Enflasyonda Panik

Üç gün önce 1 Ağustos 2021 günü bu köşede   ‘’Artık enflasyon dikiş tutmaz ‘’ diye yazmıştım.  Açıklanan Temmuz ayı enflasyonu gerçekten enflasyonun dikiş tutmadığını gösterdi.

1. Temmuz ayı aylık TÜFE oranı yüzde 1,8 oldu. Aylık Yİ-ÜFE oranı da yüzde 2,46 oldu. Bu oranlar  Temmuz ayında bu güne kadar yaşadığımız en yüksek oranlardır. Zira bu güne kadar Temmuz ayında genel olarak fiyatlar eksi veya çok düşük çıktı.

Aylık enflasyonun bu kadar yüksek çıkması ,  artışı kur artışından olamaz… Çünkü Temmuz ayında kur artmadı tersine düştü. Aylık ortalama kur Haziran ayında 8,6204 iken Temmuz ayında 8,6182 oldu.

2. Yıllık TÜFE yüzde 18,95 ve yıllık Yİ-ÜFE yüzde 44,92 oldu. Bu şartlarda Merkez Bankasının gösterge reel faizi sıfıra inmiş oldu. Türkiye şartlarında ülke riski yüksek olduğu ve döviz sorunu yaşadığımız için Merkez Bankasının gösterge faizini en az üç puan artırması gerekir. Artırmazsa ne olur ?  Türkiye dış borçlarında temerrüde düşer. Katardan gelen Swap borçları da artık bizi kurtaramaz.

3. Temmuz ayında gıda fiyatları daha fazla arttı ve yüzde 24,92 oldu. Eğer TÜİK sepetinde yüzde 25,94 olan gıda payını , düşük gelir gruplarının harcama sepeti içinde gıda payı olan yüzde 40’ a göre hesaplarsak , Mutfak enflasyonu yüzde 28,43 ‘a çıkıyor. Yani işçi , memur , emekli ve düşük gelir gruplarının yaşadığı enflasyon  daha yüksektir.

4. Enflasyonda Türkiye Dünya’dan ayrıştı. Merkez Bankası son enflasyon raporuna göre , Haziran ayında Dünyada Gelişmiş Ülkelerde ortalama enflasyon oranı yüzde 3,1 , Gelişmekte Olan Ülkelerde ise ortalama yüzde 4,8 oldu.

5. Enflasyon devam edecektir. Çünkü Maliyet artışını gösteren aylık ve yıllık Yİ-ÜFE , yıllık TÜFE’ den daha yüksektir. Üretici maliyet artışını perakendeye yansıtamazsa  zarar eder , iflas eder. Kaldı ki Türkiye ‘de piyasada aksak rekabet var. Piyasa oligopol yapıdadır. Stokçuluk yaygındır. Bu şartlarda maliyet artışları perakendeye daha kolay yansıtılıyor. Yani daha yüksek olan maliyetler , TÜFE’ye yansıyacak ve enflasyon devam edecektir.

6. Enflasyonda panik yaşıyoruz.

Türkiye de enflasyonun iki temel nedeni var… Birisi öteden beri devam eden , kamu kaynaklarının seçim odaklı olarak popülist amaçlı kullanılması , devlette kurumsal yapının kaybolması, spekülatif ve kırılgan piyasa yapısı , sektörel ve faktörel dengelerin  bozulması , faktör verimliliğinin düşmesi , düşük kapasite , yurt dışına maddi ve beşeri göç gibi yapısal nedenler ; İkincisi ise , Hükümetin hedeflerinin Türkiye’nin gerçekleri ile farklı olması ve bu nedenle devletin dışlanması, Merkez bankasına aşırı müdahale ve dalgalı kur da israr edilmesidir.

Bu gün bu sorunlara ek olarak birde üreticide ve tüketicide başlayan panik sorunu eklendi. Paniğin nedeni siyasi iktidarın halkı kamplaştırması , dış politikada ve ekonomide , kör gözüm parmağına denecek kadar fahiş hataların yapılmasıdır. Bu hatalar beklentileri de olumsuz etkiledi ve panik başladı. Üretici  deposuna koyduğu malı , bir daha aynı fiyatla yerine koyamam diye gerçek maliyet üstünde artırıyor.

Söz gelimi Temmuz da aramalı fiyatlar yıllık olarak yüzde 57,23 oranında arttı. Üretimde ithal girdi payı ortama yüzde 40 ve üzerinde olduğu için ; ara malında Yİ-ÜFE’ yi en fazla kur artışları etkiliyor. 2020 Temmuz ayında ortalama  dolar kuru 6,8638 iken 2021 temmuz ayında yani bir yılda yüzde 25 oranında artarak 8,6182 oldu. Üretimde ithal girdi payını yüzde 40 alırsak demek ki kur artışının Yİ-ÜFE’ ye  10 yüzdelik puan katkısı oldu. İşçi ücretleri TÜFE kadar artmadı. Diğer giderlerle TÜFE kadar yüzde 18,95 oranında artsa bile , ara malında Yİ-ÜFE’  yüzde 30’ u geçmemesi gerekir. Buna rağmen neden Aramalı fiyatları yüzde 57,23 oranında arttı. Bunu  nedeni üreticinin panik yaşamasıdır.

Satıcı da aynı malı aynı maliyetle vitrine koyamam diye, fiyatını artırıyor. Tüketici de aynı malı tekrar aynı fiyata alamam diye, fiyat arttığı halde talebini kısmıyor.

Paniğin temel nedeni  , halkın iktidara olan güvenin düşmesidir. Halk bu iktidarın başkanlık sistemi ile tamamen bocaladığını ve hatta iktidarın da kararları panik içinde verdiğini düşünüyor.

 7. Yine de bir  çözüm var mı ? Bu günkü iktidarla çözüm yoktur. Artık İMF’ de fayda vermez.  Türkiye’nin bu kritik eşikten kurtulması için normal olanı hükümetin istifa etmesi Mecliste bir seçim Hükümeti kurulması ve Türkiye’nin seçime gitmesidir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir