KONUT SORUNU AZ-BOZ SORUN DEĞİL

Bazı illerimizde konut fazlası var… Bazı illerimizde de konut açığı var… En fazla konut açığı olan ilimiz İstanbul’dur

Konut açığını gidermek için 2010 yılına kadar Türkiye‘de 800 bin kadar  konut üretilmesi gerekiyor…

Kaldı ki, 20 milyona ulaşan mevcut konutların da yüzde kırkı niteliksizdir… Tadilat görmesi, onarılması ve depreme dayanıklı duruma getirilmesi gerekiyor.

Öte yandan mevcut konutların yarısının da  ruhsatsız olduğu tahmin ediliyor.

Ruhsatsız konut yapımına sistem de zorluyor… Zira özellikle büyük şehirlerde, konut için ruhsat almanın hem parasal maliyeti çok yüksektir… Harç, vergi ve proje bedelleri, küçük ve tek katlı bir ev yapmanın maliyetine  ulaşmaktadır. Hem de bürokrasisi çoktur.

Kaçak ve ruhsatsı yapılar yanında, imarı ve inşaat ruhsatı olduğu halde bir türlü tamamlamayan yapılar da, çevre sorunu, görüntü kirliliği yaratmaktadır… Özellikle büyük şehirlerde varoşlar adeta filiz kent görünümündedir…

Gelir dağılımının bozuk olması ve  işsizlik nedeniyle ortaya çıkan yoğun göç’te konut sorununu tırmandırmıştır.

Toplu konut idaresinin imkanları konut sorununu çözmek için yeterli değildir… Belediyeler de konut sorununu eş-dost kayırma şekline dökmüşlerdir.  Kaldı ki, birçoğu lüks konut üretmektedir.. Örneğin İstanbul belediyesine bağlı konut organizasyonunun yaptığı yeşil vadi evlerinde fiyatlar 400 bin dolardır.

Konut sorununu çözmekte yardımcı olur diye, “Konut finansman sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısı” hazırlanmıştır… Bu çerçevede “İpotekli konut kredisi” denilen Mortgage sisteminin konut sorununa yardımcı olacağı tahmin ediliyor.

Başka ülkelerle karşılaştırdığımız zaman, bizde konut finansman imkanlarının yok denecek kadar az olduğunu görmekteyiz. Ne var ki bizde, halkın bu sistemin gereği olan  peşin ödemeyi yapma olanağı yoktur… Ayrıca, reel faizlerde çok yüksektir…

Örneğin şimdi en düşük konut kredisinin aylık faizi yüzde 1.5’tir… Bu oran yıllık bileşik yüzde 20 nominal faiz, yüzde 11  reel faiz demektir. Oysa sistemin çalıştığı ülkelerde en yüksek nominal faiz yüzde 6, reel faizde en fazla yüzde 4-5’dir. 

İpotekli konut kredisi sistemi, eğer toplumun imkanlarına paralel  uygulanırsa, kayıtdışılığın önlenmesi, inşaat sektörünün canlanması ve işsizliğin azalması gibi olumlu ekonomik etkileri de getirecektir. 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir