Mayıs ve Haziran aylarında kurların artması , ÜFE’nin haziran ayında geçen seneki bir yılda gerçekleşen enflasyon oranına yakın , yüzde 4.02 artmasına neden oldu. Yine haziranda Perakende fiyatlarda (TÜFE ‘de ) tarım mallarının fiyatları düşerken , ithal girdi kullandığı için sanayi mallarının fiyatı yüzde 5 .08 arttı.
Bu sene merkez bankası enflasyon hedeflemesi uyguladığı için Haziran ayında TÜFE bazlı enflasyon oranının yüksek çıkması geçmiş yıllardan daha önemlidir.
Enflasyon hedeflemesi stand-by düzenlemesinin ön şartıdır.. Ve bu sene açık enflasyon hedeflemesine geçilmiştir. Bu hedeflemede :
Belirsizlik alt sınırı …% 4.5
Hedef……………………….%6.5
Belirsizlik üst sınırı …%8.5 olarak ilan edildi.
Enflasyon hedeflemesi , topluma , piyasaya ve sermaye için bir taahhüttür.. Taahhüdün aşılması ekonomik programın ihlal edilmesi anlamına geliyor.
Hazirandan Hazirana TÜFE’nin 10.12 olmasıyla , enflasyon hedeflemesinde taahhüt üst sınırı aşıldı.
Bu şartlarda neler olacaktır ?
1)Belirsilik üst sınırı, 1.62 geçildiği için ( 2 puanın altında olmakla birlikte) , IMF yeni kemer sıkmaya yönelik önlemler önerecektir. Bu önlemler ücretlerin düşürülmesi , çiftçinin gelirinin düşürülmesi gibi kemer sıkma önlemleri gündeme gelecektir..
Zaten Başbakan Erzurumda , 2006 yılına ait doğrudan gelir desteği ile gübre ve mazot desteğinin 2007 yılında ödeneceğini açıkladı.
2)Enflasyon hedeflemesi bir taahhüt olduğu için güven azalacak. Ülke Riski artacaktır.Olumsuz beklentiler artacaktır.
Öte yandan enflasyon hedeflemesinin başarısız olması da kaçınılmaz idi.. Çünkü :
· Dalgalı kur sisteminde, enflasyon hedeflemesi başarılı olmuyor.. çünkü , kur hareketleri belirsizlik yaratıyor. Aynı zamanda dalgalı kur sisteminde mali istikrarı tutturmak zor oluyor.
· Kurların çıpa olarak kullanılması , sıcak para stokunu artırdı. para arzını artırdı. tasarrufu engelledi. sermaye birikimini engelledi. ithalatın ucuzlaması ve eksik altyapı yatrımları sabit sermaye yatırımlarını engelledi.
Mayıs ve Haziran aylarındaki kur artışı , olduğu gibi üretici (toptan eşya) fiyatlarına yansıdı. Bu durum şimdiye kadar enflasyonun kur baskısı sonucu düştüğünü gösterdi.
· Yapısal önlemler alınmadı. Gerçekte enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için yapısal çözümler getirmek gerekirdi.( örneğin , kamu kesiminin yeniden yapılanması , vergi sisteminin uzun dönemli planlanması , altyapının tamamlanması , eğitim ve sağlık reformu ile eğitimde işgücü planlaması gibi )
· Vergi sistemi ile çok fazla oynandı. dolaylı vergiler artırıldı.
Yine haziran enflasyonu , ÜFE 4.02, TÜFE 0.34 olarak çıktı.. Yani ÜFE daha yüksek çıktı.. ÜFE Maliyet artışını gösterir.. Üretimde Artan Maliyetler toplam talep elverdiği ölçüde ,önümüzdeki aylarda perakende fiyatlara yansır..Bu takdirde Enflasyon artar..Eğer talep yapısı artan maliyetlerin perakende fiyatlara yansımasına iman vermezse firmalar üretimini kısar.. zarar eder.. Durgunluk ve işsizlik artar.