ERKEN SEÇİM GÖSTERGELERİ

Açıklanan mali planda 2009 bütçe açığı, 50 milyar lira şeklinde revize ediliyor. 2009 bütçe kanununda bu açık 10.4 milyar lira idi.

 

2009 da, Ağustosa kadar gerçekleşen açıkta, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 780 oranında arttı. Yıl sonunda gerçekleşecek açığın da, mali planda öngörülen 50 milyar lirayı geçmesi olasıdır.

 

Bu sene bütçe de ve kamu hesaplarında garip olaylar oluyor. Örneğin, 2009 bütçesinde yatırımlarda artış olmadı. Faiz oranları düştü… Ancak açık arttı. Faiz giderleri arttı.

 

Açığı, vergi gelirlerindeki azalışa bağlamak mümkün değil. Çünkü 8 ayda, geçen yıla göre vergi gelirlerindeki azalma yüzde 2.3 oldu. Buna karşılık, faiz hariç harcamalardaki artış yüzde 23.8 oldu. Geçen sene ilk 8 ayda faiz hariç harcamaların toplamı 106 milyar lira iken bu sene aynı dönemde 131.2 milyara çıkmış. 25.2 milyar lira artmış. En fazlada cari transferler artmış. Cari transferler içinde, gıda-poşet-kömür dağıtılması da yer alıyor.

 

 

 

Yani nereden bakarsak bakalım, 2009 bütçesi seçim bütçesi olarak kullanıldı. Başbakan, bütçeyi popülist amaçla kullandı… Bana göre, eski Maliye Bakanının ayrılması da bu nedenle oldu. Çünkü Kemal Unakıtan, bütçe konusunda çok sıkı idi.

 

Öte yandan açığın bir diğer nedeni de, sermaye gelirlerinin azalması oldu. Geçen sene sekiz ayda  8.1 milyar lira olan sermaye gelirleri, bu sene 8 ayda 1.4 milyara geriledi.

 

AKP hükümeti, geçmiş yıllarda her şeyi, devletin altyapısına kadar blok satış yoluyla özelleştirdi. Artık satacağı mal kalmadı.

 

Hükümetin mali planı da seçim hesabı içinde yaptığı anlaşılıyor. Bu hesap hem 25 Mart seçimlerine dönük idi… Hem de erken genel seçimlere dönüktür. Bu nedenledir ki, AKP iktidarı işsizin parasına göz dikti. Bu fonun nemalarının dörtte üçünü bütçeye aktarmak için yasa çıkardı. Geçen seneye kadar Güney Doğuya yatırım yapmayan Hükümet yine işsizin parasından GAP için para aktardı.

 

Erken seçim hesabı orta vadeli planda da görülüyor… Mali kural uygulamasının 2011 yılından sonra uygulanması öngörülüyor. Planda gerekçe olarak ta, yasal altyapının 2010 ilk çeyreğinde tamamlanacağı gösteriliyor.

 

Planda mali kural, temel hedef ve planın çatısı olarak gösteriliyor. AKP iktidarı eğer isterse, mali kurala geçiş için yasal altyapıyı 2009 Ekim-Aralık ayları arasında, üç aylık dönemde tamamlayabilir. Tamamlamak istemiyor. Çünkü, kamu imkanlarını kullanarak, 2010 yılında erken seçim yapacak. Mali kural uygulandığı takdirde, kamu imkanlarını istediği gibi kullanamayacak.

 

Başbakanın, Merkez Bankasının bağımsız olmasını eleştirmesi, kendi emrine almak istemesi de erken seçim göstergesidir. Başbakan, ‘’enflasyonun hesabını benden soruyorlar‘’ diyor. ‘’Davul bende tokmak Merkez Bankasında‘’ diyor.

 

Diyelim ki tokmağı da Başbakana verdiniz… Tokmakla davulun ahşaplarına mı vuracak? Üstelik, MB Başbakanın davuluna göre tokmak vurdu. Örneğin, kur artarken müdahale etmedi. Düşerken müdahale etti. Düşük kur, cari açığa neden oldu, ancak Başbakanın istediği gibi ithalatın ucuzlamasına ve enflasyonun düşmesine neden oldu. Dahası, kur politikasına, sıcak para politikasının ne olacağına hükümetler karar verir.

 

Ayrıca, devletteki yolsuzluklar kamu maliyetlerini artırır. Kamu da adam kayırma ve kamu kaynaklarını yanlış kullanmak ile verimliliğin düşmesi de yine kamu maliyetlerini artırır. Maliyetlerin artması da maliyet enflasyonuna neden olur.

 

Başbakanın gerçek niyeti, Merkez Bankası kaynaklarını da erken seçim için kullanmaktır. Davul-tokmak hikayesi ile ancak kendini kandırabilir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir