Erken Sanayisizleşme

TÜİK , Sanayi Üretim Endeksi , Ciro Endeksi , perakende satış Endeksi ve Tüketici Güven endeksini açıkladı. Önceleri TÜİK’in açıkladığı veriler tartışılmazdı. Artık tartışılıyor. Biz doğru olduğu varsayımı ile yorum yapacağız.

Sanayi Üretim Endeksi ; (2015 baz yılına göre)  geçen sene  Ekim ayında  123,1  iken bu sene ekim ayında yüzde 10,2 oranında artarak yüzde 134,2’ye yükseldi.

Ekim ayında  2015 bazlı Perakende satış hacmi  geçen yılın 2019 ekim ayına göre bu sene ekim ayında  yıllık olarak , sabit fiyatlarla yüzde 12,0 arttı.

Yine bu sene Ekim ayında , cari fiyatlarla Toplam  ciro endeksinde yıllık artış yüzde 30,9 oldu. İdari ve destek hizmetlerinde ve konaklama ve yiyecek sektörlerinde ciro endeksi düştü.

Tüketici Güven Endeksi , 2019 Kasım  ayında 81,3 iken bu sene Kasım ayında yüzde 1,5 oranında düşerek 80,1 oldu. Hanenin maddi durumu endeksi de geçen sene 69,7 iken bu sene 66,6’ya geriledi.

Endekslerin artması , piyasada hareketlenmeyi gösterir. Bu şartlarda 2020 son çeyrekte daralma olmayabilir. Düşük te olsa büyüme beklenebilir.

Bu artışların bir nedeni ertelenen taleptir. Bir diğer nedeni halkın bazı malları stoklamasıdır. Ayrıca Türkiye’nin iç dinamikleri yüksektir. İş yapabilmek için herkes bir şeyler yapmak istiyor.

Bu günkü koşullarda ekonomide buhran seviyesinde bir çöküş beklemek yanlış oldu. Çünkü krizin birde psikolojik yönü var. Eğer halkta panik olursa, bu panik ile herkes bankalara hücum ederse, hisselerini satmak isterse , o zaman buhran düzeyinde bir kriz olur. Oysaki herkes pandemi’ye  göre ihtiyatlı hareket ediyor.

Buna rağmen Türkiye’nin önünde istikrarı daha çok bozacak iki sorun vardır… Birisi …Kur artışına bağlı olarak dış borçlarda temerrüt ve bunun bankacılık kesimine sıçramasıdır.  İkincisi de sanayi sektöründe  yıllık artış ve düşüşler değil , sanayisizleşmenin hızlanmasıdır.

Türkiye de imalat sanayiinin toplam sanayi içindeki payı yüzde 80 dolayındadır.

Asya ülkelerinde imalat sanayinin yarattığı Katma değerin GSYH içindeki payı yüzde 30’ dolayındadır. Türkiye de  1998 yılında  bu pay yüzde 22.3 iken , 2000 sonrası düşmeye başladı ve 2018 de bu pay yüzde 19’a geriledi.  Yani Sanayisizleşme erken başladı.

Türkiye neden erken Erken sanayilesizleşmeye girdi ?

  1. Erken sanayilesizleme’de ,   Finans sektörünün spekülatif kar cazibesi etkili olmuştur.  2004 sonrasında sıcak para girişi , yüksek reel faiz düşük kur işbirliği ile  sanayiciler de  tasarruflarını kendi alanlarında değil , finansal yatırımlarda değerlendirdi.
  2. TL’nin aşırı değer kazandığı yıllarda üretimde ithal girdi payı arttı. Denizli’de ve Gaziantepte birçok iplik fabrikası kapandı. Birçok aramalı üreten bazı fabrikalar kapandı.
  3. 2015 ve 2016 Fetö olayları ve darbe teşebbüsü ile ,başkanlık siteminin uyum sorunları , hukuk ve demokrasi tartışmaları reel sektör de güven sorunu yarattı. Yatırım eğilimi düştü.
  4. Siyasi iktidar , ekonomide geçici ve fakat hızlı büyüme sağlayan konut yatırımlarına ağırlık verdi. Bu alanda kamu kurumlarını görevlendirdi. Çünkü aynı zamanda kamuya rant geliri elde ederek , bütçe açıklarını düşürmeyi planladı. Kamu kredilerini , teşvikleri bu alana yöneltti. İmalat sanayi daha az destek gördü.
  5. Güney doğu ve Doğu Anadolu’da terör sorunu imalat sanayii yatırımlarını engelledi.

Bizde  yeniden sanayileşme sürecinin yeniden başlaması için gerekli dört  temel altyapı, Hukuk , demokrasi , güven ve planlamadır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir