EKONOMİ TUTSAK OLDU (I)

AKP İktidarında ekonomi de , siyaset gibi kuşatma altına girdi.

 

  • Ülke kaynakları dışarıya transfer edildi.
  • Ekonomi tutsak oldu.. İktisat politikasının araçları etkisiz kaldı.
  • AKP iktidarı  Fakirden aldı, zengine verdi

Toplam Özelleştirme

28,5

Yabancıya Satılan

11,0

 

TMSF Satışı

6,0

Yabancıya Satılan

4,3

 

Özel Sektör Varlık Satışı

8,0

Yabancıya Varlık Satışı

5,3

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yukraıdaki her üç sonuçta , ekonominin kan kaybı demektir.. Ancak bu kaybın olumsuz sonuçları kısa dönemde ortaya çıkmıyor.. Uzun dönemde ortaya çıkıyor. Siyasi iktidar nasıl olsa kısa dönemde halk anlamaz diye , kan kaybına neden olan IMF reçetelerini  uyguladı.

 

Bu kan kaybının nasıl ortaya çıktı ? Ekonomi nasıl tutsak oldu?

 

 

I ) ÜLKENİN KAYNAKLARI DIŞARIYA TRANSFER EDİLDİ.

AKP bu uygulamayı, özelleştirmede yabancıya satış ,düşük kur ve yüksek faiz politikası uygulayarak arttı.

 

1)      Yabancıya satışlar arttı..

 

                  Tablo :Özelleştirmede Yabancıya satışlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • AKP  döneminde özelleştirme,  TMFS ve özel varlık satışlarında  yabancı payı artı.

 

 

  • Cari açığı veya Bütçe açığını kapamak için , alt yapı yatırımlarının ve doğal tekellerin yabancıya  satılması devletin zayıflamasına , sosyal dengesizliğe neden oldu.
  • Bu kuruluşlardan yüksek oranlı kar transferine yol açtı.Yurt dışına kar transferi önümüzdeki yıllarda cari açığı artıracaktır.
  • Yabancıya satışlar  iç ve dış politikayı yabancıların lehine etkileyecektir.

 

2 ) IMF’ye 5 milyar dolar faiz ödedik. IMF acil destek kredilerinde  faiz oranlarını yüzde 12’ye di.

 

 

Tablo:2) IMF’ye ödenen faiz                                              

                                                   

1999

11

2000

52

2001

426

2002

853

2003

949

2004

1.005

2005

920

2006

800

TOPLAM

5.000

(5 Milyar Dolar)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

3)Dış borçlar için  2006’da 7 milyar dolar faiz ödendi.

 

Ocak-Kasım’da ödenen dış borç faizi 6.3 milyar dolar oldu. 2006 tamamında 7 milyar dolarında   gerçekleşecektir.

 

 

                 Tablo:3 ) Ocak- Kasım arasında dış borç faizi

 

Milyar Dolar

Pay (Yüzde)

ANAPARA

17,9

74,0

FAİZ

6,3

26,0

TOPLAM

24,2

100,00

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • AKP döneminde dış borç stoku ve kar vadeli dış borç stoku arttığı için,daha fazla dış borç faizi ödendi.
  • Özel sektör dış borçları risk sınırını geçti.

Özel sektörün dışarıdan borçlanması , uygulanmakta olan  politikaların bir sonucudur.. Özel sektöre verilen kredilerde  YTL faizleri reel olarak yüzde on ile on beş arasında değişti.. Yüzde onun altına inmedi.. Oysa özel sektörün yurt dışından aldığı döviz kredilerine yüzde 5 dolayında faiz ödüyor.. Ayrıca gerek Merkez bankasının yüksek faiz politikasıyla ve gerekse hazinenin dış borçları içeriden borçlanarak ödemesiyle , kur artışı da frenlendiği için dış borç almak özel sektör için daha avantajlı oldu.

 

ÖZEL SEKTÖR DIŞ BORÇLARI (Milyar dolar)

 

2002                                      2006 (EYLÜL)

 

TOPLAM ÖZEL

SEKTÖR                                  44.6                                         114.1

 

KISA VADELİ               14.8                                           40.7

 

ORTA VE UZUN                       29.8                                           73.4

 

BANKALAR                             10.9                                           37.3

Kaynak : Hazine müsteşarlığı

 

  • Özel sektörün toplam 114.1 milyar dolar olan toplam dış borçları içinde , 40.7 milyar doları bir yıl ve daha kısa vadelidir.. Bu kısa vadeli dış borçlar içinde , bankaların yaklaşık  13 milyar dolar  olan dış borçları da bulunmaktadır. Kur artışı olduğunda , özel sektörün ve bankaların dış borçları , YTL cinsinden kur artışı kadar yükselmektedir. Orta ve uzun vedeli dış borçlarda , gerek bankalar ve gerekse diğer özel sektör , artan borç maliyetlerini, talebin elverdiği ölçüde  mal ve hizmetlerine yedirebilir..   Kısa vadede  döviz pozisyon açığı olanlar borçlarını ödemek için  için  daha fazla YTL maliyetine katlanıyor..

 

  • Kısa vadeli dış borçları artınca, Bankalar ve özel sektörde ,   Kur lobisi oluşturuyor.. MB’nı ve hükümeti baskı altında tutuyor..

 

  • Türkiye’nin dış borçlarının artması , yeni kredilerin daha         
  • pahalı olmasına yani faiz oranlarının artmasına yol açıyor..  

 

4) AKP ‘nin  4 yılda 80.8 milyar dolar cari açık maliyeti ortaya çıktı.

 

 

 

 

YILLAR

CARİ AÇIK (Milyar Dolar)

2002

1,5

2003

8,0

2004

15,6

2005

23,2

2006

34,0

AKP’nin 4 yılı TOPLAMI

80,8

Tablo 4 : CARİ AÇIK

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

5) Satılan şirketlerin yerine yeni yatırım yapılmadı.

 

  • Özelleştirmeden yabancıya satışlar, cari açık ve bütçe açığını kapamada kullanıldı.
  • Özel şirket ve banka satışları karşılığı Türkiye’ye gelen yabancı  sermayeyi alanlar  yeni yatırımı yapmadı. 2006 yılı 3. çeyrekte   yatırımın hızı yavaşladı. Demek ki  satışlar karşılığı gelen bu sermaye fiilen yine geri çıkıyor.

 

II ) EKONOMİ TUTSAK OLDU

 

1 ) Sıcak para stoku 74.1 milyar dolara çıktı.

  • Faizi sıcak para belirliyor.
  • Piyasada kırılganlık  arttı.

Tablo 4 : SICAK PARA (Milyar Dolar)

(Hrant Dink olayının faili bulanmasaydı sıcak para çıkışı olurdu.

 

A) Yabancı Kaynaklı Sıcak Para

60,2

Hisse Senedi

32,6

Devlet Borçlanma Senedi

23,4

Mevduat

3,2

B) Yerli Kaynaklı Sıcak Para

13,4

C) TOPLAM

74,1

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

            

2)      Bankaların yabancıya satışının ekonomik,siyasi ve sosyal maliyeti var.

 

  • Finans sektörü lobi oluşturmak yoluyla  bir ülkenin siyasetini önemli ölçüde etkiliyor.. Çoğu zaman tayin ediyor.. Bankalar yabancılaşırsa ulusal politika uygulamak imkanı kalmaz..

 

  • Bankalar siyaseti etkilemek ve istedikleri zemini oluşturmak için aynı zamanda medyaya el atıyor.. Türkiye’nin geleceği ile oynayan soroz’un açık toplum enstitüsü gibi fonlarla işbirliği yapıyor..

 

  • Bankalar, reel sektörle ilişkileri noktasında , üretimi ve büyümeyi etkiliyor.

 

  • Bankaların risklerine gelecekte de bu toplum katlanacaktır.. Banka bir devlet imtiyazıdır.. Mevduatın bir kısmı devlet güvencesi altındadır.. Faaliyetteki bir banka karını dışarıya transfer edecektir.. Ancak bir kriz halinde , faaliyet izni iptal edilen bir bankanın yönetimi ve denetimi yasaya göre  fona geçecektir..  Yani batan banka yabancı banka da olsa , maliyetine bu toplum katlanacaktır.. 

 

  • Yabancı bankalar yerli bankalardan ve devlet bankalarından daha çok faiz alıyor..Örneğin kredi kartlarında en yüksek faizi , yüzde 94.5 akdi faizi ve yüzde 108  gecikme faizini alan ilk beş banka yabancı banka veya yabancı ortaklı bankadır.

 

  • Yabancılar  bugün banka almak için para getiriyor..Cari açık kapanıyor.. Ancak aynı yabancılar yarın kar transfer ederek cari açığın daha çok artmasına neden olacaklardır.

 

III ) AKP FAKİRDEN ALDI ..ZENGİNE VERDİ

 

1) Zengin ve fakirin aynı oranda ödediği dolaylı  vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki  payı yüzde 70’i geçti..Bu pay 2002 yılında yüzde 66 idi.Ayrıca Gelir vergisinin yüzde 60’ını da çalışan kesim ödüyor.AKP iktidarı Halkın yüzde 100’ünden topladığı vergi ile veya 73 milyonun ortak malı KİT’ler ve doğal tekelleri satacak. Yine halkın yüzde 1’ine yüksek ve reel faiz veriyor.

Tablo 7 :
Dolaylı – Dolaysız
Vergilerin Payı (%)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


2) AKP iktidarı 4 yılda kamu yatırımlarının 5 katı faiz ödedi.

Tablo 8 :
Bütçeden Ne Kadar Faiz Ödendi ?

4 yılda Bütçeden yapılan kamu yatırımları toplamı 43 milyar YTL buna karşılık bütçeden ödenen faiz 207 milyar YTL oldu.

 

 

YILLAR

FAİZ (Milyar YTL)

YATIRIM (Milyar YTL)

2003

58,5

7,18

2004

56,5

8,05

2005

45,7

10,26

2006

46,3

10,80

TOPLAM

207,0

43,18

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

3) Çiftçinin malı para etmedi

 

 

                             ÜRETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ 

                             2003 =100

                                   

GENEL

136

TARIM

133

ELEKTRİKLİ MAKİNA

156

ANA METAL

183

 

Tarım sektöründe üreticin eline geçen toptan fiyatlar , genel fiyat artışının ve sanayi ürünlerinin altında kaldı. Üreticinin satın alma gücü düştü.. Perakende satışlarda sebze ve meyvedeki artış , aracıların karıdır.

 

Saygılarımla ..

 

Esfender korkmaz

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir