AKP hükümeti iktidara gelir gelmez, ülkede paraya çevrilecek varlıkların hesabını yapmaya başladı. Bu hesap içinde, kamu altyapı yatırımlarının yabancıya satılması vardı… Yaptı… 2/b’ den 25 milyar lira gelir sağlayacağını hesapladı. Ancak Anayasa Mahkemesi engelledi. Şimdi bu engelleri geçiyor. Köprü ve paralı yolların gelirinin satışı ise uzun zamandır gündemde duruyor.
Köprü ve paralı yolların geliri karşılık gösterilerek veya bu gelirden pay verilerek, devletin borçlanması daha farklıdır. Bu gün açıklanan köprü ve paralı yolların gelirinin 25 yıl vade ile satılmasıdır.
Bu satış bir özelleştirme değildir. Bir yap işlet devret modeli değildir.
Örneğin, üçüncü köprüyü bir özel sektöre yaptırıp, sonra da gelirini bu yatırım karşılığı, 10 yıl veya 12 yıl özel sektöre vermek, yap-işlet-devret işlemidir. Zira devletin elinde 3. Köprüyü yapacak kadar bir geliri olmayabilir. Aslında burada da doğru olan, devletin üçüncü köprü yatırımını borçlanarak yapması ve sonra köprü geliri ile bu borcunu geri ödemesidir.
Hazır köprü ve paralı yolların gelirini satmak ise ‘’devlet gelirinin kırdırılmasıdır‘’. Yani devlet adına geliri başkası toplayacak. Buna karşılık bu gün devlete bir peşin para ödeyecek.
Köprü ve paralı yolların 2010 yıllık geliri, yuvarlak olarak 500 milyon liradır.
1) Köprü ve paralı yolların 25 yıllık gelirini kıracak olan, önce enflasyonu dikkate alacaktır. Yıllık enflasyonun yüzde 6 olduğunu düşünmek turtalı bir yaklaşımdır. Yapacağı hesapta köprü ve paralı yolların gelirinin her yıl enflasyon kadar, yani yüzde 6 olacağını dikkate alacaktır.
2) Her yıl yüzde 6 artış koyarsak, 2011 yılında 500 milyon lira olan gelir, 2012 yılında yüzde 6 artışla 530 milyon lira, 2013 yılında 561.8 milyon lira ve devam ederek, 25 yılda toplam geliri 38,2 milyar lira olacaktır. Başka bir ifade ile özel sektör 25 yılda sağlayacağı bu 38.2 milyar lira köprü ve paralı yol gelirini kıracak ve peşin para ödeyecektir.
3) Özel sektör, 25 yılda elde edeceği ve peşin para vererek kıracağı bu 38.2 milyar lira gelir için, yüzde 8 faiz fırsat maliyeti ve yüzde 5’ te kar oranı koysa ve bu yolla bulacağı yüzde 13 ıskonto oranı ile söz konusu gelirin bu günkü değerini, 6.5 milyar lira olarak hesap edecek ve bu parayı verecektir.
Zaten 4046 sayılı özelleştirme kanunu gerekçesin de, indirgenmiş nakit akımları yöntemi, ileride oluşacak yıllık gelirlerin bu güne indirgenmiş değeridir deniliyor.
Özet olarak Hükümet köprü ve otoyollardan 25 yılda sağlayacağı 38.2 milyar liralık geliri bu gün 6.5 milyar liraya kırdıracaktır.
4) Oysaki hükümet bu gelirleri kırdırmak yerine yüzde 8 faiz ile devlet tahvili satsa, her yıl faizini ödese, 25 yılda, 13 milyar faiz artı 6.5 milyar anapara olmak üzere toplam 18.5 milyar para ödeyecektir.
5) Yani Devletin körüler ve paralı yolları özelleştirmekten dolayı kaybettiği 38.2 milyar lira gelire karşılık, devlet tahvili yoluyla 6.5 milyar borçlanmasından dolayı katlandığı maliyet 13.5 milyar dolar faiz maliyetidir. Artı geri ödeme maliyetini katarsak toplam 18.5 milyar liradır.
Yani bu örneğe göre Hükümet borçlanma yerine paralı yollar ve köprüler gelirini kırdırarak, devleti 19.7 milyar zarar sokmuştur.
Başka bir ifade ile Hükümet devlet malını basiretli bir tüccar gibi idare edememiş ve görevini kötüye kullanmış olacaktır.