KAMU ALACAKLARI HAKKINDA

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Genel Kurul Tutanağı

23. Dönem 2. Yasama Yılı

66. Birleşim 19/Şubat /2008 Salı

 

 

Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

3. X – Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/515) S. Sayısı: 109)

MADDE 2- (1) Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların kullanılması nedeniyle tespit ve takdir edilen ancak 1/7/2007 tarihinden önce ilgilisine tebliğ edildiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan ecri-misil alacakları; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar ilgilisinin yazılı başvurusu üzerine, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin emsal yargı kararları, gerektiğinde ilgisine göre belediye, ticaret odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulmak suretiyle takdiri yapan komisyonlarca yeniden tespit edilir. Tespit edilen ve idarece ilgilisine yazıyla bildirilen bu bedelin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde kabul edilmesi ve varsa ecrimisil veya takip işlemlerine karşı açılmış davalardan vazgeçilmesi koşuluyla uzlaşma tutanağı düzenlenir. Davadan vazgeçme dilekçeleri komisyona verilir ve bu dilekçelerin komisyona verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir.

 

 

(2) Uzlaşılan bu bedel, talep edilmesi hâlinde ilk taksidi uzlaşma tutanağının düzenlendiği ayı takip eden aydan başlamak üzere 18 ayda 18 eşit taksitte ödenebilir. Bu madde hükümlerinden yararlanılarak ödenecek alacaklara süresinde ödeme yapıldığı müddetçe her hangi bir zam veya faiz uygulanmaz. Madde kapsamında uzlaşılan alacaklara ilişkin taksitlerin, süresinde ödenmemesi ya da eksik ödenmiş olması halinde, süresinde ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksit tutarı; son taksit ödeme süresi sonuna kadar, ödenmeyen ya da eksik ödenen taksitin son taksite ait olması halinde ise bu tutara son taksiti izleyen ayın sonuna kadar her ay ve kesri için ayrı ayrı % 5 oranında, tahsil tarihine kadar geçen süre için ise 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek ödeme emri tebliğine gerek kalmaksızın aynı Kanun hükümlerine göre cebren takip ve tahsil edilir.

(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ecrimisil ihbarnamesi veya ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin tebliği üzerine taksitlendirilmiş olup ödenmekte olan ecrimisil alacaklarından kalan tutarların, yeniden tespit yapılmaksızın bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre ve şekilde ödenmesi mümkündür.

(4) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu maddeye dayanılarak iade edilmez. Madde kapsamına giren alacakların, maddenin yürürlük tarihinden önce kısmen ödenmiş olması halinde, ödenmemiş tutar için madde hükmünden yararlanılır.

(5) Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılacak yeniden tespit, değerlendirme ve takdir işlemleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde sonuçlandırılır.

(6) Bir kamu hizmetine tahsis edilmemiş Hazinenin özel mülkiyetinde olan veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan 31/12/2007 tarihinden önce işgalli olanlar; kullanımın devam etmesi, ilgilisinin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içinde talep etmesi, birikmiş ecrimisil alacaklarının ödenmesi ve hukuken engel bulunmaması koşuluyla kullanıcısına, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51 inci maddesinin (g) bendine göre pazarlık usulüyle kiraya verilebilir.

(7) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve beşinci fıkradaki süreyi iki aya kadar uzatmaya Maliye Bakanı yetkilidir.

İlk söz, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Esfender Korkmaz’da.

Buyurun Sayın Korkmaz. (CHP sıralarından alkışlar)

 

CHP GRUBU ADINA ESFENDER KORKMAZ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Tasarısı’nın 2’nci maddesiyle ilgili olarak Grubumuz adına söz almış oluyorum. Hepinizi saygılarla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 2’nci madde, ecri misil ödemeleri ile ilgili uzlaşmayı düzenliyor. Burada, ecri misilden anlaşılacağı üzere, ecri misil, hazine taşınmazlarını işgal edenlerin ödediği bir bedeldir, kiraya benzer bir bedeldir. Dolayısıyla, burada, bir defa, işgal sözünün altında da bir hukuksuzluk, bir kanunsuzluk zaten kendiliğinden ortaya çıkıyor. İşgal eden, fuzuli şagil de yani devletin bir malını, hazinenin bir malını fuzuli yere işgal etmiş anlamında olduğu için, burada biz aslında bu 2’nci maddeyle, ecri misile getirdiğimiz uzlaşmayla, bir yerde hukuksuzluğu, bir yerde kanunsuzluğu tescil etmiş oluyoruz. Dolayısıyla, burada birtakım yanlışlar var, birtakım sorunlar var. Bunlardan birisi, prensip anlamında yanlışlardır, prensip anlamında sorunlardır.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bir defa, bu 2’nci madde, vatandaşlar arasında haksız rekabete yol açacaktır çünkü vatandaşlar arasında, kirasını ödeyen, ecri misillerini zamanında ödeyen diğer vatandaşlara karşı, diğer insanlara karşı bir haksızlık, bir haksız rekabet ortaya çıkmaktadır. Oysaki devletin işi, bu gibi haksızlıkları, bu gibi haksız rekabetleri ortadan kaldırmaktır. Ayrıca, Yine, prensip bazında, bu gibi uygulamalar devleti zayıflatıyor.

Tabii, devleti neden zayıflatıyor? Çünkü devlet hazine malını, kendi malını koruyamıyor diye bir imaj oluşuyor. Elbette ki burada devletin zayıflaması, hükûmetin devleti iyi idare edememesinden ortaya çıkıyor. Zaten devlet dediğiniz olgu, nihayet vatandaşlar tarafından hükûmete yönetimi tevdi edilmiş, emaneten yönetimi tevdi edilmiş bir olgudur, bir uygulamadır. Onun için, burada, bu gibi uygulamalar, bu gibi ecri misil konusunda uygulamalar, ecri mislin bizzat kendisi, bizzat devletin hazine varlıklarını bazı insanların işgal etmesine imkân vermesi, bunu önleyememesi, buna göz yumması -ki buna siyasi amaçla da göz yumulabiliyor- bütün bunlar devletin imajını zedeliyor ve dolayısıyla devletin zayıflamasına neden oluyor. Bunun da sorumlusu, söylediğim gibi, devleti idare eden siyasi iktidardır.

Şimdi, aynı zamanda, bu gibi işgaller, kamu malını bu gibi kullanmalar, öteden beri zaten ülkemizde olan, toplumda atasözü hâline gelmiş olan “Devlet malı deniz…” sözünü insana hatırlatıyor. Çünkü, devletin malı sonsuz anlamında kullanılan bu söz aslında devletin imkânlarının çarçur edilmesine neden oluyor, devlette kaynak dağılımının eksik yapılmasına ve etkinlik kaybına neden oluyor. Ekonomide faktörlerin yanlış dağılmasına neden oluyor.

Tabii, bu “devlet malı deniz”den dolayı devletten de birçok beklentiler oluşuyor. Şimdi, bu beklentileri dün de gördük, bugün de gördük. Bazı medya grupları devletten önemli çıkarlar sağlıyor. Daha doğrusu, siyasi iktidar eliyle devlet imkânlarının kullanılması şeklinde önemli imkânlar sağlıyor ve bu da devletin zayıflamasına, imaj kaybına neden oluyor.

Bu ecri misil uygulaması uygulama açısından sorun çıkarıyor. Bir defa, üç yüz kırk bin dosya olduğu zaten söyleniyor, biliniyor. Bunların işlemleri, mahkeme işlemleri, burada işgalcilerle devletin uğraşması âdeta devlet için bir maliyet unsuru oluyor, bu da tabii kamu hizmetlerinin aksamasına yol açıyor.

Şimdi, ecri misil uygulaması on yıl geriye gidemiyor, Danıştay kararı var; beş yılda tahsil edilemeyen -6183 sayılı Yasa’ya göre- ecri misil zaman aşımına uğruyor; davalar bu tahsilatı uzatıyor ve dolayısıyla uygulamada da çok önemli sorunlar çıkarıyor.

Şimdi, değerli arkadaşlar, 2’nci maddedeki ecri misil uygulaması doğrudan doğruya bir aftır. Neden aftır? Çünkü, bunun miktarı bellidir. Artık 1’inci maddedeki gibi tereddüde gerek yoktur, bu doğrudan doğruya bir aftır ve dolayısıyla, burada eğer nitelikli çoğunluk aranması gerekiyorsa 2’nci maddede aranması gerekiyor.

Şimdi, tabii, bu bir af olunca, kamu alacaklarına bu şekilde sık sık af getirilmesi bedelini tam ve zamanında ödeyene, kirasını zamanında ödeyene bir ceza niteliğinde oluyor. Bu kamusal yükümlülük ve vergi ödevi hakkında vatandaşın, mükellefin bilinç düzeyinin azalmasına neden oluyor. Bir defa samimiyet prensibine aykırı gerek vergilerde gerek kamu alacaklarında. Çünkü, burada müteaddit defa dile getirildi. Sayın Bakanın da “Af yok.” sözü üzerine bu ecri misillerde af açıkça ortaya çıkıyor. Tabii bu mali disiplini de olumsuz etkiliyor, çünkü mali planlama ve etkin bir planlama yapılamıyor. Dolayısıyla burada mevcut olan ecri misil uygulamaları bu açıdan da sıkıntı yaratıyor.

Şimdi, Sayın Canikli CHP programını söyledi burada. Dedi ki: “Vergi sistemi karmaşık yapıda, mükellef zorluk çekiyor.” Biz de zaten programımızda öyle demiştik. Demiştik ki: “Vergi sistemi çok karmaşık.” 2008 bütçe gerekçesini açın bakın, orada yüzden fazla vergi sisteminde değişiklik var.

Şimdi arkadaşlar, tabii bir ülkede vergi sistemi eskidikçe, yerli yerine oturdukça mükellef daha çok bilinç sahibi olur ve vergisini daha sıkıntısız öder. Verginin olumsuz etkisi daha az ortaya çıkar. Oysa ki bizde vergiler bu kadar sık değiştiği için elbette ki vatandaşın da, vergi mükellefinin de vergiye karşı olan tepkisi artıyor ve dolayısıyla vergi kaçağı ortaya çıkıyor. Yani, kayıt dışı ekonomi, vergi dışı ekonomi o açıdan ortaya çıkıyor. Onun için vergide bu kadar sık değişiklik yapmak doğru değil. Bu gibi aflar getirmek doğru değil. Bunlar, sistemi, mali düzeni altüst eden uygulamalardır.

Değerli arkadaşlar, Anayasa’mızda vergi, yeni vergiler ancak kanunla gelir diyor. Ama Anayasa’da aynı zamanda…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ESFENDER KORKMAZ (Devamla) – …Bakanlar Kuruluna vergi oranlarını yüzde 100 artırma imkânı veriliyor. Bu da tabii yeni bir vergi demektir. Onun için bu düzenin de, bu sistemin de değişmesi gerekiyor. Nihayet, bu ecri misil uygulamasında, taksit sayısı artığı için -18 ay taksit, 8 ay değerleme takdir, 2 ay da uzatma- 28 ay gibi bir zamana yaymak gerekiyor. Bu da, kamunun alacakları için bir sıkıntı yaratıyor, bir handikap yaratıyor. Bu 2’nci maddenin tamamıyla reddedilmesi ve gündemden çıkarılması gerekiyor. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak görüşümüz de bunun reddi yönündedir.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Korkmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir