Ekonomik İstikrarı Bozan Bütçe

6 aylık Bütçe sonuçlarını  açıkladı. Bu sonuçları yorumlarken , iktidar, muhalefet , medya, yıllar içinde ve bu 6 ayda Harcama ve açıklarda artış , bazı ödeneklerde değişme ‘yi öne çıkararak yorum yaptılar.

Gerçekte ise  bütçe politikası , İktisat politikasının en önemli araçlarından birisidir. Bu anlamda Bütçe kaynaklarının ne kadar etkin kullanıldığı , ne kadar verimli kullanıldığı  ne kadar iş yapıldığını tespit etmek önemlidir. Personel harcamaları ve mal ve hizmet alımları  gibi cari harcamalar ile  yatırım harcamaları arasındaki optimal dengenin sağlanıp- sağlanmadığı  önemlidir. Aksi halde ortaya  atıl personel veya atıl yatırım çıkar.

Kamu harcamalarının etkin ve verimli kullanılması  bu günkü ve gelecekteki potansiyel büyüme ve kalkınmayı etkiler . Bunları tespit etmek için artış ve azalışı değil , bütçe yapısını değerlendirmek gerekir.

Bütçe’de açık artabilir… Borçlanma artabilir… Neden arttığına bağlı olarak  ekonomik ve sosyal etkileri  de çok değişik olur.

Eğer bütçe ile yatırım yapılmışsa , paralı yol yapılmışsa , bu yatırımlar hem istihdam sağlar , hem de gelir getireceği için bu defa gelecek yıllardaki bütçe açıkları azalır. Türkiye kamu özel işbirliği gibi eşi , benzeri olmayan bir yöntemle yatırım yapıldığı ve garanti verildiği için , köprü ve yol gibi altyapı yatırımlarının geliri bütçeye girmiyor ve dahası talep garantisi verildiği için bütçeden bunlar için  her yıl para çıkıyor.

İlk 6 ayda  bütçede , personel harcamalarının payı yüzde 26.12 ve mal ve hizmet alımlarının payı ise yüzde 6.62’ dir. Bu tür harcamalar katma değer yaratan harcamalardır.

Eğer kamuda liyakat sitemi varsa , kamu hizmetleri, eğitim ve sağlık hizmetleri ve diğer kamu hizmetlerinde aksama yoksa , personel harcamalarının  etkinliği yüksek demektir. Bizde idari sistem değişti ve fakat bu sisteme göre personel  reformu yapılmadı.

6 aylık bütçe içinde sermaye ve sermaye transferi olarak yatırımların payı yüzde 7.95’tir. Bu pay mevcut kamu yatırımlarının amortismanını bile karşılamaz. Mevcut yatırımların zaman içinde verimliliği düşer. Bu payın en az yüzde 20 olması gerekir. Bu günkü işsizliğin artmasında , tekeller dahil kamu yatırımlarının rastgele özelleştirilmesi ve kamu yatırımlarının azalmasının  payı büyüktür.

          OCAK-HAZİRAN 6 AYLIK BÜTÇE YAPISI  
GİDERLER MİLYAR TL YÜZDE
TOPLAM 481,6 100,00
PERSONEL 125,8 26,12
MAL VE HİZMET ALIMI 31,9 6,62
YATIRIMLAR 38,3 7,95
CARİ TRANSFERLER 199,3 41,38
FAİZ 50,7 10,53
AÇIK 78,6 16,32

Bütçeden en büyük pay cari transferlere ayrılıyor. 6 aylık bütçenin de yüzde 41.38’i cari transferlere gitmiş.

Cari transferler içinde yalnızca tarımsal destekler dolaylı olarak katma değer yaratır. Diğerleri açıkların kapatılması ve çeşitli yardımlara gidiyor. Cari transferlerin büyük kısmı sosyal güvenlik açıklarına ayrılıyor.  Ayrıca 3 başlık altında ; 1.hane halkına yapılan transferler ; 2.Hane halkına yapılan diğer transferler; 3. sosyal amaçlı transferler, aslında  aynı kapıya çıkıyor. Bu transferlerin sosyal amacı tartışılır. Çoğu oy hedefine yönelik popülist harcamalardır. Siyasi iktidarlar bu transferlerle yatırım yapmış olsaydı , işsizlik bu kadar artmazdı. Ayrıca devlet yardım değil , iş dağıtmış olurdu.

Türkiye de Bütçeler bakkal hesabına göre yapılıyor. Gerçekte  kamu harcamalarının etkin kullanılması için farklı bütçe sistemleri var. Bunlardan bazıları :

Performans Bütçe Sistemi , Kamu hizmetlerinin etkinliğini fayda/ Maliyet analizi ile ölçen bir sistemdir. Bu sistemde hedefler tespit edilir ve bu hedeflere ne ölçüde ulaşıldığının ölçülür.

Program Bütçe Sisteminde ,Kamu hizmetleri ,  eğitim , sağlık gibi fonksiyonel bir sınıflandırmaya tabi tutulur. Hedefler tespit edilir. Her program için hedefe yönelik ödenek tahsis edilir. Türkiye de program bütçe uygulamasına 1973 yılında başladı ve fakat hep kağıt üstünde kaldı.

Planlama-Programlama-Bütçeleme Sistemi (PPBS) inde  ise   Ödenekler hizmetlere tahsis edilerek, yapılan harcamaların sebebi, niçin yapıldığı soruları cevaplanır.

Bu sistemlerin hepsi , siyasilerin kamu kaynaklarını popülizm için kullanmalarını önleyen objektif sistemlerdir.  Ne var ki uygulama için iş dönüp dolaşıp siyasilerin niyetine bağlı olarak değişiyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir