KADİR HAS ÜNV. – CARİ İŞLEMLER AÇIĞI: SORUN VE ÇÖZÜM

PRO. DR. ESFENDER KORKMAZ

İKTİSATLILAR VAKFI BAŞKANI

14 MART 2011- KONFERANS

KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ

CARİ İŞLEMLER AÇIĞI: SORUN VE ÇÖZÜM

IMF VE DİĞER ULUSLAR ARASI KURULUŞLAR İLE RAYTİNG ŞİRKETLERİ SON YILLARDA TÜRKİYE İÇİN EN BÜYÜK RİSKİN CARİ İŞLEMLER AÇIĞI OLDUĞUNU SÖYLÜYORLAR.

 

2010 YILINA KADAR, HÜKÜMET TARAFI VE BAZI BANKACILAR, FİNANSE EDİLDİĞİ SÜRECE CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ RİSKLİ OLMADIĞINI SÖYLÜYORLARDI.

 

 

BUNLAR TAŞIN SERT OLDUĞUNU ÇOK GEÇ ANLADILAR. ÇÜNKÜ FİNANSE EDİLMEYİNCE ZATEN CARİ AÇIK ORTAYA ÇIKMAZ. ÖRNEĞİN FİNANSE EDEMEDİĞİNİZ TAKDİRDE İTHALAT YAPAMAZSINIZ.

 

CARİ AÇIĞIN BOYUTU VE SONUÇLARI DA, ARTIK İNKAR EDİLEMEYECEK DÜZEYLERE YÜKSELDİ. İSTER İSTEMEZ HÜKÜMET, BAŞBAKAN VE BANKACILARDA GERÇEĞİ İFADE ETMEYE BAŞLADILAR.

 

13 OCAK 2011 DE MERKEZ BANKASI BAŞKANI DA ‘’CARİ AÇIK BÜYÜK RİSKLER İÇERİYOR. TEDBİR ALINMASI GEREKİR‘’ DEDİ. OYSAKİ MERKEZ BANKASI ‘’BİZİM İŞİMİZ YASAYA UYGUN OLARAK YALNIZCA TL’ Yİ KORUMAKTIR ‘’ DİYORDU.

 

AYRICA MERKEZ BANKASI BAŞKANI ŞİMDİ CARİ AÇIĞIN EKONOMİ YÖNETİMİNİN BİR TERCİHİ OLDUĞUNU DA SÖYLÜYOR.

 

BEN, 2005 YILINDA ‘’EKONOMİDE RİSKLER… KUR RİSKİ‘’ KONUSUNDA BİR ARAŞTIRMA YAPMIŞ VE CARİ İŞLEMLER AÇIĞI İLE DIŞ BORCUN RİSK OLDUĞUNU GÖSTEREN BİR KİTAP YAZMIŞTIM. EĞER ÖNERİM DOĞRULTUSUNDA BİR YILLIK BİR GEÇİŞ DÖNEMİ İÇİNDE, DALGALI KUR SİSTEMİNDEN KONTROLLÜ KUR SİSTEMİNE GEÇMİŞ OLSAYDIK, TÜRKİYEDE CARİ AÇIK RİSK OLMAKTAN ÇIKARDI.

I) CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ BOYUTU

 

DIŞ CARİ İŞLEMLER.

 

İTHALAT VE İHRACAT OLARAK MAL TİCARETİ YANİ DIŞ TİCARET, SÜREKLİ AÇIK VERMEKTEDİR.

 

HİZMETLER OLARAK TURİZM VE İNŞAAT ARTI BAKİYE, SİGORTACILIK İLE FİNANSAL HİZMETLER EKSİ BAKİYE VERMEKTEDİR.

 

CARİ İŞLEMLER AÇIĞI, TÜRKİYE’NİN DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLERDEN DOLAYI VERDİĞİ AÇIKTIR. BU AÇIK NİHAİ OLARAK DIŞ BORÇLANMA VE VARLIK SATIŞLARI İLE KAPATILIYOR. SICAK PARA DA KISA VADELİ DIŞ BORÇTUR.

TABLO: I) 2002 – 2010 YILLARI, DIŞ TİCARET VE CARİ İŞLEMLER AÇIKLARI

(MİLYAR DOLAR OLARAK)

 

YILLAR

DIŞ TİCARET AÇIĞI

CARİ AÇIK

2002

15,5

0,6

2003

22,1

7,5

2004

34,4

14,4

2005

43,3

22,3

2006

54,0

32,3

2007

62,8

38,4

2008

69,9

42,0

2009

38,6

14,0

2010

71,6

48,6

 

 

2010 YILINDA CARİ AÇIK 48.6 MİLYAR DOLAR OLDU. YANİ GSYH’NIN YÜZDE 8’İNE YÜKSELDİ. 2011 YILI İÇİN BEKLENEN CARİ AÇIK İSE 51 MİLYAR DOLARDIR. KUR ARTIŞI OLMAZSA, BU AÇIK DAHA DA YÜKSEK OLACAKTIR.

 

AYRICA TÜRKİYE’NİN 2003 -2010 ARASINDAKİ 8 YILDA VERDİĞİ CARİ AÇIK 219.5 MİLYAR DOLARDIR.


2010 YILI CARİ AÇIĞININ GSYH’ YA ORANI OLAN YÜZDE 8 ORANI DİĞER GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRILDIĞINDA YÜKSEK BİR ORANDIR. BU DURUM AŞAĞIDA YER ALAN TABLO:II ‘DE GÖRÜLMEKTEDİR.

TABLO: II) BAZI GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE CARİ AÇIĞIN / GSYH’ YA ORANI (YÜZDE)

 

ROMANYA

– 10,3

YENİ ZELANDA

– 8,8

TÜRKİYE

– 8

MACARİSTAN

– 6,9

GÜNEY AFRİKA

– 6,4

ÇEK CUMHURİYETİ

– 4,2

KOLOMBİYA

– 2,2

HİNDİSTAN

– 2,2

POLONYA

– 2,1

UKRAYNA

– 1,7

 

II) CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ NEDENLERİ

CARİ İŞLEMLER AÇIĞI HİÇ BİR ZAMAN VE HİÇBİR ÜLKE İÇİN BİR KADER DEĞİLDİR. SİYASİ İKTİDARLARIN TERCİH ETTİĞİ VE UYGULANMAKTA OLAN İKTİSAT POLİTİKALARININ BİR SONUCUDUR.

CARİ AÇIĞIN GETİRDİĞİ KAYN AK KAYBI KISA DÖNEMDE ORTAYA ÇIKMIYOR. ANCAK UZUN DÖNEMDE, VARLIK SATIŞLARI NEDENİYLE DIŞARIYA KAR TRANSFERİ ARTIYOR. DIŞ BORÇLANMA NEDENİYLE FAİZ MALİYETİ ARTIYOR. AYRICA DIŞ BORÇ GERİ ÖDENDİĞİNDE KAYNAK ÇIKIŞI OLUYOR. BUNLAR POTANSİYEL BÜYÜM EYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR VE FAKİRLEŞME YARATIYOR.

KISA DÖNEMDE, KISA VADELİ SERMAYE GİRİŞİ, VARLIK SATIŞLARI VE DIŞ BORÇLANMA NEDENİYLE GİREN DÖVİZ VE DÜŞÜK KUR NEDENİYLE ARTAN İTHALAT, GEÇİCİ BİR REFAH ORTAMI YARATIR. BAZI SİYASİ İKTİDARLAR YİNE SİYASİ HESAPLARLA, KISA DÖNEMLİ CANLANMAYI VE BU GEÇİCİ REFAHI TERCİH EDER. AKP’NİN YAPTIĞI DA AYNEN BUDUR.

TÜRKİYEDE CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ TEMEL NEDENİ, UYGULANMAKTA OLAN KISA VADELİ POLİTİKALAR VE EKONOMİDEKİ YAPISAL SORUNLARDIR.

BU ÇERÇEVEDE, TASARRUF ORANININ DÜŞÜK OLMASI, BÜYÜME VE KUR POLİTİKASI, ÖZELLİKLE CARİ AÇIĞI ARTIRIYOR.

1) İÇ TASARRUF AÇIĞI

DPT, 2011 PROGRAMINDA TOPLAM YURT İÇİ TASARRUF ORANINI YÜZDE 12.6 OLARAK HESAPLAMIŞTIR. BUNA KARŞILIK SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ GSYH İÇİNDEKİ PAYI YÜZDE 18.9’DUR. TASARRUF YATIRIM AÇIĞI 6.3 YÜZDE PUANDIR.

TÜRKİYE ARTIK TASARRUF YARATAMIYOR. 2002 YILINDA, TOPLAM TASARRUFLARIN GSYH ‘YA ORANI YÜZDE 25.3 İKEN, 2009 YILINDA BU ORAN YÜZDE 16.8 OLDU. ÖZEL TASARRUFLARIN ORANI İSE AYNI YILLAR İTİBARİYLE YÜZDE 25.3’TEN, YÜZDE 14’E GERİLEDİ.

BU DURUM AŞAĞIDAKİ (GRAFİK: I) DEN TAKİP EDİLEBİLİR.

CARİ AÇIK SORUNU, EKONOMİDE BELİRSİZLİĞİ DE ARTIRIYOR. BU NEDENLE BU AÇIK AYNI ZAMANDA DA TASARRUFLARIN YATIRIMLARA DÖNÜŞMESİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERDEN BİRİSİDİR.

TÜRKİYE DE TASARRUFLAR DÜŞÜK VE DAĞINIKTIR. BU DAĞINIK TASARRUFLAR SERMAYE PİYASASINDA HALKA ARZLARLA BİR ARAYA GETİRİLİP, YATIRIMLARIN FİNANSMANI YAPILABİLİR. NE VAR Kİ, SERMAYE PİYASASINA AÇILAN ŞİRKETLER, HİSSE SENEDİ SATIŞLARINDAN SAĞLADIKLARI GELİRİ, İŞLETME SERMAYESİ OLARAK VE İTHALATIN FİNANSMANINDA KULLANIYOR.

ÇÜNKÜ SANAYİDE İTHAL GİRDİ ORANI YÜZDE 70’TİR. DEĞERLİ TL NEDENİYLE, ARAMALI VE HAMMADDE İTHALATI İÇ ÜRETİMDEN DAHA FAZLA MALİYET AVANTAJI SAĞLIYOR. İTHALATI DAHA CAZİP KILIYOR.

2007 IMF DÜNYA EKONOMİK GÖRÜNÜM RAPORUNDA, TÜRKİYE YATIRIM ORANLARININ, GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE GÖRE DÜŞÜK OLDUĞU BELİRTİLMİŞTİR.

2) BÜYÜME VE CARİ AÇIK

BÜYÜME, İTHALAT TALEBİNİ, MAL VE HİZMET İTHALATINI ARTIRIR. ANCAK AYNI ZAMANDA DA, DIŞ TALEP VE REKABET GÜCÜ ELVERDİĞİ ÖLÇÜDE İHRACATI DA ARTIRIR.

TABLO: III DÜNYADA BÜYÜME ORANLARI (2009 -2010)

 

2009

2010

DÜNYA ORTALAMA

– 0,6

5

GELİŞMİŞ EKONOMİLER

– 3,4

3

EURO BÖLGESİ

– 4,1

1,8

AVRUPA BİRLİĞİ

– 4,1

1,8

DİĞER GELİŞMİŞ ÜLKELER

– 1,2

5,6

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER

2,6

7,1

ASYA

7

9,3

ORTA DOĞU VE DOĞU AFRİKA

1,8

3,9

TÜRKİYE

– 4,7

6.8

KAYNAK: IMF World Economic Outlook

 

TÜRKİYE’DE BÜYÜME DÜNYA ORTALAMASINA GÖRE DAHA İSTİKRARSIZ BİR YAPI GÖSTERİYOR. ÖRNEĞİN TABLOIII’ TE 2009 KRİZİNDE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER YÜZDE 2.6 BÜYÜRKEN, TÜRKİYE ‘DE GSYH 4.7 ORANINDA DARALDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR.

2010 YILINDAKİ YÜKSEK BÜYÜME DE HEM ASYA ÜLKELERİ ORTALAMA BÜYÜME ORANININ ALTINDA, HEM DE 2009 YILINDAKİ DARALMANIN BAZ ETKİSİ ALTINDADIR.

2011 BÜYÜME ORANININ DA, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ORTALAMA BÜYÜME ORANI ALTINDA OLACAĞI TAHMİN EDİLİYOR. ULUSLARARASI PARA FONU’NUN (IMF) ”DÜNYA EKONOMİK GÖRÜNÜM  RAPORU’‘NDA GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE 2011’DE ORTALAMA BÜYÜME ORANININ YÜZDE 6,4 OLACAĞINI TAHMİN EDİYOR.

TABLO: IV’ TE 2003 İLE 2010 ARASINDAKİ YILLAR İTİBARİYLE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN BÜYÜME ORANLARI İLE TÜRKİYE’NİN BÜYÜME ORANLARI VERİLMİŞTİR.

 

TABLO: IV) GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE VE TÜRKİYEDE BÜYÜME ORANLARI

YILLAR

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ORTALAMA

TÜRKİYE

2003

6,20

5,30

2004

7,50

9,40

2005

7,10

8,40

2006

7,90

6,90

2007

8,30

4,50

2008

6,10

0,70

2009

2,10

-4.7

2010

7.10

6.8

ENDEKS 2002=100

166.0

143.0

Kaynak: IMF WEO October 2009 & WEO January update -2010 Gerçekleşen

 

2002 BAZ YILINA GÖRE, 2010 YILINA KADAR, BU YILLAR İÇİNDE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ORTALAMASI BÜYÜME ENDEKS DEĞERİ 100’DEN 166 TÜRKİYE’ NİN Kİ İSE 100’ DEN 143 ‘E ÇIKMIŞTIR.

AYRICA GRAFİK II’ TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN DAHA İSTİKRARSIZ OLDUĞUNU VE ZİG-ZAG’LI BİR TRENT İÇİNDE OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR.

DAHA DA ÖNEMLİSİ, BİZDEN DAHA YÜKSEK ORANDA BÜYÜYEN ÇİN GİBİ ÜLKELER, YÜKSEK BÜYÜMENİN TEK BAŞINA CARİ AÇIĞA NEDEN OLMAYACAĞINI GÖSTERİYOR.

SONUÇ OLARAK, BÜYÜME DE CARİ AÇIĞI ETKİLER… FAKAT TÜRKİYE DE BÜYÜME DIŞINDAKİ FAKTÖRLERİN DAHA ETKİLİ OLDUĞU ANLAŞILIYOR.

3) DEĞELİ LİRA REKABET GÜCÜNÜ DÜŞÜRDÜ

TÜRKİYE’NİN SANAYİLEŞMİŞ ÜLKELERE GÖRE REKABET GÜCÜ DÜŞÜKTÜR. MERKEZ BANKASININ 2003 TEMEL YILI VE TÜFE VE GELİŞMİŞ ÜLKELER BAZLI REEL EFEKTİF DÖVİZ KURU ENDEKSİ, ŞUBAT 2011 İÇİN 127.84’ TÜR. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE GÖRE İSE 95.84’TÜR.

YANİ GELİŞMİŞ ÜLKELERLE YAPTIĞIMIZ DIŞ TİCARETTE TL YÜZDE 27.84 ORANINDA AŞIRI DEĞERLİ PARADIR. BU ÜLKELERLE REKABET EDEBİLMEK İÇİN BİR DOLARIN 1.60 YERİNE, 2 LİRA OLMASI GEREKİYOR.

GELİŞMİŞ ÜLKELERLE OLAN DIŞ TİCARETİMİZİN, TOPLAM DIŞ TİCARETİMİZ İÇİNDEKİ PAYI GELİŞMİŞ ÜLKELERE GÖRE DAHA YÜKSEKTİR.

AŞIRI DEĞERLİ LİRANIN GETİRDİĞİ DÜŞÜK REKABET GÜCÜ, İTHALATIN DAHA UCUZ OLMASINA, İHRACATIN DAHA PAHALI OLMASINA NEDEN OLUYOR. SONUÇTA İTHALAT İHRACATTAN DAHA HIZLI ARTIYOR.

DEĞERLİ LİRA, İTHAL MALLARININ FİYATININ DÜŞÜK KALMASI DEMEKTİR. MERKEZ BANKASI VE EKONOMİ YÖNETİMİ BU YOLU ENFLASYONU DÜŞÜRMEK İÇİN KULLANMIŞTIR. NE VAR Kİ, DEĞERLİ PARA AYNI ZAMANDA ARAMALI VE HAMMADDE İTHALATININ DA İÇ ÜRETİME TERCİH YOLUNU AÇMIŞTIR.

TABLO: V’ TE İTHALATIN YAPISI YER ALIYOR. TÜRKİYE YATIRIM VE SERMAYE MALI İTHAL ETMEK İÇİN DIŞ AÇIK VERMİYOR. ARAMALI VE HAMMADDE İLE TÜKETİM MALI İTHAL EDEREK DIŞ AÇIK VERİYOR.

TABLO: V) 2010 YILI, İTHALATIN YAPISI

 

MALLAR

MİLYAR DOLAR

TOPLAMDAKİ PAY (%)

TOPLAM İTHALAT

185.5

100.0

YATIRIM (SERMAYE)

28.8

15.5

HAMMADDE – ARAMALI

131.4

70.9

TÜKETİM MALI

25.3

13.6

 

2010 YILINDA TOPLAM İTHALATIN YÜZDE 84’5’İ ARAMALI –HAMMADDE VE TÜKETİM MALIDIR. YATIRIM MALLARININ ORANI YÜZDE 15.5’ TİR. BUNLARIN ÇOĞUDA MEVCUT YATIRIMLARI YENİLEME VE REVİZYONU İÇİNDİR. YENİ YATIRIM İÇİN YATIRIM MALI İTHALATI ÇOK AZDIR.

ÖZET OLARAK, ULUSLARARSI PİYASALARDA REKABETİ BELİRLEYEN TEMEL ÖGE KURDUR. ELBETTEKİ KALİTE VE VERİMLİLİK ARTIŞI DA ÖNEMLİDİR. ANCAK KALİTEYİ VE VERİMLİLİĞİ TÜM ÜLKELER ARTIRMAK İSTER.

KURUN DÜŞÜK, TERSİNE LİRANIN AŞIRI DEĞERLİ OLMASINA, SICAK PARA NIN YARATIĞI KUR BASKISI YOLAÇTI. ASLINDA TÜRKİYE DE DALGALI KUR SİSTEMİ GEREK HÜKÜMET VE GEREKSE FİNANS KESİMİ TARAFINDAN ADETA TABU OLARAK GÖRÜLDÜ. BUNUN İÇİNDE DEVASA DIŞ AÇIKLAR OLUŞTU.

GERÇEKTE İSE YGULANMAKTA OLANA SERBEST KUR VEYA DALGALI KUR SİSTEMİ, TÜRKİYE’ NİN EKONOMİK YAPISINA VE PİYASA YAPISINA UYGUN DEĞİLDİR. BUNUN NEDENLERİNE GELİNCE,

· PİYASADA REKABET KOŞULLARI YETERSİZDİR.

· YÜKSEK DOLARİZASYON, DÖVİZ ARZ- TALEBİ DENGEYE GELMESİNİ ENGELLLEDİ,

· VADELİ DÖVİZ İŞLEMLERİ YOKTUR. İZMİR DE SONRADAN AÇILAN VADELİ İŞLEMLER BORSASI YETERLİ ESNEKLİĞİ SAĞLAYAMADI.

BU NEDENLE DALGALI KUR SİSTEMİ, “OTOMATİK KUR DENGESİNİ” SAĞLAMAKTA YETERSİZ KALDI.

KALDI Kİ, HEM DALGALI KUR SİSTEMİ ÇALIŞMADI… HEM DE 2010 YILINA KADAR MB YANLIŞ UYGULAMA YAPTI. KUR ARTARKEN MÜDAHALE ETMEDİ. DÜŞERKEN ETTİ. SONUNDA TÜRK LİRASI AŞIRI DEĞERLENDİ. İTHALAT DAHA UCUZA GELDİ. DIŞ TİCARET AÇIKLARI ARTTI. ŞİMDİ MERKEZ BANKASININ PARA ARZINI KISMASI, SINIRLI ETKİ YAPTI.

YAPILMASI GEREKEN, GERÇEKÇİ KUR SİSTEMİ OLAN KONTROLLÜ KUR SİSTEMİ BAŞKA BİR İSMİYLE YÖNETİLEBİLİR KUR SİSTEMİNE GEÇMEKTİR.

4) CARİ AÇIK KENDİ KENDİNİ BESLİYOR

CARİ AÇIĞIN FİNANSMANI ÖZELLİKLE İTHALATIN FİNANSMANI, 2008 YILINA KADAR ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORÇLANMA YOLUYLA, KARLI ŞİRKETLERİN YABANCI SERMAYEYE SATIŞI YOLUYLA (ÖRNEĞİN BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYE PAYI YÜZDE 42 ‘DİR.) VE ÖZELLEŞTİRMEDE YİNE KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ BLOK SATIŞ YOLUYLA YABANCI SERMAYE YE SATIŞI İLE YAPILMIŞTIR.

YABANCI SERMAYEYE BU GİBİ VARLIK SATIŞLARI, O YIL CARİ AÇIĞIN FİNANSMANINI SAĞLAMIŞTIR. NE VAR Kİ ARTIK SÜREKLİ VE HER YIL ARTARAK OLARAK ÖDENEN FAİZLER, YURT DIŞINA ÇIKAN KARLAR, CARİ AÇIĞIN SÜREKLİLİK KAZANMASINA YOL AÇMAKTADIR.

TABLO: VI) TÜRKİYE’DEN KAR TRANSFERİ (MİLYAR DOLAR)

 

DOĞRUDAN
YATIRIMLAR

PORTFÖY
YATIRIMLARI

TOPLAM

108

2.244

2.352

440

2.216

3.056

779

2.905

3.704

850

3.326

4.176

1.053

3.463

4.516

2.100

3.735

5.835

2.610

3.523

6.133

2.729

2.994

5.723

2.483

3.045

5.528

9 YIL TOPLAMI

41.023

 

KAYNAK: MERKEZ BANKASI

ÖTE YANDAN, İTHALATIN FİNANSMANI NEDENİYLE DIŞ BORÇ YÜKÜ ARTMIŞTIR. ORTA VE DOĞU AVRUPA ÜLKELERİ DIŞINDA, TÜRKİYENİN DIŞ BORÇ YÜKÜ, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ORTALAMASINDAN, ASYA ÜLKELRİNDEN, ORTADOĞU VE AFRİKA ÜLKELERİNDEN DAHA YÜKSEKTİR. AYRICA, DIŞ BORÇ MALİYETİ DE YÜKSEKTİR.

TABLO: VII) DÜNYADA VE TÜRKİYEDE DIŞ BORÇ/ GSYH (YÜZDE)

 

DIŞ BORÇ / GSYH (YÜZDE)

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER

24,7

ORTA VE DOĞU AVRUPA

65,6

ASYA

14,5

ORTA DOĞU VE DOĞU AFRİKA

29,4

TÜRKİYE

36,6

 

KAYNAK: IMF World Economic Outlook Database – October 2010

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI VERİLERİNE GÖRE, 20010 YILINA KADAR TÜRKİYE DOLAR CİNSİNDEN YÜZDE 7 VE ÜSTÜNDEDİR. 2010 YILINDA İSE TÜRKİYE DOLARLA ALINAN DIŞ BORÇ İÇİN YÜZDE 6.2 VE AVRO İÇİN YÜZDE 5 FAİZ ÖDEYECEKTİR.

DIŞ BORÇ FAİZİ İLE VARLIK SATIŞLARINDAN DOLAYI VE PORTFÖY YATIRIMLARINDAN DOLAYI KAYNAK TRANSFERİ, CARİ AÇIĞI ARTIMAKTADIR. BAŞKA BİR İAFADE İLE CARİ AÇIĞIN FİNANSMANI DA CARİ AÇIK İÇİN BİR TUZAK OLMUŞTUR. CARİ AÇIK KENDİ KENDİNİ BESLEYEN BİR KISIR DÖNGÜ İÇİNE GİRMİŞTİR.

III) ÇÖZÜM İÇİN ÖNERİLER

CARİ AÇIK KIRILGAN VE İSTİKRARSIZ BİR EKONOMİK YAPNIN GÖSTERGESİDİR. AYNI ZAMANDA CARİ AÇIĞIN KENDİSİ DE KIRILGANLIK VE BELİRSİZLİK YARATIR. RAYTİNG ŞİRKETLERİ TÜRKİYENİN KREDİ NOTUNU ARTIRMAYI, CARİ AÇIK NEDENİYLE ERTELEDİLER.

BUNUN İÇİN CARİ AÇIĞA DAHA GENİŞ BİR PERSPEKTİFTEN, EKONOMİK İSTİKRAR SORUNU OLARAK BAKMAK GEREKİR.

ÇÖZÜM YOLUNDA ÖNCE KISA VADELİ POLİTİKALARI KALDIRIP, YERİNE EKONOMİDEKİ YAPISAL DENGELERİ, TÜKETİM – TASARRUF DENGESİNİ, SEKTÖREL DENGELERİ, FAKTÖREL DENGEYİ, İSTİHDAM VE GELİR DAĞILIMI GİBİ YAPISAL SORUNLARI DENGEYE GETİRECEK UZUN VADELİ YENİ BİR YAKLAŞIMIN HAKİM OLDUĞU İKTİSAT POLİTKALARINA GEÇMELİYİZ.

1) DİNAMİK PLANLAMA YAPILMALIDIR

TÜRKİYE, KÜRESEL YAPIDA ULUSAL ÇIKARLARINI KORUMAK VE ŞİMDİYE

KADAR DEVAM EDEN VE BÜYÜK DIŞ AÇIKLAR VE DOLAYISIYLA KAYNAK KAYIPLARINA YOL AÇAN SPEKÜLATİF SÖMÜRÜDEN KURTULMAK İÇİN KONJONKTÜREL DEĞİŞMELERE HIZLI AYAK UYDURACAK DİNAMİK BİR PLANLAMA YAPMAK ZORUNDADIR.

PLANLAMANIN TEMEL HEDEFİ:

  • İÇ TASARRUF ARTIŞI,
  • ÖZEL VE KAMU YATIRIMLARININ KOORDİNASYONU,
  • SEKTÖREL DENGENİN SAĞLANMASI (FİNANS SEKTÖRÜ – REEL SEKTÖR DENGESİ) FAKTÖREL DENGENİN SAĞLANMASI (SEKTÖRLERE GÖRE SERMAYE – EMEK BİLEŞİMİ)
  • PİYASA KİRLENMESİNİN ENGELLENMESİ, OLİGOPOL VE KARTEL YAPILARIN ÖNLENMESİ VE
  • GELİR DAĞILIMINDA DENGE SAĞLANMASI OLMALIDIR.

BU YAKLAŞIM İÇİNDE, CARİ AÇIĞIN ÖNLENMESİ İÇİN DE ÖZEL ÖNLEMLER DE OLMALIDIR.

2) TASARRUF ORANINI ARTIRMAK GEREKİR.

KAMU TASARRUFLARI, SİYASİ İKTİDARIN TERCİHLERİ DOĞRULTUSUNDA, YANİ KARARA BAĞLI BİR SONUÇTUR. VERGİLER GİBİ CEBRİ TASARRUF YOLUYLA KAMU TASARRUFLARINI ARTIRINCA, ÖZEL TASARRUF ORANI DÜŞER. ÖNEMLİ OLAN KAMUDA İLAVE KAYNAK YARATARAK TASARRUFLARI ARTIRMAKTIR. BÖYLECE TOPLAM TASARRUFLAR ARTAR.

ÖZEL TASARRUFLARI ARTIRMAK VE BU TASARRUFLARI YATIRIMLARA YÖNELTMEK İÇİN UYGULANMASI GEREKEN POLİTİKALAR VE ARAÇLAR ŞÖYLE OLABİLİR:

TASARRUF FAİZLERİ İLE KREDİ FAİZLERİ ARASINDA, MAKUL BİR KAR MARJINI İÇERECEK DENGE KURULMALIDIR. MEVDUAT FAİZ ORANI GİBİ KREDİ FAİZ ORANLARI DA YILLIK TESPİT EDİLMELİDİR. AYLIK FAİZ, İSTİKRARSIZ, OYNAKLIĞI YÜKSEK VE SPEKÜLATİF BİR FİNANS PİYASASI İCADIDIR. BU İCAT, TASARRUFLARI ÜRKÜTMÜŞTÜR. ÖZEL YATIRIMLARIN FİNANSMANINI ZORLAŞTIRMIŞTIR.

GELİR DAĞILIMINDA BOZUKLUK, TASARRUFLARI ARTIRIR. ÇÜNKÜ YÜKSEK GELİR GRUPLARININ TASARRUF EĞİLİMİ YÜKSEKTİR. ANCAK BU DEFADA GELİR DAĞILIMI SORUNU İSTİKRARSIZLIK YARATIR. KALDI Kİ AYNI ZAMANDA YATIRIMLARI UYARAN TOPLAM TALEPTE DE BİR AZALMA OLUR.

TÜRKİYE’DE HALEN KAYIT DIŞI YOLDAN YURT DIŞINA KAYNAK ÇIKIŞI OLUYOR. BU DA İÇ TASARRUF ORANINI DÜŞÜRÜYOR. KAYIT DIŞI KAYNAK ÇIKIŞINI ÖNLEMEK İÇİN, ÖNCE YER ALTI EKONOMİSİNİ ÖNLEMEK GEREKİR. AYRICA İÇ SİYASİ GÜVENİ OLUŞTURMAK GEREKİR.

YABANCI SERMAYE POLİTİKASINI DEĞİŞTİRMELİYİZ. KISA VADELİ SERMAYE GİRİŞİNİN (SICAK PARA) KONTROL EDİLMESİ GEREKİR. SICAK PARANIN GİRDİĞİ ÜLKEYE, SIFIRDAN YATIRIM YAPAN YABANCI SERMAYE GELMİYOR. KARLI İŞLETMELERİ SATIN ALAN YABANCI SERMAYE GİRİYOR… Kİ BU DURUMDA DA KAR VE FAİZ GİBİ FAKTÖR GELİRLERİ OLARAK DIŞARIYA KAYNAK TRANSFERİ ARTIYOR.

YATIRIMLARI VE ÖZELLİKLE EMEK YOĞUN YATIRIMLARI ARTIRMAK İÇİN İSTİHDAM YÜKÜNÜ DÜŞÜRMELİYİZ.

3) PARA VE KUR POLİTİKASI DEĞİŞMELİDİR.

KUR İSTİKRARI HEDEFLEMELİYİZ. TÜRKİYE İÇİN OPTİMAL KUR REJİMİ, REKABET GÜCÜMÜZÜ ARTIRACAK, EKONOMİK KONJONKTÜRÜ, MEVCUT RİSKLERİ, PİYASA ŞARTLARINI DİKKATE ALAN VE KURDAN DOLAYI ORTAYA ÇIKABİLEN SOSYAL MALİYETLERİ MİNİMİZE EDEN BİR REJİM OLMALIDIR. .BU REJİM “YÖNETİMLİ DALGALANMA” SİSTEMİDİR.

DALGALI KUR SİSTEMİNDEN, BİR YILLIK GİBİ BİR ZAMAN DİLİMİ İÇİNDE, KONTROLLÜ KUR SİSTEMİNE GEÇMELİYİZ.

MERKEZ BANKASI 2008 YILI SONUNA KADAR DÜŞÜK KURU ENFLASYONLA MÜCADELE İÇİN GİZLİ ÇIPA OLARAK KULLANDI. BİR YANDAN DA SICAK PARA BASKISI OLDUĞU İÇİN TÜRK LİRASI DAHA ÇOK DEĞERLENDİ. KUR DENGESİNİ DAHA ÇOK BOZULDU.

MB’NIN 2010 YILINDA PARA ARZINI DARALTICI ÖNLEMLER ALMASI, KISMEN ETKİLİ OLDU. ANCAK BUGÜNDE TÜRK LİRASI AŞIRI DEĞERLİDİR.

KONTROLLÜ KUR SİSTEMİNE GEÇME SIRASINDA, AYRICA:

MERKEZ BANKASI KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK YAPILARAK, MERKEZ BANKASI REEL DÖVİZ KURU HEDEFLEMELİDİR.

MERKEZ BANKASI KUR DÜŞÜŞÜNDE DAHA AKTİF MÜDAHALE ETMELİ, AYNI ZAMANDA MERKEZ BANKASI DÖVİZ REZERVİNİ ARTIRMALIDIR. TÜRKİYE’DE MERKEZ BANKASI DÖVİZ REZERVİ 76 MİLYAR DOLAR DOLAYINDADIR. BUNA KARŞILIK BREZİLYA’DA 200 MİLYAR DOLARDIR.

MERKEZ BANKASI, DÖVİZ ALIMLARINI ARTIRMALI, MÜDAHALE VE REZERV ARTIŞINDA ORTAYA ÇIKAN LİKİDİTEYİ, AÇIK PİYASA İŞLEMLERİ YAPMAK, REESKONT FAİZLERİNİ ARTIRMAK, BANKALARIN ZORUNLU KARŞILIKLARINI ARTIRMAK YOLUYLA YENİDEN EMEBİLİR.

HAZİNE YENİDEN DÖVİZ CİNSİ İÇ BORÇLANMA YAPMALI. BU YOLLA TÜRKİYE’DE DOLARİZASYON KISMEN ÖNLENMELİDİR.

KUR ÜSTÜNE BASKI OLUŞTURAN, SICAK PARA DA KONTROL EDİLMELİDİR. BU KONTROL DÜŞÜK BİR VERGİ ŞEKLİNDE VEYA DÜŞÜK BİR KARŞILIK ALINARAK YAPILABİLİR.

SICAK PARADAN YÜKSEK VERGİ, İÇ FAİZLERİ ARTIRABİLİR. SICAK PARAYI KAYIT ALTINDA TUTMAYA YETERLİ SEMBOLİK BİR VERGİ ALINMALIDIR.

SICAK PARADAN, YÜZDE 10 DOLAYINDA, MERKEZ BANKASI’NDA KARŞILIK AYRILMASI DA DÜŞÜNÜLEBİLİR. TAYLAND’DA YÜZDE 30 GİBİ YÜKSEK BİR KARŞILIK AYRILMASI BAŞARILI OLMADI. ANCAK, HEM ORAN YÜKSEKTİ… HEM DE O GÜN SICAK PARA İÇİN DAHA FAZLA ALTERNATİF VARDI. BU GÜN SICAK PARANIN AŞIRI KIRILGANLIK YARATARAK KÜRESELLEŞMEYİ RİSKE SOKTUĞU ANLAŞILDI.

SIFIRDAN YATIRIM YAPACAK, UZUN VADELİ YABANCI YATIRIM SERMAYESİNE, ÖZEL YATIRIM DESTEĞİ VE VERGİ İNDİRİMLERİ SAĞLANMALI.

KONVERTİBİLİTEYE SINIR GETİRİLMELİ. 10.000 DOLARIN ÜSTÜNDEKİ PARAYA, GEREKTİĞİNDE KAYNAĞI SORULMALIDIR.

KREDİ FAİZLERİNE REEL FAİZ SINIRI GETİRİLMELİ. BANKALARIN GİZLİ FAİZ ALMASI ÖNLENMELİDİR.

BANKALARIN İŞTİRAKLERİNE SINIR GETİRİLMELİDİR.

BANKALARIN YABANCIYA SATIŞINA SINIR GETİRİLMELİDİR. MEVCUT BANKALARDA YÜZDE 20’NİN ÜSTÜNDE KALAN YABANCI HİSSELER, HAZİNE TARAFINDAN SATIN ALINMALIDIR.

OFF-SHORE BANKACILIK ŞEFFAF KURALLARA BAĞLANMALI VEYA TAMAMIYLA KALDIRILMALIDIR.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir