Her mesleğin bir meslek dili var.. Birde halk dili var..Örneğin eğer doktor Tıp’ diliyle konuşursa hiçbir şey anlamazsınız .
İktisatta aynı şekilde … İktisat konusunda eğer meslekten olmayanlara , meslek diliyle hitap ederseniz , hem boşa çene yormuş olursunuz .. Hem de karşınızdakini sıkmış olursunuz .. Bildiğiniz de sizde kalır.
İktisat , insana dayanır .. malzemesi insandır.. Bunun içindir ki çok karmaşıktır.. Diğer sosyal bilimlerde olduğu gibi zaman ve mekana göre değişir.. İçinde bulunduğunuz ekonomik şartlara, ve sosyal çevreye göre yorum yapmak zorundasınız.
Elbette teknik altyapınızın da yeterli olması gerekir.. Ayrıca tarafsız ve objektif düşünmek zorundasınız.
Öte yandan iktisat, laubalilik kaldırmaz.. Zira dinleyen veya okuyan insanlar , ‘’kendimi nasıl yaparım da en rasyonel bir biçimde organize edebilirim .. İmkanlarımı nasıl değerlendiririm.. ‘’ diye dikkat kesilmişken, siz lahmacundan söz ederseniz, okuyan veya dinleyenin tepkisini çekersiniz.. Zira Eğlenmek isteyen , rahatlamak isteyen , magazin veya adamına göre belgesel okur veya dinler..
Yine İktisatçının iyimseri veya kötümseri olmaz.. Yorum farkı olur.. yahut taraf tutanı olur.. Eğer taraf tutuyorsa, zaten iktisatçı değildir.
İKİ TARAFI KESEN BIÇAK
İktisat politikaları , tıbbi ilaçlara benzer.. İki tarafı kesen bıçak gibidir.. Bu nedenle iktisadi olaylarda , sonuçlarda madalyonun diğer tarafına bakmak gerekir.
Örneğin, kısa dönem için bakarsanız , borsanın spekülatif karlar veya zararlar getirdiğini görürsünüz .. Gerçek getiri için daha uzun dönemli bakmak ve enflasyonun da etkisini gidermek gerekir.
Bir arkadaşım, ekonomi tartışırken araya sürekli İngilizce kelimeler sokuştururdu.. Oysa bu İngilizce kelimelerin hepsinin oturmuş Türkçe karşılıkları vardı.. Bazı diğer arkadaşlarla tartıştıktan sonra bu yolun bir kompleksin dışa vurması olduğuna karar verdik.
Medya ya bakalım.. Borsa, bankalar, yani para ve sermaye piyasa araçları , haber ve yorumların yüzde doksanını oluşturuyor.. Medyayı adeta finans sektörü işgal etmiş..Üretim , paylaşım ve istihdam unutulmuş.. Üstelik borsa yorumu yapanlar, aşağı tutunma noktası , tepki sınırı, moment gibi her gün ve hatta her saat , şahsen benim ve inanıyorum ki iktisatçının da anlamakta zorlandığı aynı lafları söylüyorlar.
Globalleşme süreci diye sıcak para dünyayı esir aldı.. O kadar ki sendikalar bile işçi hakları ile uğraşmıyor.. 1980 öncesi çok hareketli olan ve medyada her gün yer alan sendikalar şimdi içine kapanmış durumdadır.. Veya şimdi bazı sendikalar çeşitli kliklere yataklık etmektedir… Bunlar içinde Soros vakfıyla çalışanlar olduğu şeklinde kamu oyunda yaygın bir kanaatte var.
İktisatçı bütün bu gerçekleri halkı aydınlatmak için en doğru olan bir şekilde ve taraf tutmadan , halk diliyle konuşmak zorundadır.