2003 yılında kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı 21 bin kişiydi. Bu yılın mart ayında bu sayı 662 bin 117 kişiye ulaştı.
Gündemdeki sorulardan birisi ‘’Kredi kartı borcunu ödeyemeyenler, neden kredi kartı alıyor? ‘’
Tüketiciler Derneği Başkanı Ali Er, tüketicilerin kredi kartı kullanmasın bir lüks olarak algılanmasının yanlış olduğunu söylüyor… Gerçekten, birçok insanın için kredi kartı kullanması, hayatın idamesi için kaçınılmaz bir yoldur. Türkiye de bir milyondan fazla insan akşamları yatağına aç giriyor. Aç kalanlar, sıkışanlar artık geri ödeyip – ödememeyi düşünmüyor. Ödesin – ödemesin son çare kredi kartını görüyor.
Banka ve kredi kartlarında, kredi kartı sözleşmesine yazılan akdi faizin ve geç ödendiğinde alınan gecikme faizinin üst sınırını Merkez bankası belirliyor. Ancak bankaların yüzde 95’i akdi faiz olarak aylık yüzde 4.54 ve gecikme faizi olarak ta aylık yüzde 5.25 oranında, yani MB’nin belirlediği en yüksek orandan faiz alıyorlar. Daha düşük faiz alan yalnızca iki banka var…
En düşükten bir önce Türkish Bank aylık 3.75 ve 4.88’ ten faiz alıyor… En düşük faiz alan Türkland da 2.75 ve 3. 58 ‘ten faiz alıyor.
İş bankası genel müdürü, isteyen ziraat bankasından kart alsın demişti… Ancak ziraat bankası da maalesef en yüksek faizden işlem yapıyor.
CHP gurubu, birçok defa banka ve kredi kartlarından alınan tefeci faizine sınır getirmek için yazılı önerge verdi… Sonuç çıkmadı. Şimdi AKP’ liler verince bankalar Lobi yapmaya başladı. Bankalar Lobi yaparken birçok köşe yazarını ve bazı genel genel müdürleri de kullanıyor. Olayları ve rakamları çarpıtıyor.
BASİT FAİZ-BİLEŞİK FAİZ
1)‘’ Banka ve kredi kartlarında bileşik faiz almak yasaktır… Yıllık faizi Basit faizle hesaplamak gerekir. ‘’ deniliyor.
Gerçekten yasada, Banka ve kredi kartı faizlerinin basit faiz usulüne göre alınacağı hükmü yer almıştır. Bu tasarıyla, Bankanın alacağı gecikme faizi yüzde 63’ tür. Ancak faiz ödeyen açısından, önemli olan bu faizin fırsat maliyetidir.
Fırsat maliyetini de bileşik faiz hesabıyla yapmak gerekir. Yani basit faize göre yüzde 63 faizi bankanın tahsil edeceği faiz oranını gösterir. Tüketici açısından bu faizin fırsat maliyeti daha önemlidir.
2) Bazı yetkililer ve genel müdürler, “Türkiye ekonomisinin daralmaya başladığı dönemde, banka ve kredi kartları faizlerini düşürmek doğru değil” diyor.
Tüketici Kredileri, Kredi Kartları, Ekonomide canlanma yaratır. Kayıt dışılığın önlenmesine yardımcı olur. Ancak kredi kartlarında faiz oranları düşerse, herkes daha çok alış-veriş yapar… Kredi kartı kullanımı yaygınlaşır.
ARİTMETİK GERÇEKLER ÇARPTIRILDI.
3) MB Başkanı ‘’Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kredi kartı faizi Tüketici kredisi faizinin 2.5 katıdır‘’ diyor. Bir arkadaşımız da bu faizleri yine bazı ülkelerde enflasyonun katı olarak vermiş.
Bu yolla kredi kartı faizlerinin düşük veya yüksek olup olmadığını söylemek imkanı yoktur. Teknik olarak ta karşılaştırma yapmak yanlıştır… Enflasyon, faizde yalnızca reel faiz hesabında uygulanır.
Diyelim ki bir ülkede enflasyon oranı yüzde 1’ dir. Kredi kart faiz oranı da yüzde 8’ dir… Enflasyonla oranlarsak 8 kat eder… Buna karşılık bir ülkede enflasyon oranı yüzde10
faiz oranı ise yüzde 80 dir. En Enflasyona oranlarsak yine oran 8 kat çıkar.
Oysaki birinci örnekte reel faiz oranı yüzde 6,9 olur… Buna karşılık ikinci örnekte reel faiz oranı yüzde 64’ olur.
Bu kadar basit bir aritmetik gerçeği ve reel faiz gerçeğini görmemek mümkün değildir. Bu gerçeği çarpıtmak MB Başkanına ve bazı akademisyen arkadaşlara yakışmıyor.