Şubat ayında , Tüketici Fiyatları Endeksinde (TÜFE ) 1.29 ve Üretici Fiyatları Endeksinde ( ÜFE ) de yüzde 2.56 oranında artış meydana geldi.
ÜFE’deki aylık artış , birçok ülkede yıllık artış kadar oldu.
Medyada yorum yapanlar , Şubat enflasyonunu olumsuz hava koşullarına bağladılar. Olumsuz hava koşullarının şubat ayında gıda fiyatlarını yüzde 5.05 oranında artırdığı ve bu nedenle aylık enflasyonun yüksek çıktığı öne sürüldü.
Bu yanlıştır…
- Şubat ayında gıda fiyatları yüzde 5.05 arttı ancak indirim nedeniyle giyimde de tersine yüzde 6.93 oranında düşüş yaşandı.
- 2006 yılında bu yıldan daha ağır kış yaşanmıştı… O yıl , yani iki yıl önce şubat ayında TÜFE oranı yüzde 0.22 olmuştu. 2004 yılından bu güne kadar yalnızca geçen sene kış hafif geçti. Diğer yıllar bu seneki kadar kış oldu. Oysaki bu seneki şubat enflasyonu 2004 yılından bu güne kadar yaşanan en yüksek enflasyon oldu.
- Kaldı ki eğer geçici şartlar fiyatları hemen artırıyorsa, istikrarsızlık var demektir. Piyasa şartları aksıyor demektir. Yapısal sorun var demektir.
YAPISAL SORUNLAR VE BEKLENTİLER
Bir kısım yorumcular da 30 yıldır yaşanan enflasyon, fiyat artışı beklentisi yarattığını , bu nedenle enflasyonun düşmediğini söylüyor. Böyle bir beklenti olduğu doğrudur. Ancak bunun sorumlusu AKP hükümetidir. Çünkü AKP hükümeti bu beklentileri kıracak piyasa düzenini kuramadı. Ekonomide yapısal dönüşüm sağlayamadı.
Hatta tersini yaptı… Yüksek faiz- sıcak para – düşük kur gibi geçici politikalara sarıldı. Spekülatif piyasa yarattı. Merkez bankası bankaların banka ve sigorta kartlarından yüzde 100 ‘e ulaşan ve tefeci faizinden daha yüksek faiz almasına imkan sağladı.
AKP’ 2001 yılında başlayan ve yalnızca toplam talebi kısarak enflasyonu düşürmeye hedefli ( yangın söndürme ) kısa vadeli politikalara devam etti.
Bu nedenle Son 4 yılda enflasyonda bir gerileme olmadı. Enflasyon kronikleşti. Aylık bazda son beş yılın en yüksek enflasyonu yaşandı
AKP ‘NİN DİNAMİK POLİTİKASI OLMADI
2004 yılı Mart ayında söz konusu kısa vadeli politikalar enflasyonu yüzde on ve altına düşürerek ,işlevini tamamladı. 2004 Şubat ayından itibaren , AKP iktidarı yapısal sorunları çözmeye , üretim maliyetlerini düşürmeye yönelik yeni bir yapısal dönüşüm programı yapmalıydı. AKP ‘ nin zaman ve konjonktürü ile yapısal gelişmeleri dikkate alan dinamik bir iktisat politikası hiç olmadı. Oysaki AKP düşük kurun getirdiği ucuz ithalat yoluyla bu maliyetleri düşürmeye çalıştı. Sonuçta aşağıdaki tablodan görüleceği gibi son beş yıldır hem enflasyon devam etti. Hem de aramalı ve ham maddenin ithal edilmesiyle , işsizlik arttı.
TÜFE ORANLARI
YILLAR ŞUBAT AYI ŞUBATTAN ŞUBATA
SON 12 AY
————— —————— —————————-
2004 0.52 9.48
2005 0.02 8.69
2006 0.22 8.15
2007 0.43 10.16
2008 1.29 9.10
Merkez bankasının enflasyon hedeflemesi uygulaması ve hedef enflasyondan her yıl meydana gelen yüzde 100 sapma da , MB ‘olan güveni sarstı. Bu durum ekonomide kırılganlığı artırdı. Borsanın en fazla hareketli borsa olması da bu güvensizliğin ve kırılganlığın bir sonucudur.
Enflasyonun devam etmesinin bir nedeni de , hükümetin hülle yoluyla bütçe dışında harcama yapması ve mali displini bozmasıdır. Örneğin 2007 yılında AKP bütçe dışından seçim harcamaları yaptığı için bütçe açığı 13 milyar YTL , buna karşılık hazine nakit açığı ise 18 milyar YTL oldu.