Terakaim , Arapça ‘’Türkler ‘’ anlamına geliyor.. Terekeme (kara papak) sözü de bu kelimenin bozuk şeklidir. Osmanlı vergi defterlerinde de aynan Terekeme diye yazılıdır. Önceleri Kafkasya’da yaşayan ,Osmanlı – Rus savaşları sonrasında Kars ve Ardahan’da daha yoğun yaşayan Terekemelerle ilgili ‘’ terekeme fıkraları’’ anlatılır .
Kars ve Ardahan bölgesine daha önce yerleşen halka da ‘’yerli ‘’ deniliyor.
Terekeme balasını ( genç delikanlı ) Lelesi ( babası ) hayvanlara bakmak için , yaylaya gönderiyor. Anası dağda kaldığı günlerde yesin diye kendisine kete yapıyor.
Kete yufkası tereyağla yağlanan , içine un kavurması konulan yassı ve yuvarlak bir nevi börektir. Çayla birlikte veya yalnız yenilir.
Terekeme atla giderken , ketesi heybeden düşmüş… Farkına vardığında başlamış hüngür – hüngür ağlamaya . Yolda yaşlı bir terekemeye rastlamış. Yaşlı adam :
– a balam ( yavrum ) neden ağlıyorsun ? diye sormuş.. Genç Terekeme :
– Ketemi yitirdim.. ona ağlıyorum.. Demiş.
Yaşlı adam ‘’ İnsan kayıp olan keteye hiç ağlar mı ? canın sağ olsun ‘’ diye nasihat etmiş. Genç terekeme :
– Amca ben keteye ağlamıyorum.. Şimdi keteyi bir yerli bulacak … Onu yoğurda katık ederek yiyecek.. Keteyi abursuz edecek . ona ağlıyorum. Diyor.
Abursuz etmek , değerini düşürmek,önemini azaltmak , ayaklar altına almak anlamlarına geliyor.
‘’IMF’ Türkiye ile 6. gözden geçirmeyi onayladı , 1.1 milyar dolar kredi dilimini serbest bıraktı ‘’ haberini okurken yukarıdaki fıkra aklıma geldi..
AKP hükümeti ekonomiyi tam olarak IMF’ ye teslim etti.. IMF ‘de ekonomiyi abursuz etti.
ALTERNATİF POLİTİKALARIN YOLUNU KAPATTI.
Ekonomi o noktaya geldi ki , IMF politikaları dışında alternatif geliştirmek imkansız oldu.. Alternatif politikalar , fincancının katırlarını ürkütür.
Örneğin , sıcak para kaçar.. Kriz olur.
Örneğin , özelleştirmede yabancı gelmez… Veya bazı özel bankaları sahipleri yabancıya satamazlar.
IMF ‘ politikaları sınıra dayandı.. Artık ekonomimiz devamlı kanayan bir ekonomi oldu.
Örneğin ,YTL aşırı değer kazandı.. Döviz Kurları sürünüyor.. Bu yüzden cari açıkla baş edemiyoruz.. IMF’ ye verilen niyet mektubunda dış işlemler cari açığının GSMH ‘ya oranı yüzde 7.25 ‘ e gerileyecek deniliyor. ABD’ cari açığını kendi batığı dolarlarla kapatıyor.. Yüksek cari açık veriyor.. Yine de GSMH’ ya oranı yüzde 6 dolayında kalıyor.Her halde dünyada Cari açığı yüzde 7.25 ‘ yani 30 milyar dolara düşüreceğim diye övünen bir başka hükümet yoktur.
Hükümet IMF’ ye , kurdaki aşırı dalgalanmayı önlemek için , Merkez bankasının günlük 15 milyon dolar aldığını söylüyor. MB her gün alsa, yılda 4.5 milyar dolar eder.. Oysaki bu sene ilk 4 ayda gelen sıcak para 15 milyar doları buldu. Kuru nasıl dengeye getireceksiniz ? zaten IMF’ de dalgalı kur nedeniyle müdahaleyi uygun bulmuyor.
Kurları artıracak bir yeni yaklaşım, sıcak paranın kaçmasına ve krize, 120 milyar dolar dış borcu olan özel sektör firmalarını da zora sokar.
MB döviz alımını artırırsa, piyasaya YTL çıkacağı için enflasyon olur.. Artırmazsa, kur sürünüyor.. Cari açık devam ediyor.
Buna rağmen , yumuşak inişle yeni alternatif çözümler vardır.. Sıcak para konusunda nasıl yumuşak iniş yaparız sorusunun cevabını Cuma günkü yazımda vermiştim.
TEK SORUN DÖVİZ DEĞİL..
IMF politikaları tamamıyla para politikalarına ve mali politikalara dayanıyor. Zaten IMF’ nin kuruluş amacı dünyada kur istikrarını sağlamaktır. Ekonomik istikrar , kur istikrarını desteklemek için ikinci derecede gelir.
Örneğin , Aşağıdaki sorunları , IMF’ reçeteleri ile çözmek imkanı yoktur..
İşsizlik… Yoksulluk …
Yüksek reel faiz …
İthalata dayanmayan bir üretim ve büyüme ,
Tarım politikası ,
Dış borç sorunu ,
Aslında, ulusal sanayileşmeye dayanan , istihdam ve gelir dağılımına öncelik veren yeni bir kalkınma programı yapılabilir.. Mesele bu programı yapmak değildir.. Mesele IMF politikalarından beslenen yüksek rantları ve bu rantları alan rantiyelerin önünü nasıl kesileceği meselesidir. Çünkü bunlar her dönemde siyasileri hemen kafa- kola alıyorlar.