Önceki gün emekliler enflasyon farklarını verin diye protestoda bulundular… Emekliler perişan olduklarını ifade eden pankartlar taşıdılar… Bu haber maalesef yalnızca gözcü de yer aldı.
Aslında toplumda halinden memnun olan kesim kalmadı… Bu nedenle sinirlerin gergin olduğu açıkça görünüyor.
İşadamlarının bir kısmı, girdi fiyatlarında yakınıyor… Örneğin elektrik fiyatları, akaryakıt fiyatları ve özellikle kredi faizlerinin yüksek olduğundan söz ediyorlar.
Bir kısım iş adamları ise vergilerin yüksek olduğunu söylüyor… Özellikle istihdam üzerindeki vergi ve primlerin, diğer ülkelere göre yüksek olduğundan yakınıyor.
İhracatçılar ve özellikle tekstil sektöründekiler, ’’sonunda dükkanlarımızın kapanması mı isteniyor?‘’ diye soruyorlar… YTL yüzde 40-45 değerli iken biz nasıl ihracat yapabiliriz? Rekabet edebiliriz? diyorlar.
Merkez Bankası’nın, büyük bankalara YTL faizlerini düşürmek için yarışmayın, şeklindeki telkinleri kurların düşük kalacağını, ihracatçının daha da çekeceğini gösteriyor.
Çiftçinin memnun olması için, hiçbir neden görünmüyor. IMF’li politikalar, çiftçinin gelirini düşürmeye, çiftçiye verilen destekleri yok denecek düzeye kadar indirmeye yöneliktir. Ayrıca çiftçinin kullandığı gibi fiyatlar da yüksektir.
İşçi ve Memur’a gelince… Öteden beri bunlar “kemer sıkma”nın baş aktörleri olarak kullanılmıştır… 2001 krizinden bugüne kadar işçi ücretleri yüzde 20 dolayında geriledi. Memur maaşları enflasyonun altında kaldı… 5 yıl önce 5 ekmek alabilen bir çalışan, şimdi 4 ekmek alabiliyor.
Çalışanın sağlık sorunu da henüz çözülmedi…
Sonuçta, çalışanların memnuniyetsizliği şimdi kitlesel tepkiler şeklinde ortaya çıktı.
Üniversitelerde de hoşnutsuzluk var… Siyasi iktidar imam-hatip ve türban konusunda, halka verdiği sözleri yerine getirmek istiyor… Üniversiteler ve YÖK’ü sıkıştırıyor.
Öğretim üyeleri maaşı, özel kanuna tabi olan diğer örneğin asker, yargıç sınıflarından düşük… Kadro sorunu var…
Öğrenciler ise, istedikleri fakültelere giremiyor… Veya fakülteyi bitirince iş bulamıyor.
İşsizlik oranı gençler arasında çok yüksek… Dört kişiden biri işsiz.
Borsada oynayanlardan kaybedenler üzgün. Hoşnut değil… Bu kaybedenlere yapılan ‘’Keriz silkeleme‘’ şeklinde tarif ediliyor.
Şimdilik halinden memnun olanlar yalnızca devlete iş yapanlar görünüyor. Banka patronları halinden memnun… Çünkü mevduatı toplayarak, Hazineye borç veriliyor… Aradan para kazanacaklar. Borsada maniplasyon yapanlar halinden memnun… Spekülatif karlar sağlıyorlar…
İnşallah toplumu bu kadar germenin yanlış olduğunu anlamakta daha da geç kalmayız…