İŞÇİ VE MEMUR İÇİN AYRI BİR GEÇİNME ENDEKSİ OLMALI

Tüketiciler, giyecek, içecek maddeleri, keyif verici maddeler, ev aletleri, giyim eşyaları ile ev kirası, bakım, onarım ve sağlık giderleri, temizlik maddeleri, kültür ve eğlence giderleri gibi kalemlere harcama yaparlar. Harcama seviyesi tüketicinin hayat standardını gösterir. Geçinme endeksleri Belirli bir hayat standardının sürdürülebilmesi için gerekli olan  para miktarındaki değişmeleri gösterir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK ) Türkiye için TÜFE endeksleri hazırlıyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO )  “İstanbul Şehri Ücretliler Geçinme İndeksi ‘hazırlıyor. Aslında TÜFE endeksi de geçinme endeksi için paralel bir göstergedir.

 

Harcama sepeti içinde yer alan Her bir harcama kalemine verilecek ağırlığın onun ev halkının bütçesi içindeki yerini (oranını) temsil edici olması gerekir. Bunun için aileler nezdinde anketler yapılıyor.  Ancak perakende fiyatlar tespit edilirken, TÜFE oranı hesap edilirken zengin ve fakir, orta gelir gurubu hepsi için ortalama bir fiyat artışı hesap ediliyor.

Sorun da buradan çıkıyor… Zira çok zengin birinin aylık geçimine 100 bin lira harcarken, çok fakir biri aylık geçimine 2000 lira harcıyor.

 

 

TÜİK tarafından hazırlanan TÜFE endeksleri her ayın üçünde, bir önceki ayın enflasyonu olarak ve yıllık enflasyon olarak, Türkiye geneli ve bölgeler itibariyle verilmektedir.

 

Söz gelimi, TÜİK’ e göre Temmuz ayında TÜFE olarak yıllık enflasyon Türkiye geneli olarak yüzde 8.79, Adana ve Mersin bölgesinde en yüksek yüzde 10.54, Erzurum, Erzincan ve Bayburt bölgesinde en düşük yüzde 7.80 oldu.

TÜİK’in Türkiye için yayınlanan bu yıllık enflasyon oranı işçi, patron, , zengin, fakir, memur, yönetici olarak herkes için bir ortalama oluşturuyor.

TÜİK Ücretliler için ayrı bir endeks hesaplamıyor. İTO ise yalnızca ‘’İstanbul ücretliler geçinme endeksi ‘’hesaplıyor.

 

Ücret ve maaş artışlarında yıllık TÜFE oranı esas alınıyor. Oysaki TÜFE sepeti içindeki harcama kalemlerindeki fiyat artışı, farklı gelir guruplarını farklı etkiliyor.

 

 

 

Yukarıdaki tabloda gıda ve alkolsüz içeceklerin harcama sepeti içindeki payı TÜİK tarafından elbette yaptığı anketler ortalaması olarak yüzde 23.68 olarak alınmıştır.

 

Oysaki Yine TÜİK gelir guruplarına göre yaptığı bir başka ankette, gelir gurupları içinde en fakir yüzde 20’lik kesimin aile bütçesi içinde gıda harcamalarının payı yüzde 30.2, en yüksek yüzde 20’lik gelir grubu içinde gıda harcamalarının aile bütçesi içindeki payı ise yüzde 14.2 ‘dir.

 

Temmuz ayında yıllık TÜFE olarak enflasyon oranı yüzde 8.79 oldu, buna karşılık gıda enflasyonu 9.69 oldu. Bu demektir ki aile bütçesinden gıdaya daha fazla harcayan düşük gelir guruplarının enflasyonu daha yüksektir.

 

Öte yandan eğlencede enflasyon daha düşüktür. Ancak eğlence de düşük gelir guruplarını ilgilendirmiyor.

 

Bu şartlarda Maaş ve ücretlere ortalama enflasyona göre artış yapmak, işçi ve memurun göreceli refahını düşürüyor. İşçi ve memurun hakkı yeniliyor. TÜİK, Ücretliler için ayrı bir harcama sepeti hazırlamalı ve ayrı bir geçinme endeksi yapmalıdır.  Ücretlerde ve maaşlarda artışlar, bu geçinme endeksine göre yapılmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir