TÜİK, 2005 yılı gelir dağılımı sonuçlarını açıkladı.. Nüfusun birinci yüzde 20’si, yani en zengin 14.6 milyon nüfus, 2004 yılına göre bin kişide bir kişi olarak artmış. (yüzde 6 dan 6.1’e yükselmiş)
En fakir 14.6 milyon nüfusun (yani beşinci yüzde 20) oranı da yüzde 44.2’den yüzde 44.4 ‘e yükselmiş. Demek ki orta sınıfta bir artış var.
Öte yandan fert gelirlerinin oransal dağılımında da, maaş ve ücretlerin toplam gelir içindeki payı, 2004 yılında yüzde 38.7 iken 2005 yılında yüzde 39.2’ye çıkmış. Çalışan sayısında bir artış olmadığına göre, çalışanların durumu iyileşmiş demektir.
Yani bu fındık üreticisi, bu tarım nüfusu, bu işçi memur reel gelirim düştü diyorsa, yanlış söylüyor ! Maliye Bakanı, “memur maaşı enflasyonun altında kaldı , ilave zam yapacağız” dedi.. O da yanlış söylemiş !
Başbakan da, “asgari ücretli şimdi daha çok simit alabiliyor” demişti.
Öte yandan, müteşebbis gelirinin payı da tersine azalmış. 2004 yılında müteşebbis gelirlerinin toplam kullanılabilir gelir içindeki payı yüzde 31.8 iken 2005 yılında azalarak yüzde 28.8’e düşmüş.
Türkiye de 2001 krizinin altında, çalışanlar ve tarım nüfusu kaldı.. Batan bankaların 50 milyar dolar maliyetini de verginin yüzde 72’sini ödeyen aynı kesim karşıladı. İstanbul yaklaşımıyla hazinenin özel sektör şirketlerine desteklerinin maliyetini de vergi mükellefi çekti.
Nüfusun yüzde sekseninin verdiği vergilerle, hazine nüfusun yüzde birine tüksek reel faiz ödüyor. Bu şartlarda orta gelir gurupları nasıl artmış oluyor?
TÜİK’in gelir dağılımı araştırması bu gerçekleri nasıl açıklıyor ?
Düşük kur nedeniyle ithal otomobil alanların, reel kur farkı cari açığa yansıyor.. Cari açıkta borçla kapatılıyor.. Borcu da yine bu halk ödeyecek.. Bu şartlarda , ithal otonun bir kısım maliyetini otoyu alanlar karşılıyor .. Bir kısmını da toplum karşılıyor .. Yani lüks oto kullananları bu toplum finanse ediyor.. Peki bu gelir dağılımını bozmaz mı ?
Avrupa’dan daha düşük bir işsizlik oranını ilan edip, arkasından ‘’işsiz olan 2.5 milyon insan daha var. Biz bunları işsiz saymıyoruz. Ancak bunlar yarın iş bulsa çalışacak ‘’diyen TÜİK, acaba gelir dağılımı konusunda ne diyecek?
Eski bir gazeteci, daha doğrusu gazetecilerin duayeni’’ Türkiye ile Yunanistan’ın doğal yapısı, şartları ve insan yapısı birbirine benziyor.. 1960 yılında Türkiye ve Yunanistan’ın fert başına gelir düzeyi aynı idi.. Bu gün nasıl oldu da onların fert başına geliri , bizim dört – beş katımıza çıktı?’’ diye bir soru sordu.. Elbette bunu yalnızca nüfus artışı ile izah edemezsiniz.