Ekonomik İstikrar İnişte

Dolar kurunda son ayda meydana gelen gerileme devam ederse istikrar için iyi bir gelişme olur. Bu gün için Dolar  TL’ karşısında yüzde 33 kadar daha değerlidir. Kurun yüksek olması , Dolar / TL kuru için aşağıya doğru bir baskı  yaratıyor. Ancak aynı zamanda makro ekonomik göstergelerin kötüleşmesi de tersine artış yönünde baskı yaratıyor.

Daha önemlisi , kur artışı ekonomik istikrar sorununa ilave bir yüktür. Krizin nedeni olur veya olmaz. 2009 yılında TL kuru yüzde 10 daha değerli idi. Ancak ekonomi küresel sorunlara karşı kırılgan olduğu için , büyüme yüzde eksi 4.8 oldu. İşsizlik yüzde 14’e çıktı.

G-20 ülkeleri ile karşılaştırırsak ,Türkiye de ekonomik istikrarın nispi anlamda kötüye gittiğini daha net olarak görüyoruz.

G-20 İÇİNDE TÜRKİYE

G-20 ARİTMETİK
ORTALAMASI (YÜZDE)
TÜRKİYE
 (YÜZDE)
CARİ AÇIK / GSYH ( 24 ÜLKE) 1,63 -5,5
İŞSİZLİK ORANI (24 ÜLKE) 6,88 10,8
ENFLASYON (24 ÜLKE ) 5,01 24,5
2018 BÜYÜME TAHMİNİ (21 ÜLKE) 2,7 4,2
Kaynak: Trading Economics + IMF

En büyük sorun cari açık sorunudur. Türkiye G-20 ülkeleri içinde en yüksek cari açık veren ülkedir. Bizde cari açığın milli gelire oranı yüzde -5.5 iken , İMF kapısındaki Arjantin’de bile bu oran yüzde 4.80’dir.  Cari açık tüketim- tasarruf – yatırım dengesini bozan , dış kaynak ihtiyacını artıran, kur artışına neden olan  en önemli sorundur.

G-20 ülkeleri içinde İşsizlik oranında ilk sırada Güney Afrika var. Türkiye dördüncü sırada geliyor. Arjantin işsizlik oranında da , yüzde 9.6 oranıyla yine bizden daha iyi durumdadır.  G-20 ortalaması yüzde 6.88’dir.

Enflasyona gelince … Enflasyon da  Türkiye Arjantin’den sonra ikinci sıradadır. G-20 enflasyon ortalaması  yüzde 5.01 ‘dir . Türkiye de bu oran yüzde 24.5 ‘dir. G-20 ortalamasından açık ara öndedir.

İMF’ nin 2018 büyüme tahminlerine göre G-20 ortalama büyüme tahmini yüzde 2.7 dir. Türkiye de  2018 büyüme tahmini daha  yüksek yüzde 4.2 ‘dir.  Ancak büyüme eğilimi hızla düşmektedir.

Ekonominin yeniden dengeye gelmesi için iç dinamiklerin harekete geçmesi gerekir. Tüketicinin ertelediği talebini devreye sokması , üreticinin yeni yatırım yapması gerekir. Ne var ki Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı üretici ve tüketici güven endeksi tersine düşüyor. Üretici ve tüketicinin morali giderek daha çok bozuluyor.

TÜİK Ekim 2018 Tüketici Güven endeksini açıkladı. Tüketici güveni  yüzde 57.3’e geriledi.

Hatırlatmakta yarar var … Tüketici güven endeksinde 100 güven sınırıdır. 100 üstü güveni , 100 altı ise güvensizliği gösteriyor.

                         EKİM AYI TÜKETİCİ GÜVENİ      
  2017 2018 SONUÇ
TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ 67,3 57,3 AZALDI
GENEL EKONOMİK DURUM NE OLDU ? 86,1 66,4 KÖTÜLEŞTİ
İŞSİZ SAYISI BEKLENTİSİ NEDİR ? 70,9 63,6 İŞSİZLİK ARTACAK
HANENİN İÇİNDE BULUNDUĞU MALİ DURUM NE OLDU ? 75,0 70,8 KÖTÜLEŞTİ

Tüketici güven endeksi geçmiş  yıllara göre , şimdi en düşük düzeydedir. Dahası tüketici geçen yıla göre ekonomik durumun kötüleştiğini , maddi durumunun bozulduğunu söylüyor. Aynı tüketici İşsizliğin de artacağı beklentisi içindedir.

3 yıllık yeni ekonomi programı , papazın bırakılması , kurların köpüğünün bir kısmını aldı. Ancak asıl karar verecek olan iktisadi ajanlar ,  üretici ve tüketici üstünde etkili ve inandırıcı olmadı.

Bu şartlarda , kurların ne zaman ve nereye kadar artacağı, siyasi iktidarın yanlışlarına , seçim popülizmine bağlı olarak değişecektir. Ancak baştan da söylediğim gibi makro dengeler , güven endeksleri ekonomide hızlı bir iniş olduğunu gösteriyor.

Bu eğilimi göremezsek , yalnızca kendimizi kandırmış oluruz. Ekonomik krizlerde devlet çökmez ve fakat millet sürünür.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir