Tek başına Bir ülkede gelir dağılımının ne kadar bozuk olduğunu bilemeyiz… Mutlaka başka ülkelerle mukayese etmek gerekir…
Örneğin Türkiye’de Devlet İstatistik Enstitüsü, zaman zaman yaptığı gelir dağılımı anketlerinde, geçen döneme göre bilmem binde kaç puan iyileşme olduğunu söylüyor… Yada tersi… Ancak bu kadar küçük değişmeler yanıltıcı olur… Ayrıca dünya da yerinde durmuyor… Bütün Dünya ‘da fakirlikle mücadele için hem ülke bazında, hem de evrensel bazda çalışmalar yapılıyor… Gelir dağılımının bizde aynı devam etmesi bile, göreceli olarak bozulduğunu gösterir.
Kaldı ki Türkiye de gelir dağılımın ne kadar bozuk olduğunu, zengin-fakir farkının ne kadar açılmış olduğunu tahmin etmek için istatistiklere veya mukayeselere gerek yok… Zira yaşayıp görüyoruz.
Gelir dağılımının bu kadar bozulması ne kaderdir… Ne de tesadüftür… Bu günkü sonuç, siyasi iktidarların beceriksizliğinin veya ekonomiyi kasıtlı yönetmenin bir sonucudur.
Fakirliğin başta gelen nedeni, nüfus artış hızının yüksek olmasıdır… Halen yüzde 1.5 oranındaki nüfus artış hızı ile Türkiye Dünyada en büyük hıza sahip ülkelerden birisidir..
Her yeni doğan çocuk, gelirin daha fazla kişiye bölünmesine neden oluyor. Her doğan çocuk için okula ihtiyaç var… Sağlığa ihtiyaç var… Daha fazla kamu hizmeti gerekiyor… Özellikle bugün, faiz dışı fazla oranını tutturmak için bu hizmetler yapılamıyor…
‘’Her doğan çocuk aynı zamanda çalışan sayısında ve dolayısıyla üretimde artış demek değimlidir?” şeklinde kendi kendimize bir soru sorabiliriz… Ancak işsizliğin tırmanması bu sorumuzun zaten cevabıdır… Ayrıca, sermayenin de nüfusta olduğu şekilde artması halinde ancak bu sorun çözülebilir… Ki bu da mümkün değildir…
Türkiye de 1980 yıllara kadar, uzun süre hızlı nüfus artışına karşı hiçbir önlem önlem alınmadı… Din faktörü önlem almayı engelledi… Siyasiler uzun süre “Nüfus planlamasından” oy kaygusu nedeniyle uzak durdular..
Hatta, tersini yaptılar… “100 Milyonluk Türkiye” diye, halkı galeyana getirdiler…
Öte yandan, nüfus arttıkça fakirlik arttı… Fakirliğin artmasını nüfus artışı kadar, uygulanmakta olan ve gelir dağılımını kollamayan, vergi, harcama ve yatırım politikaları, faiz ve kur politikası, yolsuzluk, devletin imtiyaz dağıtması gibi politikalar da etkiledi.
Dikkat edersek, fakir kesimde nüfus artış hızı daha yüksektir… Fakirin daha çok çocuğu var…
Sonuç olarak fakirlik arttıkça, nüfus artış hızı da istenen düzeye bir türlü gerilemedi.