8.5 ay önce, 2009 Mayıs ayında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası kanununda bazı değişiklikler yapılmasına ilişkin kanun teklifi vermiştim.
Bu teklif Meclis Genel Kurulunda dün görüşüldü ve AKP’nin oyları ile gündeme alınmadı.
Bu teklifim, ekonomik krizden dolayı, iflas etmiş, işten çıkarılmış, mağdur olmuş, işçi ve esnafı dikkate alan bir teklifti.
Küresel süreç zaten işçinin sırtında patladı. Devletler, spekülasyon yaparak krize neden olanlara destek oldu. İşsiz kalanlara dönüp bakan olmadı.
G-20’ler içinde en fazla küçülen ekonomi Türkiye oldu. Bu küçülmeden en zararlı çıkan kesim, işçi oldu.
Ekim 2007 ile Ekim 2009 arasında bir milyon beş bin kişi işini kaybetti. Bunları görmezlikten gelemeyiz.
Gerçek işsiz sayısı (bin) Ekim 2007 Ekim 2009
İlan edilen 2.458 3.299
İş aramayan, iş başı yapacaklar 1.773 1.897
Toplam 4.191 5.196
Artan işsiz sayısı: 1.005
Gerçek işsizlik oranı: %19.06
Krizden dolayı, sermaye destek aldı. İşçi destek almadı.
Örneğin, 2008’de MB riskli bankalara kredi vereceğini açıkladı. Bankalara doğrudan düşük faizle döviz sağladı. Reeskont faizlerini düşürdü. Daha önemlisi, bankacılık sektörünün görev zararları ve batıkları nedeniyle TMSF’ye olan 90 milyarlık borcu 2008 Temmuz ayında bir yasa ile silindi.
Özel sektöre, kurumlar vergisini düşürerek, KDV ve ÖTV indirimli satış imkanı sağlayarak teşvik verilerek imkan sağladı. İşsize ne yapıldı?
Tersine işçinin elindeki imkanları geri aldı. Hükümet şimdi, işçileri 4/c diye, aslında öğrencilerin anket yapması için getirilmiş, düşük ücret ve part time sistemli bir çalışma düzenine zorluyor.
İşçiler bu kış şartlarında hayatlarını ortaya koyarak, gasp edilen haklarını arıyorlar.
8.5 ay önce sunduğum bu yasa teklifi, krizden dolayı işsiz kalanlara iki imkan getiriyordu.
1) Krizden dolayı işsiz kalanların hiç olmazsa, 2010 yılı sonuna kadar sosyal güvenlik hakları devam etsin. Bunun için sigorta primi işçi payı ve işsizlik sigorta işçi payı, 2010 yılı sonuna kadar, işsizlik sigortası fonundan ödensin. Bu sürede kriz mağduru işsizler sosyal güvenlikten yararlansın.
2) Emekli yaş haddini tamamlamış ve fakat emeklilik için gün sayısını doldurmamış işçiye borçlanma imkanı sağlanarak, bunların emekli olması sağlansın.
Kriz nedeniyle kepenk kapatan esnafa, borçlanmak yoluyla emeklilik imkanı sağlansın. Esnaf isteyerek kepenk kapatmadı. Süper marketler ve düşük kurdan dolayı artan ithalat, küçük esnafa ve sanatkara yaşama hakkı tanımadı.
Mağdur olmuş çiftçiye, borçlanarak emekli olma imkanı sağlansın. Zira TÜİK’in açıklamasına göre, tarımda çalışanların yüzde 86.3’ü sosyal güvenlikten yoksundur.
Emeklilik için böyle bir kolaylık sağlandığı takdirde, aktüarya dengeleri bozulmayacak. Çünkü emekli olacaklar, borçlanma yoluyla prim ödeyecekler.
İş arayanların sayısı azalacak. Gençlere iş imkanı açılacaktır. Ekim 2009 işsizlik rakamlarına göre, genç nüfusta, kentlerde işsizlik oranı yüzde 26.6’dır. Açılım, önce işsize iş yaratarak yapılmalıdır.