FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ REEL GETİRİSİ

TÜİK, Kasım ayında finansal yatırım araçlarının reel getirisini açıkladı. Kasım ayında en fazla kazanlar altına yatırım yapanlar oldu. Kasımdan Kasıma son bir yıl itibariyle de en fazla kazananlar ise borsada oynayanlar oldu.
Kasım ayında, aylık TÜFE oranı yüzde 1.27 oldu. Kasımdan Kasıma son bir yılda ise yüzde 5.53 oldu.
Mevduat faizi, kasım ayında binde 62 oranında reel kayıp getirdi.
Mevduat faizi, son bir yılda ise yüzde 10.45 oranında brüt reel faiz getirdi. Mevduat faizinin son bir yılda getirdiği, yüzde 14.83 nominal faiz üzerinden banka yüzde 15 oranında stopaj şeklinde vergi kesiyor. Dolayısıyla mevduat sahibinin elinde yüzde 12.6 oranında nominal faiz kalıyor.

Bu faiz üzerinden reel getiriyi hesaplarsak, mevduat sahibinin eline geçen reel getiri yüzde 8.8 oluyor. Faiz oranlarının düşmesi nedeniyle bu sene mevduata para yatıranların, enflasyon da yüzde 5 dolayında gerçekleşirse, seneye ellerine daha düşük reel faiz geçecektir.
Doların, kasım ayında çok düşük, binde 3 gibi bir reel getirisi oldu. Son bir yılda ise yüzde 11.68 oranında reel kaybı oldu.
EURO, dünyada dolar karşısında değer kazandığı için içeride de gerek kasım ayında binde 5 ve gerekse son bir yılda yüzde 3.38 reel getiri sağladı.

FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ,
TÜFE’YE GÖRE REEL GETİRİSİ
                         KASIM AYI          SON BİR YIL
MEVDUAT FAİZİ       -0.62                 10.45
DOLAR                     0.03                -11.68
EURO                       0.5                    3.38
BORSA                    -5.7                  76.92
ALTIN(KÜLÇE )           6.74                26.88

Borsa, kasımda yüzde 5.7 reel kayıp, son bir yılda ise yüzde 76.92 gibi çok yüksek bir reel getiri sağladı.
Borsanın bu kadar yüksek getiri sağlaması, dünyada spekülatif sermaye ve sıcak paranın iştahını kabartıyor. Ne var ki, her zaman söylüyorum, bu kadar hızla çıkan ve balon yapan, yani reel sektörü temsil etmekten uzaklaşan borsa, aynı hızla düşmeye mahkumdur.
Türkiyede borsaya kontrolsüz giren sıcak para, piyasayı allak bullak ediyor. Sıcak para girişi kur baskısı yaratıyor. Kurun düşük kalmasına ve Türk Lirasının aşırı değer kazanmasına neden oluyor. Merkez Bankası da kur artınca müdahale ediyor. Kur düşünce pasif kalıyor. Düşük kur enflasyonunda düşük kalmasına neden oluyor. Ancak öte yandan Türkiye’nin rekabet gücü düşüyor. Dış açıkları artıyor. İşsizlik artıyor.
Altın, Kasımda en yüksek reel getiriyi sağladı. Son bir yılda ise borsadan sonra yüzde 26.88 reel gelir sağlayarak, ikinci sırada yer aldı.
Altının hızla artmasının altındaki en sağlam gerekçe, Küresel kriz nedeniyle, dünya para sistemine olan güvenin azalmasıdır. Ne var ki, altının kendisi parlaktır ve fakat geçmişi parlak değildir.
Örneğin 1975 yılında 161 dolar olan bir ons altının fiyatı 1980’de 612 dolara çıkmıştır. 2001 yılında 271 dolara inen bir ons altın, şimdi 1119 dolardır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir