Zaman zaman 2025 yılında küresel ekonominin resesyon riski gündeme geliyor. Ancak eğer beklenemeyen jeopolitik bir sorun yaşamazsak, 2025 küresel büyümede yavaşlama olur ve fakat resesyon olmaz.
2025 ‘te küresel büyümeyi, Uluslararası Para Fonu (IMF) yüzde 3,1, Ekonomik ve İşbirliği Kalkınma Örgütü (OECD) yüzde 3,2 olarak tahmin ediyor.
2025 Gelişmekte olan ülkelerde büyümeyi ise; İMF’ yüzde 4,3, Standart and poor’s yüzde 4,6 olarak tahmin ediyor.
Türkiye ile ilgili büyüme tahminleri ise daha düşük; İMF’ yüzde 2,7, AB komisyonu yüzde 3,2 ve OECD’ ise yüzde 3,1 olarak tahmin ediyor.
2025 yılında Türkiye’nin resesyona girme riski daha yüksek görünüyor.
1- Türkiye de büyüme, ihracata değil, iç talebe bağlı olarak gerçekleşiyor.
İç talebin büyümeye katkısı
- 2023 III Çeyrek, 9,1 puan,
- 2023 IV Çeyrek ,5,3,
- 2024 I çeyrek, 3,7,
- 2024 II Çeyrek, 1,2 oldu.
Dezenflasyonist politikalar ve halkın satın alma gücünün düşmesi toplam talebin de düşmesine neden oldu. Ekonomi yönetimi tüketim vergilerini artırdı. Bu nedenle de talep düştü. Bu düşüşün devam etmesi 2025 resesyon riskini artırdı.
2- İSO Türkiye imalat satın alma yöneticileri endeksi (PMİ) 50 üzeri sektörde iyileşmeyi, 50 altı ise faaliyetlerde bozulmayı gösteriyor. Bu sene Ağustos’ta 47,8 olan endeks, Ekim’de 45,82’e geriledi.
3- İflas seviyesinde olan Rusya ve Arjantin’i saymazsak, Türkiye dünyanın en riskli ikinci ülkesidir. 5 yıllık tahvillerde riskli ülkelerin Risk pirimi (CDS) oranları;
- Mısır; 593,34,
- Türkiye; 256,64
- Güney Afrika; 183,85‘tir.
Türkiye sıcak para tuzağındadır. Herhangi bir nedenle sıcak paranın çıkması bizi resesyona sokar.
4- 2021 temel yılı (100) göre, 2024 yılı Eylül ayında sanayi üretim endeksi 106’9’dur. Bu da sanayide durgunluk demektir. (Aşağıdaki Grafik)
SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ (2021= 100) ERKEN SANAYİSİZLEŞME
5- Ekonomi yönetimi mali disiplin için, kamu harcamalarını kısmayı başaramayınca, bu defa vergileri artırdı. Zaten zor durumda olan reel sektörü daha çok zora soktu.
6- En büyük sorun, Türkiye’nin dış politikada yanlış bir karar almasıdır. Söz gelimi, Hamas Türkiye’de ofis açarsa, ABD yaptırımları gelir. Böyle bir yanlış yapmayız herhalde, ama yaparsak kriz derinleşir.