‘’Parayı kendi kasamızdan dışarıdan getirip başardık ‘’ diyor . Burada da vergi mükellefinin aklı karışıyor ?
Parayı hibe olarak mı alıyoruz ? Aldığımız borçlar için faiz ödemeyecek miyiz ?
Osmanlı saray yaptırmak için tefecilerden borç aldı. Sonuç Düyun-u Umumiye ‘ye gitti. Türkiye Düyun-u Umumiye‘ye olan borcunun son taksitini, ilk dış borcun alınmasından tam bir yüzyıl sonra, 25 Mayıs 1954’te ödedi.
Devletin görevi altyapı yapmaktır. Devlet altyapı yapmıyor. Kamu- özel işbirliği yoluyla yaptırıyor ? Aldığı vergileri Nereye harcıyor ?
AKP iktidarı kamu -özel işbirliği yoluyla oligarklar yarattı. İtibarda tasarruf olmaz diye saraylar yaptırdı. Biz ödedik gelecek nesillerde ödeyecek ? Üretici , tüketici olarak vergi verenler siyasi süreçte hesap sormazlarsa, gelecek nesillere karşı sorumlu olacaklardır.