İhracatçının da Morali Bozuk

2018 yılı 4.çeyrek Dış ticaret beklenti anketi açıklandı. İhracatta Geçen sene 4. Çeyrekte 123.7 olan beklenti anketi , şimdi 2018 yılı dördüncü çeyrek için 111.6 ‘ya geriledi. Bu endekslerde  100 güven sınırıdır. İhracatçının beklentisi düşmekle beraber , yine de 100 üstü olduğu için beklentisi pozitiftir.

İhratçı’nın beklentisinin tersine artması gerekirdi. Çünkü yaklaşık olarak dolar kuru yüzde 35 daha yüksek değerdedir. Bu demektir ki ihracatçı aynı malı daha düşük kurdan , söz gelimi 65 cente kadar satabilir. Bu durum ihracatçının  pazarlık gücünü artırır. Rekabet gücünü ve karını artırır.

Bu şartlarda ihracatın patlaması gerekir. Neden patlamadı ? Birkaç yıl önce İhracatçılar Meclisi , ihracat malında yüzde 70 ile yüzde 80 oranında ithal aramalı kullanıldığını açıklamıştı.  Bu şartlarda kur yüzde 35 daha değerli olduğunda  ihracatçının avantajı yüzde 7 marjı ile sınırlı kalıyor.

Dahası ekonomik istikrar sorunu , son zamanlarda ihracat bedellerinin Türkiye ye getirilip bozdurulması ile ilgili hükümet kararları , ihracatçının beklentisini negatif etkiledi.

2017

4.ÇEYREK

2018

3.ÇEYREK

2018

4.ÇEYREK

SON BİR

YILDA DEĞİŞME

İHRACAT 123,7 118,0 111,6 DÜŞME
İTHALAT 112,8 113,1 100,1 DÜŞME

Dördüncü Çeyrek İthalat beklenti endeksi ise 100 güven sınırına geriledi. 2017 yılı dördüncü çeyrekte , 112.8 olan endeks değeri , bu sene aynı çeyrek için 100.1 oldu.

Kur yüzde 35 daha değerli olunca , TL çinsinden ithalat fiyatları da arttı. İthalatın pahalı olması  , önce tüketim ve yatırım malları ithalatını düşürdü. Aramalı ve hammadde ithalatı aynı oranda düşmedi , çünkü üretimde ithal girdi oranı yüksektir. Aksi halde aramalı ithalatı düşerse , üretimde de gerileme olur. (Aşağıdaki tablo )

  OCAK – AĞUSTOS DIŞ TİCARET ( GENİŞ EKONOMİK GRUPLARA GÖRE)
  2017

MİLYAR DOLAR

2018

MİLYAR DOLAR

FARK

MİLYAR DOLAR

TOPLAM İTHALAT 148,972 157,830 8,9
YATIRIM MALI 20,5 20,4 -0,1
ARAMALI VE HAMMADDE 110,1 129,0 9,9
TÜKETİM MALI 17,9 16,8 -1,1

Normal olarak istikrarlı bir ekonomide yüksek kur artışı nedeniyle , ithalat pahalılaşırsa , aramalı ve hammadde içerde üretilir. Daha ucuza gelir. Ne var ki Türkiye de kur ne kadar artarsa artsın , bu ithal girdileri içerde üretmek için yatırım yapılmıyor. Bunun nedenleri ;

  1. Hukuka , adalete , yargılamaya güven geriledi. Mülkiyet konusunda endişe var. Türkiye Avrupa hukuk ve demokrasi standartlarına dönmelidir.
  2. Yatırımlar için üst yönetim iyi niyetli de olsa , yasal altyapıda belirsizliğin yüksek olması bürokrasiyi artırıyor ve yatırımları caydırıcı etki yapıyor. Mevzuat altyapısı yeniden ve fonksiyonel olarak düzenlenmelidir. Yatırım yapacak olanlar tek bir kamu kurumu ile muhatap olmalıdır.
  3. İçerde teşvik sistemi , aramalı ve hammadde de ithal ikameci bir politikaya göre değil. Genel teşvik sistemi değişmeli, teşvikler bir süre için aramalı ve hammadde üretimine tahsis edilmelidir. Hatta gerekirse yine geçici olarak devlet aramalı üretimi yapmalıdır.

ABD ve Çin  dış ticarette ülke çıkarlarını ön planda tutan ulusal politikalar uygulamaktadır. Bunun için iki ülke arasında kur savaşları var. Yine aynı şekilde kota uygulamaları  var. Türkiye de ‘’ ulusal ‘’ dediniz mi  siyasi iktidarın ve hatta muhalefetin saçları diken diken oluyor .  Bu şartlarda Türkiye ’nin Dış ticaret politikası nedir ?

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir