Fransız hükümeti, ekonomik durgunluğu ve işsizliği önlemek için 4 milyon düşük gelirli insana ayda 200 Euro verilmesini karara bağladı.
Durgunluğun atlatılması, ekonomide canlanma yaratılması için iç talebin artırılması gerekir. Bunun için ücretleri artırmak, KDV ve ÖTV gibi mal ve hizmet fiyatları üstünden ve zengin ve fakirin aynı oranda verdiği vergileri düşürmek gerekir.
Örneğin KDV’ yi beş puan indirirsek, tüketicinin satın alma gücü artar. Aynı parayla daha fazla mal alır. Tüketim eğilimi artar.
Öte yandan, talebi canlandırmak için yatırımları da artırmak gerekir. Öncelikle Devlet altyapı yatırımlarını artırmalıdır. Altyapı yatırımlarının artması, özel yatırımların artmasına da yol açar. Yatırım ortamı yaratır.
Ne var ki 2009 bütçesinde, sermaye giderleri, gerçekleşen 2008 bütçesine göre yüzde 5.8 oranında azalmaktadır.
Yine durgunluk dönemlerinde, ekonomide konjonktürel etki yaratsın diye tüm yatırımlara devlet desteği verilmelidir.
Hükümetin, ekonomide durgunluğu önleyecek veya süresini kısaltacak bu gibi önlemler almak niyeti yoktur. Tersine IMF gelirse, ilk işi maaş ve ücretlerin kısılması ile çiftçiye desteğin azaltılması olacaktır.
MEMUR ZAMMI YANLIŞ AÇIKLANDI
Bütçenin mecliste görüşülmesi nedeniyle, gerek Başbakan ve gerekse Maliye bakanı, 2009 yılında memur maaşlarına yüzde 8.7 oranında zam yapıldığını tekrar – tekrar vurguladılar. Gerçekte ise 2007 yılında, memura yapılan ortalama zam yüzde 8.7 değil, yüzde 6.5’tir.
Çünkü memura yapılan zam 2009 yılının ocak- haziran ilk altı ayında yüzde 4’tür. Temmuz – aralık arasında ise bu yüzde 4’e ilave yüzde 4.5 oranında bir zam daha yapılıyor. Birinci altı ayda, örneğin bin liralık maaş 1040 lira oluyor. İkinci altı ayda 1040 liralık maaş yüzde 4.5 daha artarak, yani (1040 x 4.5 / 100 = 48.8 ) 48.8 lira artarak, 1086.8 lira oluyor. Bu demektir ki memurun maaşı yalnızca ikinci altı yüzde 8.7
Artmıştır. Birinci altı ayda yüzde 4, ikinci altı ayda yüzde 8.7 oranında maaş artışının yıl ortalaması yüzde 6.5 eder. Başbakan ve Maliye Bakanı, yüzde 8.7 zam bir veriliyormuş gibi bir açıklama içinde olmaları, hükümete olan güveni de sarsıyor.
Hükümet bu güne kadar enflasyon hesabında, satın alma gücü hesabında ve Refah hesabında, memurun aklını karıştırdı. Gerçekte memurun refahını düşürdü.
AKP iktidarı çalışanlara hedef enflasyon kadar zam yaptı. Ancak gerçekleşen enflasyon hedef enflasyonun üstünde oldu. Enflasyon farkı, bir yıl gecikmeli verildiği için enflasyonu telafi edemedi.
Sonuçta örneğin:
2002 yılında 550 lira alan bir öğretmenin maaşı, 2008 de 1013 liraya çıktı. Yüzde 84.2 arttı. Ancak 2002 den 2008 eylüle kadar kümülatif olarak enflasyon yüzde 110 arttı. Öğretmen maaşı enflasyonun altında kaldı.
Üstelik 2002 yılından 2008 ikinci çeyreğine kadar gsyh da büyüme yüzde 45.5 oldu. Öğretmene bu artıştan pay verilmemiş oldu.
2002 yılından 2008 yılına kadar ortalama verimlilik artışı yüzde 35 oldu. Öğretmene bu artıştan da pay verilmedi.
Eğer verilseydi, 2002 yılında 550 lira maaş alan bir öğretmenin maaşı nın şimdi 1.600 lira olması gerekirdi.