Finans dünyası gerçekten değişik bir dünya.. Her sorunu kendi dünyası içinde yorumluyor… Ekonomik ve sosyal gerçekleri görmezden geliyor.
Örneğin, dünkü finans haberleri içinde şöyle iki haber yer alıyordu..
– İncirlik kulisi doları yükseltti… Borsayı düşürdü…
– Yabancı yatırım sermayesi, vergi ve bürokrasiden gelmiyor…
Türk lirası tarihinin en fazla değerli olduğu dönemi yaşıyor… Bu düzeyde kalması ekonomik gerçeklerle uyuşmaz… Zira bu düzeyde kalırsa cari açık, ekonominin kaldıramayacağı düzeye çıkacaktır… Bu dengeleri sıcak para bizden daha iyi takip ediyor.
Yine, bir yılda yüzde 40 dolayında spekülatif gelir sağlayan sıcak para, bu gelirin devam etmesinin imkansızlığını da biliyor… İşin tabiatı gereği huzursuz oluyor… Sinirleniyor… Ve riskin arttığını görüp çıkıyor… Çıkınca da döviz talebi artıyor… Kurlar yükseliyor.
Bu iki gerçeğin dışında İncirlik kulisi veya başka dedikodular finans dünyasının kendi uydurduğu bahanelerdir… Finans dünyası güneşin balçıkla sıvanamayacağını öğrenmek istemiyor.
Yabancı yatırım sermayesine gelince… Türkiye’ ye yabancı yatırım sermayesi, “vergiler, bürokrasi ve yetersiz teşvikler yüzünden gelmiyor” demekte yanlıştır..
Bir defa, kurumlar vergisi, toplam vergi gelirlerinin yüzde yedisi-sekizi dolayındadır… KDV ve ÖTV‘ye gelince bu vergileri zaten tüketici ödüyor… Bu vergilerin fiyatları artırma etkisi ise, yerli-yabancı olsun genel olduğuna göre, rekabeti etkilemez.
Yabancı sermayeli şirket kurmak için daha önce alınması gereken izin, haziran 2003 yılında kaldırıldı… Buna rağmen Bürokrasi mevzuata bağlı olarak değil, kişilere bağlı olarak önemsiz bir faktör olarak görülebilir… Ancak biz bürokrasiyi engel gösterirsek bu defa gerçek engeli yani güven ve istikrar sorununu saklamış oluruz.
Yabancı sermayenin neden gelmediğini daha iyi çözebilmek için yabancı yatırımcı gibi düşünmek gerekir…
1) ABD’de cari açık GSMH’ nın yüzde 5’ine çıktığı için, ABD Doları Euro karşısında değer kaybetti… Türkiye’de de cari açık oranı aynı olduğu halde, tersine Türk lirası dolar ve Euro karşısında değer kazandı. Bu durum ekonomik gerçeklerle bağdaşmıyor…
2) Borsa endeksi bir yılda yüzde 50 artarsa, bir ayda yüzde 20 düşerse, bu durum kırılganlığın ne kadar yüksek olduğunu gösterir… Ve istikrarsızlığın bir göstergesidir.
3) Sıcak para ve IMF’nin olduğu ekonomiler hasta ekonomilerdir… Brezilya cari açıklardan kurtuldu… İstikrarı yakaladı… IMF’yi gönderdi… Türkiye de eğer istikrarı yakalasaydı, IMF’yi gönderirdi… Bir ülkede IMF varsa sorun var demektir…
Siz olsanız bu kadar kırılgan ve istikrarsız bir ortamda yatırım yapar mıydınız?
Yabancıların Türkiye’den gayrimenkul alması, rejime ve siyasi geleceğe olan güvenlerini , buna karşılık yatırım yapmıyor olmaları da ekonomik istikrara olan güvensizliklerini gösteriyor.