İKTİSADIN KATLİ VACİPMİDİR? (II)

Dün bu köşede , Başbakanın YTL için söylediklerini yorumlamıştık.

Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan da   TBMM Genel Kurulunda yaptığı “2008 yılı Bütçe sunuş” konuşmasında, İktisat kuralları ve ekonomik gerçekleri katletti.

Milletvekillerine dağıtılan konuşma metninde  Maliye Bakanının bu güne kadar bilinenden farklı bir iktisat teorisi geliştirdiği
anlaşılmaktadır!  Birkaç örnek vermek gerekirse…

Örneğin ,sayfa 10 da , Yatırımcılarla ilgili olarak “Kamu yatırımları ya da özel yatırımlar ayrı ayrı değil de toplam yatırımlardan bu yatırımların artışından bahsetmek gerekir” dedi.

Ekonomiyi canlandırma ve istihdam yaratma açısından kamu ve özel yatırımlar aynı etkiyi yapar… Ancak  Devletin yaptığı altyapı yatırımları ile  ile özel sektörün yaptığı yatırımlar farklıdır.

Karayolu ve Demiryollarını, hava alanlarını , kanalizasyonu ve benzer altyapı yatırımlarını devlet yapar. Bu yatırımlardan bazılarını, örneğin yap-işlet-devret yoluyla yapılan bir tünel inşaatı bu tür yatırımların karakterini  değiştirmez.

Altyapı tüm ekonomiye girdi oluşturduğu için ve herkes çoğu defa parasız yararlandığı için, özel sektör tarafından yapılması söz konusu değildir.

Devlet altyapı yapmazsa , özel sektörde üstüne fabrika yapmaz. Devlet yol yapmazsa , özel sektörde ulaştırma sektöründe yatırım yapmaz.

Özetle, Kamu ve özel yatırımlar birbirini tamamlar.  Önce devletin altyapı yapması gerekir ki, özel sektör içinde yatırım imkanı doğsun. Bu nedenle bir biri yerine ikame edilemez.

Yine aynı konuşma Sayfa 10 da ,  ” 2002 yılında 181 milyar dolar olan gayri safi milli hasılamız 2008 yılında 520 milyar dolara ulaşacaktır.” Deniliyor.

Bunu Başbakanda sık sık söylüyor.

Bir defa Her ülke devlet bütçesinde Milli Gelirini Milli parası ile
ifade eder. Türkiye bir sömürge ülkesi değil ki , Milli Gelirini
başka paralarla açıklıyor. Halkın geliri YTL cinsinden değil mi ?
Fert başına geliri YTL cinsinden ifade etmek varken , neden Dolar cinsinden yapıyoruz ?

Benim itirazıma Maliye  Bakanı , sanki halkın işi – gücü uluslarası mukayese yapmakmış gibi , ”uluslar arası mukayese için ” dedi. Mukayese yapmak isteyenler YTL ‘ yi dolara çevirip yaparlar. Kaldı ki dolarla mukayese yaparken , kurlardaki değişmeyi de dikkate almak gerekir.  Bunun  içindir ki satın alma gücü paritesine göre fert başına gelir hesabı yapılıyor.

Öte yandan Devlet bütçesinde dolar hesabı her zaman yanıltıcı sonuçlar verecektir. Zira 2002 yılındaki  dolar  ile bu günkü dolar değeri farklıdır.

Örneğin Eğer Euro ‘ya göre değerlendirme yaparsak , 2002 yılındaki 100 dolarla bu günkü 155 dolar aynı satın alma gücüne sahiptir. Bırakın Türkiye’yi yalnızca doların dış değer kaybını dikkate alırsak , GSMH’ dolarla ifadesinde bir şişme olacağı açıktır.

Gerek Başbakanın , gerek hükümet üyelerinin ve gerekse maliye Bakanının bütçeyi sunuş raporunun 13 sayfasında yer alan  “2007 Ocak-Ekim döneminde 223,2 Milyon dolar olarak gerçekleşen dış ticaret
hacmimizin, 2007 yılının sonunda 270 Milyon doları aşmasını
bekliyoruz”… Kasım ayı itibariyle 12 aylık verilere göre ihracatımız, 105,3 Milyon dolara ulaşmıştır” şeklindeki ifadeler de tek yanlı ifadelerdir.

Ekonomik açıdan doğru değerlendirme yapabilmek için Toplam dış ticaret hacmi içinde ithalat ve ihracatın payı , ihracatın ithalatı karşılama oranı  bu payların ne yönde geliştiği ve daha da önemlisi dış ticaret açığının boyutu daha önemlidir. Bu göstergeler hep aleyhimizde geliştiği için Başbakan ve maliye bakanı hülle yaparak yalnızca toplam dış ticaret ve yalnızca ihracat rakamlarını veriyorlar.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir