Ekonomide Devreden Miras ( I )

Siyasi iktidarın önünde çözülmesi gereken iki temel sorun , Demokrasi ve hukuk sorunu ile ekonomik istikrar sorunudur.  Bunlar birbirini etkilemekle birlikte , demokrasi ve hukuk sorunu daha uzun vadeli ,  ekonomik sorunu ise hemen el atılması gereken bir sorundur. Zira kısa vadeli riskler yüksektir.

 

Kısa dönemli risklerin başında , cari açık , dış borç ve döviz kuru geliyor.

 

Bu sene büyümeye paralel olarak cari açık ta  arttı. Nisan ayında yıllık cari açık 47.4 milyar dolara yükseldi. Maalesef cari açığın  geçmiş yıllara göre sürdürülmesi daha fazla zora girdi. Çünkü bir yandan yabancı sermaye girişi azaldı. Öte yandan dış borçlanma sınırına geldik.

              25 HAZİRAN 2018 EKONOMİK GÖSTERGELER

 

MAYIS AYI TÜFE(YÜZDE)

12,15

MAYIS AYI Yİ-ÜFE (YÜZDE)

20,16

NİSAN YILLIK CARİ AÇIK (MİLYON DOLAR)

47,4

BİR YIL VE DAHA KISA VADELİ DIŞ BORÇ(MİLYON DOLAR)

125,5

2017 SONU DIŞ BORÇ STOKU (MİLYON DOLAR)

453,2

HAZİRAN TÜFE BAZLI REEL EFEKTİF DÖVİZ KURU *

(TL YÜZDE 25,38 DÜŞÜK)

74,62

25 ARALIK TÜRKİYE’NİN CDS PRİMİ(BAZ PUAN)

300,99

5 AYLIK BÜTÇE AÇIĞI (MİLYON DOLAR)

20,5

İLAN EDİLEN İŞSİZLİK (YÜZDE)

10,1

FİİLİ İŞSİZLİK (YÜZDE)

16,0

2018 İLK ÇEYREK BÜYÜME (YÜZDE)

7,4

 

* TCMB MAYIS AYI REEL KUR ENDEKSİNE GÖRE TAHMİN

 

 

MB Nisan ayında bir yıl ve daha kısa vadeli dış borç stokunu 125.5 milyar dolar olarak açıkladı. Önümüzdeki bir yıl içinde cari açığın da  50- 60 milyar dolar olması beklenir. Ayrıca bir yıldan daha uzun vadeli dış borçlardan vadesi gelenleri de katarsak , Türkiye’nin cari açığını finanse etmesi ve dış borçlarını çevirmesi için bir yıl içinde  200 -220 milyar dolara ihtiyacı olacaktır. 

 

Dış borç stoku da 2017 yılı sonu itibariyle , 453.2 milyar dolara yükseldi. 

Dış borçlarda üç sorun var :

 

1.Dış borçlar yönetilemiyor. Yılın yarısı bitiyor. Hazine son olarak 2017 sonu dış borç stoğunu açıkladı. Borç yönetimi ve gerekli strateji için her şeyden önce elde doğru ve güncel veri olmalıdır. Bunun içindir ki 30 senedir , ‘’ dış borç yönetiminin hazineden ayrı bir kurum tarafından yapılması gerekir ‘’diyorum.

 

2. Türkiye de dış borç stoğu’nun GSYH ya oranı  yaklaşık yüzde 55 ‘tir. Bu oran yüksek bir oran değildir. Ancak Türkiye döviz kazanan değil ,döviz kaybeden bir ülkedir. Kaldı ki dış borçların , kırılganlığı artırması , yüksek faiz ve enflasyon gibi ilave maliyetleri  vardır.

 

İşte bu nedenle Türkiye’de dış borçların rakamları aşan aşırı yükü vardır.

 

3. Türkiye dış borçlarını çevirme sınırına geldi. Dünya ortalamasından daha yüksek faizle ancak dış borç bulabiliyoruz. Dış Borç sigorta primi olan CDS’ler de çok yüksektir.

 

Borçlanma sınırına gelmiş olmamız nedeniyle ,ithalat için döviz bulmak zorlaşacak ve  üretim ve büyüme de olumsuz  etkilenecektir.

 

Dahası , siyasi iktidar bu güne kadar yap-işlet devret dediği model için dış kredi kullanan özel sektöre kefil oldu. Bu alanda da sorun yaşarız. Bunun için artık altyapı projeleri bütçe kaynakları ile yapılmalı veya yapılması planlanan altyapının adıyla  hazine tahvili çıkarılarak finansmanı sağlanmalıdır.

 

Cari açık , dış borçların çevrilmesi , döviz ihtiyacını da artırıyor. Kur artışı ithal girdi fiyatlarını ve sonuçta maliyetleri artırıyor. Sonrasında TÜFE’ ye yansıyor. Mayıs ayında yıllık  TÜFE oranı yüzde 12.15’e yükseldi. Yıllık Yurt içi ÜFE artışı da yüzde 20.16 oldu. Bu artış TÜFE ‘ye  yansıyacaktır.

 

2018 ilk çeyrekte yüzde 7.4’lük büyüme , işsizliği bir puan düşürdü. Ancak işsizlik yine de yüksektir. Bu günkü şartlarda Büyümenin devam etmesi de çok zordur.

 

Siyasi iktidar bu güne kadar olan tutumu deva ederse , ekonomik istikrarı çözmesi zor olacaktır. Günübirlik politikalardan kurtulması gerekir. Orta ve uzun vadeli ciddi istikrar programları yapması  gerekir.

(Yarın devam edecek)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir