Merkez Bankası, 2003 yılını temel yıl alarak, TÜFE bazlı reel kur endeksi düzenlemektedir. Bu endeks, Türkiye’nin en fazla dış ticaret yaptığı ülkeler dikkate alınarak, gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş ülkeler olarak reel kur endeksi şeklinde yapılmaktadır.
2011 Nisan ayında, gelişmiş ülkeler reel kur endeksi 127.21 ve Gelişmekte olan ülkeler reel kur endeksi ise 99.74 ‘tür. Yani Gelişmiş ülkelerle olan dış ticaretimizde TL yüzde 27.21 daha değerli, buna karşılık Gelişmekte olan ülkelerle olan dış ticaretimizde TL çok az farkla da olsa dengededir.
TL aşırı değerli olduğu için, gelişmekte olan ülkelere karşı sürekli dış açık veriyoruz. Gelişmekte olan ülkelerle ticaretimizden kazançlı çıkıyoruz.
Mamafi geçen sene, 2010 yılında toplam dış ticaret açığımız 56 milyar dolar oldu ve fakat aşağıdaki tabloda yer alan 9 gelişmekte olan ülkeyle olan dış ticaretimiz 11.4 milyar dolar fazla verdi.
2010 YILI DIŞ TİCARET FAZLAMIZ OLAN BAZI ÜLKELER (MİLYAR DOLAR) |
|||
ÜLKE |
İHRACAT |
İTHALAT |
FARK |
AZERBAYCAN |
1,5 |
0,9 |
0,6 |
TÜRKMENİSTAN |
1,1 |
0,4 |
0,7 |
TUNUS |
0,7 |
0,3 |
0,4 |
LİBYA |
2 |
0,4 |
1,6 |
MISIR |
2,3 |
0,9 |
1,4 |
LÜBNAN |
0,6 |
0,2 |
0,4 |
SURİYE |
1,8 |
0,7 |
1,1 |
IRAK |
6 |
1,4 |
4,6 |
ÜRDÜN |
0,6 |
0 |
0,6 |
TOPLAM |
16,6 |
5,2 |
11,4 |
Cezayir ve İran ile olan dış ticaretimizde de açık verdik. Zira bu ülkelerden doğal gaz ve petrol alıyoruz. Bu alımda da avantajlı fiyatlarımız var.
Bu ülkeler içinde dış ticaretten en karlı çıktığımız ülke Libya idi. Ayrıca Türk Müteahhitlerinin Libya’da 16 milyar dolarlık projesi vardı. Ayrıca
Türk müteahhitlik sektörünün Libya’daki 1.6 milyar dolar alacağı da tehlikeye girdi. Libya’da 27 milyar dolarlık iş yapıldı. Şimdi binlerce insanımız işsiz kaldı.
Bütün bu avantajlarımızı kaybettik. Kaybedeceğiz de… Zira Başbakan Libya sürecini iyi yönetemedi. Şimdi de ‘’ Kaddafi tavsiyelerimizi dikkate almak yerine kanı, gözyaşını ve baskıyı ne yazık ki tercih etti. Kaddafi iktidarı bırakmalıdır. ‘’ diyor.
Kaddafi İktidardan çekilse de, Libya’nın yeni yönetimi artık bize güvenmeyecektir.
Aslında, Bu ülkeler açısından Türkiye için şanssız bir dönem başladı. Bu ülkelerin ABD ve AB rotasına girmesi, Türkiye’nin devre dışı kalması demektir.
Olaylı ülkeler dışında, Azerbaycan’la olan ilişkilerimizde de risk var. Son iki yıldır, Başbakanın ve Cumhurbaşkanının, Ermenilere karşı yaklaşımı
Azerileri fazla rahatsız etti. Türkçe konuşan ülkeler parlamenterler Assamblesi için geçen sene gittiğimiz Bakü’de, bu tepkiyi resmi anlamda ve halk içinde yakından gördük.
Türkiye Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkilerini de iyi yönetemedi. Azerbaycan ve bu ülkelerde Rusya yeniden söz sahibi oldu.