IMF Başkan yardımcısı Krueger, asgari ücret seviyesinin yüksek olduğunu söyledi ve “Türkiye gibi işsizliğin yüzde 11.5, kayıtdışının fazla olduğu bir ülkede asgari ücretin seviyesi üzerinde durulmalıdır ‘’ dedi.
Krueger’e ‘’Türkiye de bir sosyal patlama mı yaratmak istiyorsun?‘’ diye kızıyoruz… Gerçekte ise kendimize kızmalıyız..
Aslında Krueger’in söylediği, 1999 yılında IMF ile yapılan stand–by düzenlemesinin, yeniden ifade edilmesinden başka bir şey değildir… Yeni Stand–by’da da aynı yaklaşımın yer alacağını herkes biliyor… Çünkü , IMF‘nin yaklaşımı bu şekildedir..
IMF‘nin kuruluş felsefesi dünyada para istikrarını sağlamaktır. Bunun için dış borcu olan gelişmekte olan ülkelerin , dış borçlarını ödemelerine öncelik vermektedir… Ülkelere önerdiği iktisat politikalarının altında yatan gerçek şudur: ‘’İçeride insanlar açlık sınırında geçinsinler.. Devlet hizmet yapmasın.. İç tasarruf sağlansın… Bu iç tasarrufla dış borcunuzu ödeyin.”
Başka bir ifade ile IMF Osmanlıdaki Düyunu Umumiye’nin modern versiyonudur…
Bizim en eksik yanımız, kendimize olan güven eksikliğimizdir… Bunun içindir ki, kendimizi sürekli IMF gözetimi altına sokuyoruz…
1961’den bugüne asker-sivil, bütün hükümetler IMF’den medet umdular… IMF ile 19 defa, stand–by yapıldı… Bunları yapanlar:
Yıl Başbakan Stand– by
1961 Gürsel 1
1962-1965 İnönü 4
1966-1970 Demirel 5
1978 Ecevit 1
1979-1980 Demirel 2
1983 B. Ulusu 2
1994 T.Çiller 1
1999-2002 Ecevit 2
2005 T.Erdoğan 1
1990’lı yıllara kadar IMF ile yapılan Stand–by düzenlemesi bir yıllık sürelerle yapılıyordu. 1990 sonrası üç yıllık sürelerle yapıldı.
En fazla IMF Demirel dönemlerinde geldi.. 7 defa… Ve bugüne kadar 19 defa stand–by yapıldı.
Yabancı hayranlığımız, IMF’de de kendini gösteriyor… Örneğin Krueger’i IMF’de görev almadan önce de sık sık Türkiye’ye getirdik… IMF uzmanları geldiğinde, Bakanların önünde yürüyorlar…
Yabancı hayranlığımız farkına varmadan tenkitlerimize de yansıyor… Kızınca, ‘’yeni liberal politikalar’’ı suçluyoruz..Halkta bir şey anlamıyor.. Oysa kimse bizi IMF mahkum olun ve yeni liberal politikaları uygulayın diye zorlamadı..
Kaldı ki, dünyada 2 sosyo-ekonomik sistem var… Kapitalist ve Kominist sistem… Kominist sitem çöktü… Kapitalist sistem içinde kendi ekonomik ve sosyal yapımız uygun ve sosyal politikalar ağırlıklı bir düzen kurmamız da mümkündür…
Bütün bunlar kendimize güvenmemizle mümkün olur.