Küresel boyutta Ağustosta başlayan dalgalanma devam ediyor. En fazla dalgalanmayı da biz yaşıyoruz. Bu dalgalanma ara versede , bitmeyecektir. Küresel boyutta ve Türkiye de daha yüksek oranda bir düzeltme olamadan , makro dengeler oluşmayacaktır.
Zira Küreselleşme sermaye hareketlerini artırdı. Finas sektörü dünyada reel sektörü temsil etmekten uzaklaştı. Balon yaptı.
Türkiye de piyasalarda cari açık ve sıcak paradan dolayı kırılganlık daha yüksek olduğu için , bu dalgalanmadan daha fazla etkileniyor. Bu nedenle dalgalanma bir aradan sonra tekrar ortaya çıkar.
Yine Türkiye de Sıcak para , 100 milyar dolara ulaştı. Sıcak para kuru ve faizi tayin ediyor. Sıcak paranın Ani çıkışı kur artışına neden olur. Yüksek oranlı bir devalüsayon dış borcu yüksek olan işletmelerin iflasına yol açar. Ayrıca aramalı ve hammadde ithalatı azalır. İç üretim azalır. Büyüme düşer.
Dalgalanmaya karşı Merkez bankasının ve Hükümetin yapacağı herhangibir şey de yoktur. Birkaç yıl öncesine kadar Merkez bankasının elinde faiz aracı vardı. Şimdi faiz oranını sıcak para belirliyor. Merkez bankası bu nedenle faizleri indiremiyor. Yalnızca kur artınca piyasaya döviz satıyor. Kur artışını engelliyor.
Ayrıca hükümetin yapacağı bir şeyde yoktur.Hele şimdiden sonra hiç yoktur.. Çünkü seçim nedeniyle bütçenin birçok kaleminde yer alan ödenekler şimdiden kullanıldı.
YANLIŞLIK NEREDE ?
Kısa vadeli politkalara dayanan , yapısal dönüşümü öngörmeyen , dalgalı kura ve günlük çözümlere dayanan IMF reçeteleri uzun dönemde hiçbir ülkede başarılı olamadı.
Türkiyede siyasi ve ekonomik risk yüksektir. Piyasa aşırı kırılgandır. Bu nedenle daha yüksek dalgalanma oluyor.
Türkiyede Kırılganlığı artıran faktörler şunlardır.
- Cari açık
- Sıcak para
- özel sektörün 130 milyar dolara ulaşan dış borcu
- dalgalı kur sistemi
- Dolarizasyon ,
- Siyasi riskler
Ayrıca Dalgalı kur sisiteminin başarılı olması mümkün değildir. Zira :
- Reel faizler çok yüksektir…
- Dolarizasyon var…
3. Vadeli döviz işlemleri yok denecek kadar azdır.
NE YAPILABİLİR..
Bu şartlarda dalgalı kur sisteminin değişmesi ve Kontrollü kur sistemine geçilmesi gerekir. Bu geçiş en fazla bir yıl içinde yapılabilir.
Aşırı kırılganlığın önlenmesi için , sıcak para ve cari açığında çözülmesi gerekir. Bu çözümler içinde önce kur sistemini değiştirmek ve sonrada yatırım eğlimini artırmak gerekir.
Yatırımların artması için , önce kamu sektörünün altyapı yatırımlarını yapması gerekir.
Proje bazında veya sektör bazında selektif nitelikli teşvik verilmesi gerekir.
Bir yapısal dönüşüm planı yapmak gerekir. Bu plan içinde kamu kesiminin yeniden yapılanması.. Reel sektör ile finans sektörünün arasında bozulan dengenin düzeltilmesi gerekir.
Daha da önemlisi IMF ile ilişkinin her düzeyde kesilmesi gerekir. IMF ekonomik istikrarın olmadığı ülkelerde vardır.. Bu ülkeler IMF’yi Çıpa olarak yalnızca bu ülkeler kullanmaktadır. Bu nedenle IMF ciddi ve uzun vadeli yabancı yatırımlar için Risk demektir. Ve yine bu nedenledirki ; Türkiyeye ye ya şirket satın almak için veya sıcal para olarak yabancı sermaye geliyor. Sıfırdan yatrım yapıp, risk alacak yabancı sermaye gelmiyor.