İHRACATTAN GÖZYAŞI

Ocak ayından geçmiş aylara göre ihracatta bir duraklama oldu… Hatta ihracatımız içinde sanayi ürünlerinden sonra ikinci sırayı alan Hazır giyim ve Konfeksiyon ihracatında da yüzde 10 oranında gerileme oldu.

Hazır giyim ve Konfeksiyon ihracatında ki gerileme Tekstilde kotaların kalkması ve Çin Rekabetine bağlanıyor.

10 yıl önce yapılan ve bizimde imza koyduğumuz GATT (Gümrük ve Ticaret Genel Anlaşması) Uruguay toplantısında 2005 yılından itibaren kotaların kaldırılmasına karar verilmişti. Kotalar kalkınca, Çin malları piyasayı işgal etmeye başladı…

Eğer kotalar kalkmasaydı dahi bugünkü kur politikasıyla Çin’le Rekabet etmemiz mümkün olmayacaktı.

Zira Çin Milli parası Yuan’ı dolara bağlı tutuyor… Dolar değer kaybettikçe, Yuan’da değer kaybediyor. Yuan değer kaybettikçe de Çin malları diğer ülke mallarına göre ucuza geliyor…

Zaten işçi ücretleri ve diğer maliyetler açısından Çin’le Rekabet etmek mümkün değildir… Çin malları birde kurdan dolayı avantaj sağladığı için , bugünkü şartlarda bizim rekabet şansımız yok demektir.

Efendim Maliyetleri düşürelim… Verimi artıralım… Demek, olmayacak duaya amin demektir… Ayrıca kulağı tersten göstermektir… Çünkü Rekabet gücümüzü düşüren, belimizi kıran sorun, Kur sorunudur… Türk Lirası değerli olduğu sürece İhracatta rekabet şansımız olmayacaktır… İlave olarak İhracatımız tamamıyla ithal girdilerine dayalı olacaktır.

Aslında kur politikasını değiştirmeden de, Liranın aşırı değerlendirme kontrol edilebilir… Kur’ların tedrici artması sağlanabilir…

1) Merkez Bankası gecelik faiz oranını bir puan değil, daha yüksek ve aşamalı olarak enflasyonun 5 puan üstüne kadar düşürmelidir… Dışarıdaki işçilerin açtığı kredi mektuplu döviz tevdiat hesapları ve dışarıdaki müteahhitlerin  açtığı süper döviz hesaplarına, daha yüksek faiz vermelidir.

2) Bankaların ve özel sektörün gizli pozisyon açıkları önlenmelidir… Bankalar pozisyon açıklarını, döviz cinsinden veya dövize endeksli Hazine kağıtları ile kapatmaktadır. Bu durum önlenmelidir. Ayrıca bankaların yine açık pozisyonda döviz varlığı olarak tuttukları takas kağıtlarının bu fonksiyonları kaldırılmalıdır.

3) Merkez Bankası yıllarca döviz kurlarına tek taraflı müdahale etti… Döviz almadı… Sattı… Şimdi tersini yapmalıdır.

4) Hazine, döviz cinsinden kağıtları geri öderken, Türk Lirası ile ödemelidir.

5) Bütün bunlardan öte, dalgalı kur rejimi kaldırılmalı, enflasyon, ithalat ve ihracat endeksleri ağırlıklı yeni bir “gerçekçi kur politikası uygulanmalıdır”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir